"سجادة" - Translation from Arabic to Turkish

    • halı
        
    • kilim
        
    • halısı
        
    • halıya
        
    • halının
        
    • halıyı
        
    • halıyla
        
    • halısının
        
    • halısını
        
    • halısına
        
    • halıdan
        
    • halıda
        
    • paspası
        
    • seccade
        
    • paspasın
        
    Ama sorun değil. Çünkü onu seviyoruz. Ve sayesinde bedava bir halı kazandık. Open Subtitles لكن لا باس، لا داعي للقلق، لاننا نحبه وحصلنا عى سجادة مجانية بواسطته
    Eminim kıvrılması için bir halı gibi bir şey bulabiliriz. Open Subtitles انا متأكدة اننا نقدر ان نجد له سجادة او ماشابه
    Üstüne üstlük, yatak odama giden ikinci bir kırmızı halı. Open Subtitles علاوة على ذلك، الطريق المؤدي لغرفة النوم سجادة حمراء أخرى
    Elbette, gider ama kilim alacak para ne gezer? Open Subtitles بالطبع و لكن من لدية المال لشراء سجادة ؟
    Sesimi boşver sen, annemin halısı nerede? Open Subtitles لا شأن لك بنبرة صوتي أين هي سجادة أمي المطرزة ؟
    Ayakkabıların halıya değmesini bile istemezler. Open Subtitles حتى أنهم لا يريدون لأحذيتهم أن تلمس سجادة السيارة
    Anahtar uymayınca hatasını anlayacak ikiyle ikiyi toplayacak ve halının altına bakacak. Open Subtitles ، وعندما لا يفتح معه سيدرك خطأه يجمع الأمور سوياّّ وينظر تحت سجادة الدرج
    Daha adımlarını atmadan önlerine sonsuz kırmızı halı açılan mükemmel bir Amerikan çiftiydiler. Open Subtitles لقد كانوا زوجاً أميريكياً خالصاً المستقبل مفتوح أمامهم كما لو أنه سجادة سحرية
    Ve bu molekülleri kullanarak yeniden bir sandalye, halı ya da şişe yapabilirsiniz. TED ثم من هذه الجزيئات، تستطيع صنع كرسي آخر أو سجادة أو قنينة.
    Bizimkinde beyaz bir halı ve annemin en kıymetli koleksiyonunun sergilendiği bir vitrin vardı. TED فقد كان لدينا سجادة بيضاء وتحف فنية، هي من أكثر المقتنيات الثمينة لوالدتي
    İş saati başına daha fazla halı. TED فنحن نريد أكثر من سجادة من العامل في الساعة
    Gri bir kanepe, gri bir halı, sarı Hint ağacından bir masa... ve büyük bir cibinlikli yatak. Open Subtitles كنبة رمادية, سجادة رمادية,طاولة بيضاوية من الخشب. وسرير ضخم ذو جوانب اربعة
    Şu yere halı serili olan ve sekreteri olan odalardan da verecekler mi sana? Open Subtitles هل ستعمل في مكتب مع سجادة على الأرض مع كاتبة في حضنك؟
    Elbette, çok hoşuna gider. Ama halı için parayı nereden bulacağım? Open Subtitles بالطبع و لكن من لدية المال لشراء سجادة ؟
    "İki kişilik küvet", ayı postu halı gibi samimi ortamlarda... fotoğraflarınızı çekebilir. Open Subtitles سوف يصوركم فى أكثر من مكان رائع فى حوض الأستحمام و على سجادة فراء الدب
    Gerçek olan bir şey var ki, Uyuyamıyorum ve... Vay be, bu harika bir kilim. Karım bunu çok severdi. Open Subtitles بصراحة الأمر لم أستطع النوم هذه سجادة رائعة كانت ستحبها زوجتي
    Hayvan herif, annemin halısı nerede? Open Subtitles النجدة بل أنت هو الحيوان أين هي سجادة أمي المطرزة ؟
    İşte seçeneklerin. 1 , seni bir halıya sarıp, bir arabaya tıkar ve seni yakabilirim. Open Subtitles هذه خياراتك ، الخيار الأول أقوم بدحرجتك في سجادة
    halının üstüne işediği için kırbaçlanmayı bekleyen bir köpek gibi hissediyordum. Open Subtitles كنت اشعر كأنني كلب تبول على سجادة وينتظر ان يسحق
    Çöpten kan lekeli halıyı geri isteyerek canımı sıkacağı da aklıma gelmezdi. Open Subtitles لم أظنه سيسألني أن أخرج سجادة بها بقع دماء من سلة المهملات أيضاً
    Bu halıyla ilgili çok yaygara kopardınız, bayan. Open Subtitles هذا ضجيج اكثر من اللازم حول سجادة يا سيدة
    Aslında ben daha çok kütüphane halısının üzerindeki kanamam için endişeleniyordum. Open Subtitles في الحقيقة، كنت مشغولة بالنزيف على سجادة المكتبة
    Duştan çıkana kadar... benzine bulanmış elbiselerimin... oturma odasının halısını benzine buladığını fark etmedim. Open Subtitles حتى بعد أن أنهيت استحمامي استوعبت أنَّ ملابسي المنقعة بالبنزين أصبحت تُنّقع سجادة غرفة الجلوس طوال ذلك الوقت
    Sahibinin beyaz halısına meyve suyu döküp az kalsın bebeğini öldürüyordu. Open Subtitles سكبت العصير على سجادة المالكة البيضاء و كدت أن أقتل ابنها.
    Şu halime bir bak, pis bir halıdan emerek süt çalıyorum. Şişko adamın kitap okumaya çalıştığı zamanki kadar zavallıyım. Open Subtitles وصل بي الأمر أن أمتص حليباً من سجادة وسخة
    Bir tahtakurusu için, ipek halıda yer açmak uygun değildir. Open Subtitles ليس جيدا لقملة الفراش بأخذ سجادة الحرير مكانا.
    Görüyorsun, iki tarafta da paspası var, yani harika. Open Subtitles إذاً ، بها سجادة في كلا الجانبين و هذا جيد
    Charlie, cenaze takımlarını çıkartmışlardı özel bir seccade vardı yerde sanırım 'salat Al-ghaib' içindi. Open Subtitles تشارلي، كانت لديهم لوحات لمناسبة ومناسبة خاصة سجادة صلاة مما توحي بـ صلاة الغائب
    - Dekan paspasın altına koymasın diye yedek anahtarları ben aldım. Open Subtitles أخذت المفاتيح الإحتياطية لكي يتوقف العميد عن وضعها تحت سجادة الترحيب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more