"سطحه" - Translation from Arabic to Turkish

• yüzeyinde
• yüzeyi
• yüzeyine
• yüzeyindeki
• yüzey
• yüzeyde

Mars kötü bir gezegendir; fakat bizim oraya gitmemiz için ve eğer korunabilirsek, dış yüzeyinde yaşamak için iyi bir gezegendir.
المريخ كوكب سيء، لكن يصلح نوعا ما لنذهب إليه ونعيش على سطحه مع بعض تجهيزات الحماية.

yüzeyinde 5000 kilometre uzunlukta bir çatlak vardir.
هناك صدع عملاق على سطحه بطول 5000 كيلومترا.

X ışını altında mavi yıldızı göremeyiz çünkü yüzeyi 30 bin derece sıcaklıktadır.
بأشعة إكس نفقد منظر النجم الأزرق لأن سطحه فاتر ب 30 ألف درجة

Ama Venüs, en azından yüzeyi açısından yaşanılabilir değil.
إلا أنّ كوكب الزهرة غير صالح للحياة، على الأقل ليس على سطحه.

camın içindeki bir ışık ışını yüzeyine dik açı ile çarptığında kırılır veya havaya geçiyormuş gibi bükülür.
حين يضرب شعاع من الضوء داخل الزجاج سطحه في زاوية حادة، ينكسر أو ينحني عند خروحه إلى الهواء.

Bilinen en hızlı nötron yıldızı saniyede 700 dönüş yapmaktadır. Bu da, yıldızın yüzeyindeki bir noktanın ışık hızının beşte birinden daha hızlı döndüğü anlamına gelir.
أسرع نجم نيوتروني تم تسجيله يدور أكثرمن 700 مرة في كل ثانية مِما يعني أن نقطة على سطحه تدور الفضاء أكثر من خمس مرات بسرعة الضوء.

Çok yakın olursa yüzey sıcaklığı su kaynama sıcaklığını aşacak ve okyanuslar buharlaşacaktır.
إن كان قريبًا جدًّا، فسوف تتجاوز درجة حرارة سطحه درجة غليان الماء، وتتحوّل المحيطات إلى بخار.

Günümüzde bilim insanları, Mars'ın bir zamanlar büyük miktarda sıvı hâlde suyu yüzeyde barındırabilecek kadar sıcak olduğunu düşünüyor.
يعتقد العلماء اليوم أن المريخ كان يوما دافئا بدرجة كافية ليسمح بتدفق كميات كبيرة من المياه السائلة عبر سطحه

Ama insanlık onun bereketli yüzeyinde hiç yürüyebilecek mi?
ولكن هل سيمشي الانسان يوماً على سطحه الخصب؟

Üzerinde herhangi bir korumalı giysi olmadan bir insan yüzeyinde saniyeler içinde ölür.
إذا وقف شخص على سطحه بدون حماية، فإنه سيموت في لحظات.

Böylece Dünya benzeri gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunabilir.
آدم شومان جامعة أريزونا هي المنطقة التي يمكن عندها لكوكب شبيه بالأرض أن يكون لديه مياه سائلة على سطحه

Ve bunu bir ok şeklindeki beyaz metan bulut kuşaklarını yüzeyinde hareket halinde.
وهذا حزامٌ قوسي من غيوم الميثان البيضاء تتحرّك فوق سطحه

Bu, doğal kum olsaydı yüzeyi düz olurdu.
لو كان هذا رملاً طبيعياً، سنجد أن سطحه ناعماً

Mucizevi gümüş kaplama yüzeyi güneş ışınlarını tekrar dünyaya yansıtır.
سطحه الفضى المعجزة يستنشق ضوء الشمس و ينفثه برفق على سطح الارض

Mucizevi gümüş kaplama yüzeyi güneş ışınlarını tekrar dünyaya yansıtır
سطحه الفضى المعجزة يستنشق ضوء الشمس و ينفثه برفق على سطح الارض

Taş gibi sert bir donmuş buz yüzeyine sahipti.
سطحه كان من الماء المثلج مُـجـمّـد بـصــلابــة كالصـخــر

Soğuk, buzlu kabuğu meteroitlerin yüzeyine çarptığında bıraktığı şiddetli dönemin izlerini korumuştu.
قشرته المتجمّدة أبقت سجـل لـعـصـرعـنـيـف عندما تحطمت نيازك على سطحه

yüzeyindeki maddeleri kopartıp, yörüngeye sürükleyebilirler.
إنها تجذب المواد من سطحه وفي النهاية تسحبه إلى المدار.

Kuyruklu yıldızımız Güneş'i ardında bıraktığında yüzeyindeki faaliyetler azalır.
بينما يخلّف مذنّبنا الشمس وراءه ينحسر النشاط على سطحه

Çok uzak olursa yüzey sıcaklığı suyun donma noktasının altında kalacak, bu da okyanusların buza dönüşmesine sebep olacaktır.
أمّا إن كان بعيدًا جدًّا، فسوف تهبط درجة حرارة سطحه إلى ما دون نقطة تجمُّد الماء، ما يجعل المحيطات تتحوّل إلى جليد.

Sonra yüzeyde bir yıl, dönüş altı ay, eder iki yıl.
وبعدها سنقضي عام على سطحه وستة أشهر للعودة، تلك سنتان، أتعرفين ذلك؟