"سرواله" - Translation from Arabic to Turkish

    • pantolonunu
        
    • pantolonu
        
    • pantolonuna
        
    • pantolonunun
        
    • altına
        
    • pantolonunda
        
    • pantolonundan
        
    • pantalonuna
        
    • pantolon
        
    • altını
        
    • şortuna
        
    • donunu
        
    • işemiş
        
    • pantolunu
        
    • Pantolonun
        
    55 sene boyunca babamın bir kez olsun pantolonunu ilikleyebildiğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أن والدي قام بتزرير سرواله ولو لمرة ٍ واحدة
    Evet, kimsenin çubuk şeker için pantolonunu çıkarttığı falan yok. Open Subtitles أجل، لا أحد هنا نزع سرواله من أجل علبة حلوى.
    Geçen hafta arka arkaya 4 gün üzülünce giydiği pantolonu giydi. Open Subtitles انا اعني لقد ارتدى سرواله الحزين لأربعة ايام متتالية الاسبوع الماضي
    Görünüşe göre her zaman tehdit alıyor ve pantolonuna işiyor gibi bir şey. Open Subtitles يبدو انه يتم تهديده طوال الوقت و شيئا ما حول التبول فى سرواله
    Her darbe, her çığlık, pantolonunun içine her damla işemek. Open Subtitles كل ضربة، كل الصراخ، كل قطرة من شخ في سرواله.
    Gidip arkadaşlarına büyük iğrenç doktoru altına nasıl yaptırdığını övünerek anlatırsın. Open Subtitles ستذهب و تتفاخر أمام أصدقائك بأنك جعلت الطبيب السئ يبلل سرواله
    Yüce Tanrım lütfen yıldız oyun kurucumun çükünü pantolonunda tutmasını sağla. Open Subtitles إلهي أرجوك ساعد ظهيري الربعي الأساي في إبقاء قضيبه في سرواله
    Önce beni bıraktı çünkü o bir centilmen ve pantolonunu giymesi gerekiyordu. Open Subtitles أجل، لقد أنزلني أوّلاً، لأنّه راقي، وأيضًا كان عليه أن يلبس سرواله.
    Gerçek bir usta onu pantolonunu desteklemek için kullanır. Open Subtitles الماجستير صحيح سوف تستخدم هذه لاستيعاب ما يصل سرواله.
    Bana kalsa ibret olsun diye palyaçoyu asar pantolonunu da aşağı indirtirdim. Güle güle Steve. Open Subtitles أنا أقول, أشنق المهرج, وأخلع سرواله لتجلس عليه كمثال
    Yaptığını anlamış görünüyordu. pantolonunu çekti ve gitti. Open Subtitles أخذ تكنولوجيا المعلومات، وارتفع سرواله وهرب.
    Müdür Skinner'a pantolonunu indirmesi ve bütün bir sene öyle durması için 10,000 dolar ödesek? Open Subtitles سندفع 10 آلاف لمديرك لكيّ يخفض سرواله ويبقيه منخفضاً لبقية السنة الدراسية
    pantolonu düşük bir hâlde tuğla fabrikasının orada dolanırken yakaladım. Open Subtitles قبضت عليه ووجدت هذا أسفل سرواله. في موقع تحت الأنشاء.
    Sonra babam tvde canlı yayında pantolonu düştü ve seçimi kaybetti. Open Subtitles وهكذا تخلى أبي عن سرواله على البث المباشر وخسر الإنتخابات
    Yangın gece boyunca sürdü ve pantolonu kullanılmaz hale geldi. Open Subtitles ظلت النار مشتعلة طوال الليل وكلفته سرواله
    Uyanmadan önce anahtarları pantolonuna geri koy. Open Subtitles أحضرى المفاتيح من سرواله واخرجى من هناك قبل أن يستيقظ
    - Ama belki de taşıdığı pantolonuna sıkıştırdığı siyah kabzalı gümüş renkli bir silahtı. Open Subtitles لكنه كان يمكن أن يكون حاملا مسدسا فضيا مع قبضة سوداء دس في سرواله
    Çünkü ortalama bir erkek... sağa sola savrularak yürür ve pantolonunun içindeki yüzünden. Open Subtitles لان الذكر المتوسط من الرجال يتجول معة طفل داخل سرواله. بعمر سنتان فى تلك المنطقة
    Siyah kabzalı gümüş renkli bir silahtı pantolonunun içine sokmuştu. Open Subtitles لدي... صورة مسدس فضي مع قبضة سوداء دس في سرواله
    Kültürümüze ve onurumuza dokunmak isteyen kim olursa onu altına işetinceye kadar döveriz. Open Subtitles أي أحد يسخر من شرفنا وثقافتنا نلقنه درساً هاما ً حتى يبلل سرواله
    Eli içeride kalsın diye pantolonunda küçük bir çember vardı. Open Subtitles كان لديه حلقة صغيرة في سرواله لكي يبقي يداه داخله
    Fareden korkuyordu ve ben de pantolonundan içeri bir fare attım. Open Subtitles كان يخاف من الفئران لهذا قمت بوضع واحد داخل سرواله
    O kahrolası pantalonuna işemeseydi... bu yarışmayı kazanacaktık! Open Subtitles إن لم يتبول في سرواله لكنا فزنا، ذلك الوغد
    Bu şekilde yarım pantolon çıkarsan yola... Open Subtitles وانزل سرواله وجد مقدمته ومؤخرته مألوفه
    Evlat nasıl? İyi. Her iki saatte bir ağlayıp altını kirletiyor. Open Subtitles جيد , جيد.أنه يبكى و يبول فى سرواله كل ساعتين
    Oh, bakın kim şortuna bir göz atıp, orada bir çift bulmuş. Open Subtitles أوه، انظروا لمن اختلس النظر داخل سرواله ووجد إثنان.
    Eğer ekmeğini almasına izin verirsen, onun donunu ütülüyor olacaksın. Open Subtitles إذا تركته يأخذ الخبز سيجعلك تكوي سرواله الداخلي
    Martin garajına gidip lastikleri gördüğünde, pantolonuna işemiş. Open Subtitles عندما يدخل مارتن الجراش ويرى عجلاته، سكر سرواله. لانه كان على الرجل الذي قام به.
    Sence o adam pantolunu değiştiriyor mudur? Open Subtitles هل تعتقد أن ذلك الشاب قد غير سرواله من قبل
    İflas etmişti, sokakta yaşıyordu, Hammer Pantolonun sol paçasında uyuyordu. Open Subtitles لقد كان مفلساً ويعيش في الشارع ينام علي الجانب الأيسر من سرواله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more