"سريره" - Translation from Arabic to Turkish

• yatağının
• yatağında
• yatağını
• yatağına
• yatağından
• yatağı
• yatağın
• yatakta
• yataktan
• yatağa
• beşiğinde
• beşiğine
• odasında
• ranzasının
• yatak

Sonra bir gün odasına gittim ve yatağının boş olduğunu gördüm.
في أحد الأيام ذهبت إلى غرفته ولاحظـت أن سريره كان فارغاً.

Ve hepimiz onun etrafında toplandık yatağının yanında bi mum vardı.
وكنا قد تجمعنا جميعا حوله وكانت هناك تلك الشمعة بجانب سريره

Beni yatağında isteyen ancak sevmeyen adam hakkındaki her şeyi. - Marg...
بالمناسبة، من الذي أرادني في سريره على الرغم من أنّه لا يحبني.

Biraz huzursuz olmuş, o yüzden yatağını değiştirmek istemiş, hepsi bu.
ولكنه شعر بقليل من عدم الراحة فأراد ان يغير سريره

Bu gece yatağına dönmüş olmalı.
يجب ان يكون قادرا على العودة الى سريره الليلة

Annem öldüğünden beri, babam yatağından hiç çıkmadı... sürekli afyon çeker ve neredeyse hiçbir şey yemez.
‫منذ وفاة والدتي ‫عاش والدي على سريره ‫لا يترك ابدا أفيون غليونه ‫وتقريبا لا يأكل بعد ذلك

yatağı her zaman derli topludur. Ne çantası burada, ne de eşyaları.
سريره دائماً مرتب , لا توجد أغراض ولا حقائب

Günlerce yatağının altından çıkmadı ve hiç kimse olmak istemedi.
فقط ظل تحت سريره لعدة أيام . ولم يكون أى شخص

Sonra yatağının başucuna koymak için bir kadeh şarap istiyor.
ا طلب ان يوضع له كأس واحد من النبيذ بجوار سريره

yatağının başına istediği şaraptan bahsetti mi acaba?
هل طلب منك ان تضع كاس النبيذ بجوار سريره ؟

Ackerman'ı gören oldu mu? Abbott, Ackerman dün gece yatağında mı Uyudu?
ابوت , هل نام ايكرمان فى سريره ليله امس ؟

Bir yıl boyunca Neil yatağında sana sahip oldu. Bu kadarının gönül yarasını telafi etmeye yeteceğini düşünmüyor musun?
نيل أحتواك في سريره لمدة سنة ألا تعتقدي أنه يكفي لوجع القلب؟

Blessington denen adamı yatağında perişan bir vaziyette bir gazeteye sıkıca sarılırken bulduğunuzu söylediniz.
لقد قلت انك وجدت هذا الرجل بليسينجتون ممددا على سريره وممسكا بصحيفة ؟

Altı yaşında kronik olarak yatağını ıslatan bir çocuğa ne verebilirsin ki ?
ماذا يوجد لديك لطفل عمره 6 سنوات يبلل سريره بشكل مزمن؟

Eğer onları son dört ya da beş gün sen uyandırsaydın, yatağını ıslatmadığından haberin olurdu.
لـو أيقظتهم في الليــالي الأربع أو الخمس الأخيرة لعلمــت أنــه لم يبلل سريره

Fakat liseye başladığında, kendi yemeğini pişiriyor kapıyı kilitleyip yatağına gidiyordu.
ولكن عندما بدأ المرحلة المتوسطة ،أصبح يطبخ لنفسه .ويغلق المنزل, ويذهب إلى سريره لوحده

Onu göremedim, Cody'i, ve yatağına baktım.
لم انظر اليه , كودي والقيت نظره عليه في سريره

İşte on yıldır işlerini öyle yürütür yatağından.
‫مضت عشر سنوات ‫وهو يعتني بأعماله ‫على هذا الحال ‫من سريره

Üç haftadır o yatağı terketmedi. Size sorun çıkarmaz.
لم يغادر سريره منذ 3 أسابيع لن يسبب لك أى مشاكل

3 Mart'ta... Kadın, yatağın başında, çıplak olarak diz çöktü.
في صباح الثالث من آذار جاءت امرأة عارية إلى سريره

yatakta olman gerekirken ne diye etrafta dolanıp duruyorsun ki?
ظل يتسكع هنا, وهناك, في وقت كان يجب عليه أن يكون في سريره

İyi bir doktor asla dinlenemez. En azından hasta yataktan çıkana kadar.
الطبيب الجيد لا يحتاج راحة حتى يقوم المريض من سريره.

yatağa yatarınca ayaklarını, bisiklet sürermiş gibi çevirin.
وأرقديه فحسب في سريره الطفولي وقومي بتحريك ساقية كركوب الدراجه

Pete, Lucas beşiğinde değil. Eskiden babamla beraber çizgi film izlerdik.
لوكاس ليس في سريره ابي وأنا اعتدنا مشاهدة الرسوم المتحركة معاً

beşiğine yerleştirilmiş çok yönlü bir... mikrofonla onu gözetim altında tutuyorum.
انا اراقبه عن طريق مكبّر صوت متعدّد الاتجاهات متقدّم مزروع في سريره.

Kendi odasında uyuması için zorlamaya hazır değilim henüz.
لست مستعد لإجباره على النوم في سريره الخاص

Bu fotoğraf ranzasının üstündeki duvarda asılı duruyordu.
لقد كانت لديه هذه على حائطه اعلى سريره حقاً ؟

İçinde Drakula ve mezar toprağından bir yatak olmalı.
أنا متأكد من أنه يحتوي دراكيولا و سريره الخاص