"سجيناً" - Translation from Arabic to Turkish

    • mahkum
        
    • mahkûm
        
    • esir
        
    • tutsak
        
    • mahkumu
        
    • hapiste
        
    • mahkummuş
        
    • tutuklu
        
    • mahkumum
        
    • mahkumdu
        
    • tutsaktım
        
    • Hapsedilmiş
        
    Dinlenmek için kliniğe gitti ve o günden beri mahkum gibi yaşıyor. Open Subtitles ذهب إلى المعهد للراحة ، وأصبح منذ ذلك الحين سجيناً إفتراضياً هناك
    Sorun şu ki, çok fazla uyuşturucu kullanırsın ve başka bir şekilde mahkum olursun. Open Subtitles لكن المُشكلة، لو استعلمتَ الكثير من المخدرات تُصبحُ سجيناً من نوعٍ مُختلِف
    Gözyaşı bombasının dumanları dağıldığında... 31 mahkûm ve dokuz rehine ölmüştü. Open Subtitles وعندما زال الغاز مسيل الدموع. واحدٌ وثلاثون سجيناً وتسعة رهائن قُتلوا.
    esir süşmeyi sevmedim ama ölmekten çok daha iyidir. Open Subtitles لم أكن أحب أن أكون سجيناً لكن ذلك كان أفضل من أن أتحسر لكوني ميتاً
    Korkarım ki, bu sıradan bir tutsak değil Majesteleri. Bak sen! Nedir o? Open Subtitles اخشى ان هذا ليسَ سجيناً عادياً ، سموكَ ماهو؟
    Bir nörolog için yüksek güvenlikten bir mahkumu MR'dan geçirmek yeterince kolay. TED من السهل حقاً على عالم أعصاب أن يضع سجيناً خطيراً داخل جهاز تصوير بالرنين المغناطيسي.
    Ben zaten, yapmamı isteyeceğin şey yüzünden hala hapiste yatıyorum yahu. Open Subtitles أنا مازلت سجيناً لأنني فعلت نفس الشيئ الذي تريدني أن أفعله ثانية
    Ama şunu dinleyin, cezaevi müdürünün dediğine göre şu ana kadar örnek bir mahkummuş. Open Subtitles لكن إليكم هذا؛ طبقاً لأقوال الحارس، فقد كان سجيناً مثالياً حتى الآن.
    Orda mahkum gibi olduğunu söyledi,ve yardım etmesinin tek sebebinin, onu adadan göndereceklerine inanmasıymış . Open Subtitles يقول أنه كان سجيناً و أن السبب الوحيد لتعاونه هو
    O sivil hala bir mahkum. Askeri bir cezaevi kurum hemen. Open Subtitles هذا المدني مازال سجيناً أنشئ سجناً بالداخل
    O sadece ordumdaki bir asker ya da hapishanemdeki bir mahkum olacak. Open Subtitles سيكون مجرد جندي في جيشي أو سجيناً في زنزانتي
    Bilmenizi isterim, bundan sonra burada örnek bir mahkûm olmaya kararlıyım. Open Subtitles تعلم، أُريدكَ أن تعرِف هذه المرَة أنوي أن أكونَ سجيناً مِثالياً
    Babam da burada mahkûm, dili kesildi. Open Subtitles و كانَ والدي سجيناً هنا تَمَ اقتلعُ لِسانُه
    Dr. Garvey, ilaçsız bıraktığınız bir sonraki mahkûm... sadece pahalı olduğu için, ölebilir. Open Subtitles د. غارفي. في المَرة التالية التي تَحرِم فيها سجيناً من الدواء
    Savaşçı olduğumdan daha uzun bir süredir bir esir ve şimdi de bir kaçağım. Open Subtitles لقد كنت سجيناً وهارب أكثر وقتاً مما كنت كمحارب أبداً
    esir tutulan 227 politik tutuklunun derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Open Subtitles اننا ندعو الى الإفراج المباشر عن الجميع مئتان وسبع وعشرون سجيناً سياسياً محتجزين لديك
    Bu evden nefret ediyorum. Burada tıkılı kalmak için 145 yıl orada esir kalmadım ben. Open Subtitles أكره هذا البيت ، أنا لمّ أسجن لـ 145 عاماً لينتهي بي الأمر سجيناً هنا.
    Ona bunca sefalet çektiren o adamı tutsak etmeye teşebbüs etmeyi, onursuzluk olarak görmem. Open Subtitles كما أنِ لا آميل للعار أو أحاول التصنع به سجيناً للرجل الذي تملكه هي الكثير من البؤس
    Hayır,seni tekrar lambaya geri koyamam. Seni tekrar tutsak yapamam. Open Subtitles لا، لن أعيدك إلى القارورة لن أجعلك سجيناً ثانيةً
    Fakat bu geçen haftaya kadar tutsak olduğu hikayesine uymuyor. Open Subtitles وهذا لا يتوافق مع قصته بأنه كان سجيناً حتى الإسبوع الماضي
    Sorun değil dedi. Sıradan bir mahkumu çekip çıkardı ve olduğu yerde vurdu. Open Subtitles قال لى لا مشكلة سحب سجيناً من الصف ، وأطلق عليه النار
    Öğretmenimizin geçen hafta hapiste olması beni bitiriyor. Open Subtitles أبهجني كون مدرسنا كان سجيناً الأسبوع الماضي
    Sırtında mavi üniforma. Adam mahkummuş. Open Subtitles زي رسمي أزرق , هذا الرجل كان سجيناً
    Ama unutmayın ki burada 300 tutuklu var. Open Subtitles ولكن فليكن في علمك أن لدينا ثلاثمائة سجيناً
    Dövüşümüz yumruk yumruğa olacak. Mümeyyiz olsam da neticede halen bir mahkumum. Open Subtitles سنتقاتل بالأيدي حتّى الموت، فبالرغم من أنّي مُختبِر، إلا أنّي لازلتُ سجيناً.
    Bilmem. Ardında iz bırakmaksızın kaybolmadan önce, örnek bir mahkumdu. Open Subtitles لا فكرة، فقد كان سجيناً مثالياً حتى اختفى بدون أثر.
    Hayır, tutsaktım. Open Subtitles لا، بل كنتُ سجيناً.
    Hapsedilmiş olsam da bunu yaptım. Özgürlüğüm için hepinize teşekkür ederim. Open Subtitles صحيح، مع أنّي كنت سجيناً أشكركم جميعاً على حرّيّتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more