Kızımın köpeği. Onu yakalamaya çalıştım ama su çok hızlı akıyordu. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أمسكه، ولكن الماء كان سريعاً جداً عليّ |
Kablo çok hızlı düşerse zikzak çizmeye başlar. | Open Subtitles | بالطبع، إن سقط الكبل سريعاً جداً يشكل ما يشبه الخط المتعرّج |
Gemi çok hızlı ilerlerse kablo gerilir. | Open Subtitles | لكن إن تقدمت السفينة سريعاً جداً يشتد الكبل كثيراً |
Hastalık ülkeden ülkeye o kadar hızlı yayılır ki ne olduğunu anlamazsınız bile. | TED | وينتشر المرض من بلد لبلد سريعاً جداً لدرجة أنك لا تعرف ماذا يحدث. |
Sizce de her sey çok hizli gelismiyor mu? | Open Subtitles | الأمر برمّته أخذ بالتحرك سريعاً جداً ألا تعتقدين هذا ؟ |
Bu çok hızlı oldu ve bu kadar fazla zımbırtı beklemiyordum. | Open Subtitles | هذا حدث سريعاً جداً ولم أتوقع الكثير من الأشياء |
- çok hızlı konuşuyorsun. | Open Subtitles | -أنت تتحدث سريعاً جداً ، لا يمكننى متابعتك |
Hayır, çok hızlı pabuçları vardı. | Open Subtitles | لا، كان ينتعل حذاء رياضياً سريعاً جداً |
çok hızlı olsun. Kusmak üzereyim. | Open Subtitles | اجعليه سريعاً جداً أنا على وشك أن أتقيأ |
Sen çok hızlı büyüdün. | Open Subtitles | لقد كبرت سريعاً جداً في البداية |
çok hızlı büyümemeye çalış çünkü hızlı büyüyen kızlar üniversite hocalarıyla birlikte olmak istiyor ki bunun son derece uygunsuz bir şey olduğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | حاولي أن لاتكبري بسرعة كبيرة، حسناً؟ لأن الفتيات الصغيرات اللاتي كبرن سريعاً جداً انتهى بهن الأمر بالفرار مع أساتذة جامعتهم |
Karaciğer kanseri vardı. çok hızlı oldu. | Open Subtitles | كان لديه سرطان كبد، وكان سريعاً جداً. |
Elleri üzerinde gerçekten çok hızlı hareket ediyordu. | Open Subtitles | وكان سريعاً جداً بيديه فقلت لنفسي هذا |
çok hızlı bir şekilde gerçekleşti ama... | Open Subtitles | حسناً, لقد حدث الأمر سريعاً جداً ..لكن |
Karaciğer kanseri vardı. çok hızlı oldu. | Open Subtitles | كان لديه سرطان كبد، وكان سريعاً جداً. |
Çığlık atabilmek için zar zor bir şansı vardı herşey çok hızlı bir şekilde oldu. | Open Subtitles | ...بالكاد حظيت بفرصة للصراخ حدث كل هذا سريعاً جداً |
Bana çok hızlı geldi. | Open Subtitles | بدا سريعاً جداً بالنسبة لى |
Bana çok hızlı geldi. | Open Subtitles | بدا سريعاً جداً بالنسبة لي |
Belki Ben'in bu kadar hızlı koşmasının sebebi çok sevdiği içindir. | Open Subtitles | ربما أحد الأسباب لكون (بين) يركض سريعاً جداً, فقط أنه يحبه. |
Kıskaçın kapanması o kadar hızlı ki saatte 96 km ileriye giden bir yüksek hızlı su jetini ortaya çıkarıyor bu da suyu yok etmeye ve baloncuk oluşturmya yeterli. | Open Subtitles | تحدث فرقعة المخلب سريعاً جداً فتخلق تدفقاً مائياً عالي السرعة يُطلق صوب الأمام عند سرعة تلامس 60 ميلاً في الساعة، سريعٌ كفاية لتبخير الماء وتكوين فقاعة. |
Orda dur! Orda çok hizli olma, arkadasim | Open Subtitles | أمسكه , لا تكن سريعاً جداً يا شريكي |