Sana ünvan vermekle kalmayıp, büyük elçi yapmalıymışız. | Open Subtitles | لم يكن ينبغي علينا أن نمنحك لقباً فحسب ، بل كان ينبغي أن نجعلك سفيراً |
Ben elçi falan değilim. | Open Subtitles | هذا سيكون جيداً للطلاب السود. أنا لست سفيراً. |
Aramızı bulacak bir elçi göndeririz. | Open Subtitles | يجب أن نرسل سفيراً ليدافع عن قضيتنا |
Kültürümle gerçekten gurur duyuyorum ve sanat çalışmalarımla elçisi olmaya çalışıyorum. | TED | أنا فخور حقاً بثقافتي، وأنا أحاول أن أكون سفيراً لها من خلال أعمالي الفنية. |
Bir daha cezaevine dönmemem ve onların özgür dünyadaki elçisi olmam umuduyla arzularını ve amaçlarını bana aşıladılar. | TED | ولقد رسخوا في داخلي كل الهاماتهم وأهدافهم، على أمل ألا أعود إلى السجن مرة أخرى، وأن أكون سفيراً لهم في العالم الحر. |
Az önce beni Bolivya büyükelçisi ilan etti. | Open Subtitles | - ! لقد تم تعيينى سفيراً لبوليفيا |
Son görüştüğümüzde ben bakandım, siz de büyükelçiydiniz. | Open Subtitles | المرةُ الأخيرة التي إلتقينا فيها أنا كنتُ وزيراً وأنتَ سفيراً |
Berlin'de büyükelçi iken Japonya adına İttifak Paktı'nı imzalamıştı. | Open Subtitles | عندما كان سفيراً ، فى برلين وقع تحالف مع المحور . نيابة عن اليابان |
elçi olmanın güzellikleri var. | Open Subtitles | كوني سفيراً يمنحني امتيازات عدة |
Steven İngiltere'ye elçi atandı. | Open Subtitles | ستيفن عين سفيراً في بريطانيا |
William Macomber'ın elçi atanması konusu, biliyorum. | Open Subtitles | . تعيين (ويليام ماكومبر) سفيراً |
Moğol ülkelerinin elçisi olarak. | Open Subtitles | أنا هنا بصفتي سفيراً من بلاد المغول. |
Hiç böyle bir aşk elçisi görmemiştim! | Open Subtitles | لم أرى أفضل منه سفيراً للحب |
Ama ben uzaylı elçisi falan değilim ki. | Open Subtitles | ولكني لست سفيراً للغرباء |
Steven İngiltere büyükelçisi olarak atandı. | Open Subtitles | ستيفن عين سفيراً في بريطانيا |
Yeni atanacak olan Washington büyükelçisi Matoki Shisekura'nın kızıymış. | Open Subtitles | ، (إنّها ابنة (موتوكي شيشيكورا قريباً سيتم تعيينه سفيراً للطب التقويمي |
Son görüştüğümüzde ben bakandım, siz de büyükelçiydiniz. | Open Subtitles | المرةُ الأخيرة التي إلتقينا فيها أنا كنتُ وزيراً وأنتَ سفيراً |
Hükümdar beni kuzeyde uzak bir ülkeye büyükelçi olarak atadı. | Open Subtitles | الذي جعلني سفيراً إلى بلاد توسوك فلاد بلاد بعيدة إلى الشمال |