"Kendimi onun sırrını öğrenmeye adadım ve önüme çıkacak tüm engelleri aşacağım. | Open Subtitles | سأكرس نفسي لأتعلم سرّه ولن أدع أي أحد يقف في طريقي مهما حاولوا حتى يئسوا |
sırrını ortaya çıkaracaklarını bal gibi biliyorsun. | Open Subtitles | إنك تعلم جيّداً بأنهم سيكشفون سرّه. |
Yalanını apaçık gördüğüm halde sırrını açığa vurmayı halen reddediyor. | Open Subtitles | "حتّى برغم أن بوسعي رؤية ما بداخله، إلّا أنّه ما زال يأبى إطلاعي على سرّه" |
Bize mesaj gönderiyor. Çünkü sırrını bildiğimizi biliyor. | Open Subtitles | إنّه يبعث لنا برسالة، لأنّنا نعرف سرّه. |
Hakkında bildiğim utanç verici bir sırrı herkese anlatmakla tehdit ettim onu. | Open Subtitles | لقد هددته أن أخبر الجميع سرّه المخجل الذي أعرفه عنه |
Julie Kinell'de Anslinger'in limandaki zinatoryum mekanini biliyordu. | Open Subtitles | -أتدري ، (جولي كينيل) علمت بشأن ذلك أيضاً . عن شقة (آنسيلر) الخاصة، سرّه الفاسد. |
Ben onun seksiliğinin sırrını paylaştığı ilk kişiyim. | Open Subtitles | كنت اول شخصٍ يشاركه سرّه الجنسي |
Kızlar sırrını keşfetti. | Open Subtitles | وفي تلك الحجرة انكشف سرّه |
Muhlbeck sırrını buraya gömmüş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون قام بدفن سرّه. |
Oliver'ın sırrını ondan saklamak, belki de o kadar iyi bir fikir değildi. | Open Subtitles | ربّما لم تكن فكرة جيّدة مساعدة (اوليفير) فى اخفاء سرّه عنها |
Bir sihirbaz sırrını asla söylemez. | Open Subtitles | الساحر لايكشف سرّه أبداً |
Andrew Martin sırrını güvende tutmak için herkesi öldürebileceği. | Open Subtitles | (أندرو مارتن) سيقتل أيّ شخصٍ مِن أجل إبقاء سرّه طيّ الكتمان. |
Andrew Martin sırrını saklamak için herkesi öldürebilir. | Open Subtitles | (أندرو مارتن) سيقتل أيّ شخص لإبقاء سرّه مصوناً. |
Yıllarca onun sırrını çözmeye çalıştım. | Open Subtitles | لسنواتٍ، حاولت أن أمتشف سرّه |
Nina sırrını keşfetmiştir ve kötü yazılımı yerleştirmesi için şantaj yapmıştır. | Open Subtitles | اكتشفت (نينا) سرّه وابتزّته ليزرع الملف الخبيث. |
sırrını saklayacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | لقد أقسمت أن أصون سرّه. |
Kartını koyduğu yer orası, kirli küçük sırrını da. | Open Subtitles | {\pos(192,177)}،إنه المكان حيث إحتفظ ببطاقته... سرّه الصغير الدنيء |
Lionel onun sırrını biliyor. Ona neyin zarar verebileceğini biliyor. | Open Subtitles | يعرف (ليونيل) سرّه يعرف ما قد يؤذيه |
Anlaşılan Stefan büyük sırrını sana anlatmış. | Open Subtitles | أرى أن (ستيفان) أطلعك على سرّه الجلل. |
Ama her kim olursa olsun, sırrı mezarına götürmeyecek. | Open Subtitles | لكن مهما كان،فلن يقوم بحفظ سرّه للأبد |
Tüm sırrı meyankökünde tatlım. | Open Subtitles | إنَّ سرّه يكمنُ في عرق السوس يا عزيزتي |
Julie Kinell'de Anslinger'ın limandaki zinatoryum mekanını biliyordu. | Open Subtitles | -أتدري ، (جولي كينيل) علمت بشأن ذلك أيضاً . عن شقة (آنسيلر) الخاصة، سرّه الفاسد. |