"سجينا" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutsak
        
    • esir
        
    • hapiste
        
    • mahkumu
        
    • esiri
        
    • mahkûm
        
    • mahkummuş
        
    • hücresindeki
        
    Bunu kalbimde, içimde hayal etmek için kendimi 100 mil öteye götürdüm Bir tutsak olmuştum. TED استغرق منّي الأمر 100 ميل لأكتشف أنه في قلبي، في داخلي، أصبحت سجينا.
    Bir tür laboratuvar deneyi yapmak için bir Nainsan'ı tutsak ettiğini biliyor muydun? Open Subtitles هل كنت تعرف أن لديها سجينا لابشريا محبوسا بعيدا كتجربة مختبر من نوع ما؟
    Onlara beni vurmadan esir almalarını söyledin bu sefer için değil mi? Open Subtitles أنت أخبرتهم أن يأخذوني سجينا الآن ولا يطلقوا علي, صحيح؟
    Kendini Napoli sınırları arasında hapiste sanıyorsun? Open Subtitles أيجب عليَّ البقاء سجينا في نابولي طول الوقت
    Bu çizgi film, dışarı çıkmak için çaresizce demir çubuklara asılan bir mahkumu gösteriyor TED الرسم يبيّن سجينا يهزّ القضبان، بيأس يحاول الخروج.
    Fakat kalbim hala geçmişin esiri. Open Subtitles لكن قلبى لا زال سجينا للماضى
    Hemşireden çok mahkûm olabileceğimi düşünüyorlarmış. Open Subtitles لذا أخبروني أنه يجدر بي أن أكون سجينا بدل ممرض
    Onlara yardım ediyorsanız o neden burada mahkummuş gibi görünüyordu? Open Subtitles إذا كنتم تساعدونهم لماذا يبدو وكأنه كان سجينا هنا؟
    Çok az olan eşyalarını da komşu hücresindeki Joe Crandall'a bırakmış ve cesedinin yakılmasını istemiş. Open Subtitles " لقد أوصى سجينا آخر هو " جوى كراندال بحرق جسمانه
    Beni tutsak edemeyeceksin. Beni tutsak edemeyeceksin diyorum. Open Subtitles انت لن تبقينى سجينا قلت لن تبقينى سجينا
    Beni tutsak edemeyeceksin. Beni tutsak edemeyeceksin diyorum. Open Subtitles لن تبقيني سجينا أكرر، لن تبقيني سجينا
    Bir tutsak kaçmış. Bunun anlamını biliyor musun? - Nedir? Open Subtitles وهم أضاعوا سجينا,أتعرفين ماذا يعني ذالك - ماذا -
    Beni esir aldı. Open Subtitles كان معسكر بالمنزل لمدة 3 ايام جعلني سجينا عنده يا رجل
    esir aldığın bir Sırp itinin hayatını kurtarmak için yalan söylemesi de ne şaşılacak şey. Open Subtitles إنها صدمة فقط أن بعض حثالة الصرب الذي أخذته سجينا سيكذب ليحفظ نفسه.
    10 yıl evvel Ürdün'ün ekonomik politikasını eleştirdiği için düştüğü hapiste, Open Subtitles منذ عشرة اعوام حين كان سجينا لانتقاد السياسات الاردنية
    Şüpheli tertipli olma hali sergilediğinden ve aniden etkili ve aralıksız şekilde öldürmeye başladığından yakın zamanda hapiste ya da akıl hastanesinde olduğunu sanıyoruz. Open Subtitles لأن الجانى يظهر علامات تدل على جانب بارع و بدء يقتل بشكل مفاجىء و بكفاءة بدون توقف نعتقد انه كان سجينا مؤخرا
    Ve bir keresinde birlikte zaman geçirdiği bir katili kendisini tehdit eden bir mahkumu öldüresiye dövmesi için ikna etmiş. Open Subtitles كان مسجونا معه ان يضرب حتى الموت سجينا كان يهدد كالي
    O mahkumları onlara verme. Tek bir mahkumu bile verme. Open Subtitles لا تعطيهم أولئك السجناء لا تعطيهم سجينا واحدا
    Fakat kalbim hâlâ geçmişin esiri. Open Subtitles لكن قلبى لا زال سجينا للماضى
    Ben hiçbir şeyin esiri değilim. Open Subtitles انا لست سجينا لأي شئ
    Örnek bir mahkûm olduğum için herhâlde. Open Subtitles ربما إذن لأني كنت سجينا مثاليا
    Ayrıca 27 demokrasi yanlısı siyasi mahkûm Hanoi'de serbest bırakılmazsa, yarın konferansa saldıracaklarmış. Open Subtitles ويدّعون أيضا أنّهم سيهاجمون المؤتمر غدا ما لم يتم تحرير 27 سجينا مؤيدا للديمقراطية في (هانوي).
    Onlara yardım ediyorsanız, o neden buradaki bir mahkummuş gibi görünüyordu? Open Subtitles إذا كنت تساعدهم لماذا يبدو وكأنه كان سجينا هنا؟
    O neden burada mahkummuş gibi görünüyordu? Open Subtitles لماذا يبدو وكأنه كان كان سجينا هنا؟
    Çok az olan eşyalarını da komşu hücresindeki Joe Crandall'a bırakmış ve cesedinin yakılmasını istemiş. Open Subtitles " لقد أوصى سجينا آخر هو " جوى كراندال بحرق جسمانه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more