Elçiliğimiz ele geçirilmiş durumda ve 60'dan fazla Amerikan vatandaşı.. | Open Subtitles | سفارتنا تم الاستيلاء عليها, و اكثر من ستين مواطناً امريكياً |
Ne oradaki Elçiliğimiz ne de askeri hükümet nerede olduğunu biliyor. | Open Subtitles | فلا سفارتنا هناك تعرف عنه شيئاً، ولا الحكومة العسكرية تعرف أين هو؟ |
Televizyonun sesini çok açmamaya dikkat ederim. Bu kaset bir saat önce Kashfar'daki elçiliğimize geldi. | Open Subtitles | سوف أتأكد أن يبقى صوت التلفاز منخفضاً. وصل هذا التسجيل إلى سفارتنا في كاشفار. |
Bu Robert Griggs elçilikte çalışıyor. | Open Subtitles | هذا روبرت جريجز .. من سفارتنا هنا |
Buradan olmaz ama elçiliğimizde işini bilen bir adamım var. | Open Subtitles | ليس من هنا، لكن لديّ رجل خبير تقنية في سفارتنا |
Belge elçiliğimizdeki bir dosyada. Birkaç güne kadar bir kopyasını yollarım. | Open Subtitles | الوثيقه موجوده بملف في سفارتنا وسأرسل لك نسخه منها خلال يومين |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Paris Büyükelçiliğimizden bir haber aldım. | Open Subtitles | آسف على الإزعاج، ولكني تلقيت لتوي مكالمة من سفارتنا بـ(باريس) |
Bizi öldüremezler. Elçiliğimiz buna izin vermez. | Open Subtitles | إنهم لا يستطيعون قتلنا، لأن سفارتنا سوف تجن |
Elçiliğimiz ele geçirildi ve 60'dan fazla Amerikan Vatandaşı rehine olarak tutulmaya devam ediyor. | Open Subtitles | سفارتنا تم الاستيلاء عليها, و اكثر من ستين مواطناً امريكياً |
Elçiliğimiz onu canlı olarak dışarı getirmenizden memnuniyet duyacaktır. | Open Subtitles | ستقدّر سفارتنا جهودكم حقًا إن استطعتم إحضارها حية |
Elçiliğimiz, ülkenize iade işlemlerini ayarlayacaktır. | Open Subtitles | سفارتنا سترتب إجراءات عودتك للوطن. |
Talleyrand Hollanda Elçiliğimiz vasıtasıyla diğer bir elçimizin büyük bir saygıyla kabul edileceğini birdirmiş. | Open Subtitles | سمحوا لـ(توليار) أن يستقيل بإشراف سفارتنا الهولندية, و مبعوث آخر يتسلم عمله بإحترام |
Gerçekten sığınma hakkı istiyorsan sabah elçiliğimize git. | Open Subtitles | لو تتمنى اللجوء السياسي فعلا، فإذهب إلى سفارتنا في الصباح. |
Öyle ya da böyle, ürkmüş, Moskova'daki elçiliğimize sığınmış. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، أصابهُ الرُعب، فلجأ إلى سفارتنا في موسكو. |
Bir KGB binbaşısı, birkaç saat önce Ankara'daki elçiliğimize gelmiş. | Open Subtitles | "شخص ما، من الكي.جي.بي يتوجه إلى سفارتنا في "أنقرة |
Bizim elçilikte bana ne yapacaklarını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف ما سيفعلونه بي في سفارتنا. |
Yemen'deki elçilikte bir durum var. | Open Subtitles | لدينا حالة في سفارتنا في اليمن |
Bu muhteşem elçiliğimizde bulunuşunuzu belgelemiş bulunuyoruz. | Open Subtitles | ...لقد أخذنا الحرية لنوثق بقائك في سفارتنا العظيمة |
Washington'daki elçiliğimizde bir akşam yemeği düzenleyelim... ..1 4'ünde. | Open Subtitles | لنتصل بـ (جون راين) بالنسبة للعشاء في سفارتنا في (واشنطن) في 00 -في الرابع عشر |
Bu arada elçiliğimizdeki bir kaç deha orada çalışan herkesin eline sabıka kayıt defterini veriyormuş. | Open Subtitles | بدون ان أنسى, عبقري ما في سفارتنا كان يحتفظ بكتاب صوّر لكل العاملين هناك |
Khan bizim elçiliğimizdeki sızıntıyı tespit etmeye gönüllüydü... - ...kendi adamlarına ihanet etmeye değil. | Open Subtitles | (خان) كان مستعدا لتحديد الخرق داخل سفارتنا وليس خيانة شعبه |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama Paris Büyükelçiliğimizden bir haber aldım. | Open Subtitles | آسف على الإزعاج، ولكني تلقيت لتوي مكالمة من سفارتنا بـ(باريس) |
Bogota elçiliğimizle görüştüm. | Open Subtitles | كنتُ حالاً على الهاتف مع سفارتنا في (بوجوتا) |