Bu olayı derinlerdeki bir şeylerden kaçmaya çalıştığım için geçiştirmiyorum geçiştiriyorum çünkü sığ bir şeylerden kaçıyorum. | Open Subtitles | لستُ أتهرّب تحاشياً لما هو عميق أنا أتهرّب تحاشياً لما هو سطحيّ وسخيف |
O kadar sığ birini sevmem mümkün değildi zaten. | Open Subtitles | ما كنتُ لأستطيع إعطاء قلبي لشخصٍ سطحيّ مثله. |
Daha önce gelmemişti, o yüzden beni aptal ya da sığ gösterecek her şeyi defetmeni istiyorum. | Open Subtitles | انّها لم تكن هنا من قبل لذا سوف احتاجكِ لتقومي بإخراج كلّ شيء من هنا يجعلني ابدو غبيّ أو سطحيّ |
Belki sana uyumlu davranmazsam derinlerdeki sorunlarını yüzeysel çözümlerle çözemeyeceğini anlarsın. | Open Subtitles | ربّما، ربّما فقط إن لم أقم بمجاراتكَ فستدرك أنّكَ لا تستطيع حلّ مشكلة عميقة بواسطة حلّ سطحيّ |
Bizi az tanıyan insanlar. yüzeysel olarak tanıyanlar. | Open Subtitles | اللائي يعرفونا بقدر قليل، مثل اللائي نتعامل معهن بشكل سطحيّ. |
Büyük göğüsler gibi yüzeysel şeyler bazı erkeklerin ilgisini çeker ama isteyebileceğin erkeklerin çekmez. | Open Subtitles | شيء سطحيّ كالأثداء الكبيرة قد تكون محبّبة لنوع معيّن من الرجال ولكن ليس النوع الذي تريدين |
Yazdığım herşey çok sığ... çok yapay. | Open Subtitles | كلّ شئ أقوم بكتابته سطحيّ جداً وظاهريّ |
Daha sığ bir mezara mı gömeceksin? | Open Subtitles | و تدفينني بقبر سطحيّ آخر ؟ |
Yeni teknoloji hakkındaki yüzeysel değerlendirmenle son bulacak. | Open Subtitles | ينتهي بتقييمك للتكنولوجيا على مستوى سطحيّ |
- yüzeysel bir kesik. | Open Subtitles | -جرحٌ سطحيّ . |