"سعرها" - Translation from Arabic to Turkish

    • fiyatı
        
    • fiyat
        
    • pahalı
        
    • fiyatını
        
    • değeri
        
    • fiyatına
        
    • fiyata
        
    • fiyatları
        
    • değerinde
        
    Her birinin fiyatı yükseldikçe yükseldi ve sonra aniden büyük bir hızla düştü. TED ومع كل لحظة ارتفع سعرها وارتفع ثم هبط تماماً فجأة.
    Şu an elimizde harika fiyat seçenekleri var. Liste fiyatı 10.800. Open Subtitles لدينا مالية جيدة حالياً سعرها مئة و ثمانية
    10 ve 11 ham şeker, bir ay öncesine kadar pound başına 7.65 ile 8 sent arasındayken son açılışta, fiyat verilmedi. Open Subtitles قبل شهر 10 و11 من السكر الخام حددت بسعر 7 وخمسة أثمان الى 8 سنت للرطل في الافتتاح الاخير لم يحدد سعرها
    Seni maça götürmek ve biraz pahalı bira içmek istiyorum. Open Subtitles أود إصطحابك إلى المُباراة وشرب بعض الجعة المُبالغ في سعرها
    Ve artık bu tür işlerde Daisy, kendi fiyatını belirleyebilecek. Open Subtitles ومع ذلك النوع من الظهور ديزي بإمكانها تسمية سعرها , في نوادي التعري
    Değil. Bu sergide değeri 50,000'in altında bir tablo yoktur. Open Subtitles على الإطلاق لا توجد لوحة في المعرض كله سعرها يقل عن 50 ألفاَ
    Sevgilisi, Frank Green'in içki taşıyan kamyonları kaçırıp, Central Caddesi'nde yarı fiyatına sattığını biliyordum. Open Subtitles عموما أنا أعرف صديقها فرانك غرين الذي يسرق عربات المشروبات الكحولية ويبيعها بنصف سعرها في أماكن في الشارع العام
    Burada uygun fiyata bir ev satın alabilirim. Open Subtitles قد أستطيع شراء قطعة أرض... أتوقع أن يكون سعرها مقبولاً...
    İlk olarak, fiyatları arasında pek fark yok, £200,000. Open Subtitles قبل كل شيء، يصل سعرها إلى حوالي 200 ألف جنيه استرليني
    Bunlar biraz daha geç dönem, Edwardian Dönemi'nden, yüzyılın başlarından ve bunların fiyatı 15.000 sterlin. Open Subtitles هذه بعده بقليل,ادوارديان, من عصر الكوارث العظمى و سعرها 15000 دولار
    Biraz daha eski ve sahile bir mil yakın olsaydı fiyatı 35 milyondu. Open Subtitles لو كان عمرها أطول ويفصلها ميل عن الشاطئ لبلغ سعرها 35 مليون.
    Bir buket 50 kron. İki buket fiyatı 70 kron. Open Subtitles ‫‎باقة الورد الواحدة سعرها 50 كرونر ‫‎أما الباقتين معاً فسعرها 70 كرونر
    Şöyle yapalım. fiyatı düşürüyorum. Ne dersiniz? Open Subtitles سأخبرك بهذا، سأخفّض سعرها أيضاً، ما رأيك؟
    Rafine, 96 derecede polarize ve lot 60 açılışta fiyat bile verilmedi. Open Subtitles السكر المصفى استقطب على 96 درجة وكثير من 60 لم يحدد سعرها في الافتتاح
    Diş fırçası olsaydı sormazdım. fiyat biçeceğim. Open Subtitles حتى أحدد سعرها ولو كانت فرشاة أسنان لما سألت
    Bunu daha önce dediğimi sanmıyorum ama bu aşırı pahalı görünüyor. Open Subtitles لم يسبق لي أن قلت هذه العبارة و لكنها سعرها يبدو مبالغ فيه
    Oldukça pahalı ve kâr getirmeyen bir makineydi. Open Subtitles و الإصلاح, إلخ و لقد كان سعرها ثمين جداً و لا يمكننا تحمل الكلفة
    Bunların fiyatını arttıramazsın. Open Subtitles التي لايمكنك أن ترفع سعرها أبداً. أشياء مثل ماذا؟
    Güller, sevgililer gününde fiyatını ikiye katlıyor. Open Subtitles الزهور سعرها مضاعف فى عيد الحب
    Evimin değeri son 10 yılda oldukça arttı. Open Subtitles وقد ارتقع سعرها أضعافاً كثيرة في العشر سنوات الماضية
    Tüyleri kabarık olanından. Tanışma fiyatına. Haydi. Open Subtitles التي عليها العرض سعرها مغري, تعال معي
    'Çünkü olnlar hep kazık fiyata satıyorlar. Open Subtitles لانها دائما يكون سعرها مرتفع
    Aynı markanın ürünleri olsa da çantaların fiyatları değişiyor. Open Subtitles وعلى الرغم من انها من نفس العلامة ، الا أنه يتم الحكم عليها من سعرها
    Banka, soyduğumuz yerde başka bir şeyler daha vardı: altın külçeler, en az 100 milyon değerinde. Open Subtitles البنك الذي سرقناه في تلك الليلة كان هناك شيئا آخر أيضا سبائك من الذهب سعرها ما يقارب 100مليون بسهولة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more