| Ve bu söylediklerimin sizce çok gizli tutulması riskini göze alıyorum. | Open Subtitles | آخذ منكِ وعداً أنكِ ستبقين ما أقوله لكِ في سريه تامه. |
| Onlar bunu gizli bir yasa... olarak plaklarımıza koydular, dostum. | Open Subtitles | انهم يمروون قاونين سريه في تسجيلاتنا إذا اشغلتها معكوسه يارجل |
| gizli bir teknoloji ünitesi ... İleri karakol, ARIKOVANINA'nda ... | Open Subtitles | لقد كنت رئيسة الحراسه في منشأه سريه جداً تسمى هايف |
| Onlar bunu gizli bir yasa... olarak plaklarımıza koydular, dostum. | Open Subtitles | انهم يمروون قاونين سريه في تسجيلاتنا إذا اشغلتها معكوسه يارجل |
| MI7 de gizli bir organizasyonda çalışıyorum. bizzat kendisi getirmek için... | Open Subtitles | أنا أعمل بمنظمه سريه في إم آي 7 مخصصه للإيقاع به |
| Yani, Roth çok gizli belgelerle bayağı bir zaman geçirmiş demek. | Open Subtitles | يعنى أنه قضى الكثير من الوقت حول مواد سريه بشكل كبير |
| Bu tip toplantılar için gizli komuta merkezleri yok mu? | Open Subtitles | أليس لديهم غرف سريه حربيه خاصة باجتماعات مثل هذا ؟ |
| Bu yüzden, bir sonraki beş yıl boyunca erkek olarak giyindim artık tek başına dışarıda bulunması yasak olan ablama eşlik edebilmek için, gizli bir okula. | TED | لذا في الخمس سنوات التالية لإحتلال طالبان لأفغانستان ، كنت ألبس كالأولاد لمرافقة أختي الكبيره التي لم يعد يسمح لها بالخروج وحدها ،كنت أرافقها لمدرسه سريه |
| Yarım saat sonra, Timothy J. Dugan diye biri Suç Komisyonuyla gizli bir toplantı yapmış, orada da hep o konuşmuş. | Open Subtitles | بعدها بنصف ساعه اقام تيمونى دوغان جلسه سريه مع لجنه الجنايات وهو من اخذ يتحدث |
| Ama sana şimdi söyleyeceğim şey en gizli sırrımız olarak kalmalı. | Open Subtitles | ما أوشك أن أخبرك به .و يجب أن تبقي هذا الأمر في سريه تامه |
| Şehrin her tarafına gizli çıkış olukları yaptık. | Open Subtitles | لقد أنشأنا منزلقات هروب سريه فى كل مكان بالمدينه |
| Bir arkeolog olarak, halktan gizli tutulan tarihi belgeler gördüm,.. | Open Subtitles | وكعالم آثار لقد رأيت مخطوطات التاريخ التي بقيت سريه على العامه |
| Buradaki ziyaretimin çok gizli tutulması gerektiğini elbette biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | بالطبع تتفهم أن زيارتي هنا يجب أن تكون علي أعلى سريه ؟ |
| - Zarfın gizli emirler içerdiğini demek istiyorum | Open Subtitles | المظروف يحتوى على اوامر سريه انا اقترح ان نستغل |
| Hemen ardından, gizli ajansların çevremizde çalıştığına dair daha göze çarpıcı kanıtlar bulduk. | Open Subtitles | و ما لبثنا ان تاكدنا ب من وجود دليل على ان هناك مجموعات سريه تعمل من حولنا |
| Eh, gizli ajan olmanın önemi de burada zaten, Mitch. | Open Subtitles | حسنا ، هذا هو السبب فى كونى عميله سريه يا ميتش |
| Bu görevi kabul edip gizli tutabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك قبول هذه المهمه و تحفظها فى سريه |
| Seth ve adamları çok gizli bir teknolojiye sahip... ..öyle ki henüz bunun halk tarafından öğrenilmesini tercih etmiyoruz. | Open Subtitles | سيث و اتباعه يملكون تكنولوجيا سريه عاليه التى لا نرغب ان تكون فى ايدى العامه الان |
| İkincisi, o kurbanlarını gizlice öldürür, genellikle de cansız... bedenleri bir arka sokakta bırakırdı, her kesin göreceği yere değil. | Open Subtitles | ثانيا،يقتل في سريه ببساطه ويترك الجثه في الممرات ليس علي مرمي بصر العامه |
| Kayıtlar gizlidir. Sadece ilgili doktorların erişimi var. | Open Subtitles | السجلات سريه لا يستطيع الوصول اليها سوى الاطباء |
| Şayet bir avukat, müvekkilinin gelecekte yapmaya eğilimli olduğu yasadışı suçlardan haberdar olursa ortada gizlilik filan da kalmaz. | Open Subtitles | ما من سريه للعلاقة إن علم المحامي بأية نشاطات غير شرعية ينوي موكله القيام بها في المستقبل |
| Ve hoş görünüze sığınarak, size bahsettiğim şey, bir sır olarak saklayacağınız, şansımı da kullanıyorum. | Open Subtitles | آخذ منكِ وعداً أنكِ ستبقين ما أقوله لكِ في سريه تامه. |