"سعدت" - Translation from Arabic to Turkish

• sevindim
• memnun
• güzeldi
• güzel
• Seni
• Tanıştığımıza
• zevkti
• zevk
• mutlu
• Sizinle
• Seninle
• Tanıştığıma

- Geldiğin için sevindim. - İyi oldu, iyi. Temiz...
ـ سعدت بقدومك ـ أراك لاحقا خال اللفافة مازالت مشتعلة

Bilgisayar: Tanıştığımıza sevindim. Çocuk: Tanıştığımıza sevindim.
الجهاز: سعدت بلقائك. الطفل: سعدت بلقائك.

Bunu yıllar içinde karşılaşmaktan memnun olduğum yüzlerce tapir ve gelecekte karşılaşacağımı bildiğim daha birçokları için yapmaya devam edeceğim.
وسأأأستمر في القيام بذلك من أجل المئات من التابير الذين سعدت بلقاءهم على مر السنين ولأولئك الذين سأقابلهم مستقبلا.

- Bradley, Joe Bradley. - memnun oldum.
سعدت بلقائك أنت لا تعرفين كم انا سعيد بلقائك

Gitsen iyi olur. Seninle tanışmak güzeldi. Geldiğin için teşekkürler.
ينبغي أن ترحلي ، سعدت برؤيتك شكراً لك على المجيء

Merhaba Daphne Seni tekrar görmek çok güzel. Parfümün ne kadar büyüleyici.
مرحبا دافني سعدت لرؤيتك يا له من عطر اخاذ هذا الذي تضعينه

Sevgili dostum, son mektubunu alınca çok sevindim ve cevap yazmakta geciktiğim için özür dilemem gerekir.
صديقى العزيز,لقد سعدت لأستلامى رسالتك الحديثة واعتذر عن انى تباطأت فى الرد

Bu seneki birçok muhteşem performans içinde sadece beş adaylık şansı varken fark edilmene çok sevindim.
أقصد، مع أداءات عديدة عظيمة في هذه السنة و خمسة ترشيحات فقط سعدت جداُ للاعتراف بك

Tanıştığımıza sevindim. Umarım sorunu çözersin.
سعدت بلقائك أتمنى أن تجدي كل شيء على مايرام

Bay Nunez Seni tanıdığıma sevindim.
حسنا , سيد نونيوز لقد سعدت بمعرفتك و أتمنى لك حياة رائعة

Ben de Seni gördüğüme sevindim.
سعدت برؤيتك انا أيضاً لماذا هو غاضب هكذا ؟

Tanstgma memnun oldum Bay Biegler, Bay McCarthy, Bayan Rutledge.
سعدت بمقابلتْكم، سّيد بيغلر سّيد مكارثي، سّيدة روتليج.

- Tanıştığımıza memnun oldum, Bobby. - Tanıştığımıza memnun oldum, Ranger.
سعدت بلقائك، بوبي سعدت بلقائك، أيها الجوال

- Ben Nick. - Amanda Shepard. memnun oldum.
ـ مرحباً ، أنا نيك ـ أماندا شيبارد ، سعدت بلقائك

Birçok güzel ve ucuz yer biliyorum, para çok gerekli değil Seninle tanışmak güzeldi sadece.
أعرف الكثير من الأماكن الرخيصة سعدت كثيراً بلقائك

Sizinle iş yapmak güzeldi, beyler. Hoşçakalın.
سعدت بالتعامل معكم ايها السادة مع السلامة

Örneğin, "Sizi tekrar görmek ne mutluluk verici. Havada çok güzel."
مثلا قل لقد سعدت برؤيتك مرة اخرى ياله من جو جميل.

Bunları duymak güzel çünkü çok az yabancının oraya ayak bastığı anlamına gelir.
سعدت بسماع مثل هذة الحكايات لأن هذا دليل على قلة الزوار

İzninizle efendim, size hizmet etmek bir zevkti.
أسمح لي أن أقول يا سيدي، لقد سعدت بالعمل معك

Söylemeliyim ki sizi böyle değişmemiş görmek büyük zevk Bayan Jessie.
بالطبع ,علي أن أقول أني سعدت برؤيتك على حالك ,لم تتغيري

Özlemiş olmanız beni çok mutlu etti ve evime en yakın zamanda dönmeyi umdum.
و سعدت جداً أنكم تفتقدوننى و تتمنون عودتى للبيت قريباً

Seninle Tanıştığıma çok memnun oldum, Ariel.
سعدت كثيرا بلقائك ، آريل ، أعلم أن وقت نومك قد فات