"سلامتهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • güvende
        
    • güvenlikleri
        
    • Güvenliklerini
        
    • güvenliği
        
    • güvenliğini
        
    • güvenlik
        
    • güvenliklerinden
        
    • kendi iyilikleri
        
    Bu büyük kentin vergi yükümlüleri kendi evlerinin güvende olması hakkına sahipler ve ben bu güvenliği sağlamakta kararlıyım. Open Subtitles دافعو الضرائب لهذا البلد العظيم يوصفون بسلامة منازلهم وأنوي ضمان سلامتهم
    Koruyacağımıza, kendilerini güvende hissedeceklerine söz verdiğimiz insanlar. Open Subtitles الناس الذين أقسمنا أن نحميهم ونحافظ على سلامتهم
    Müze çalışanları güvenlikleri için ortadan kaybolduklarında Iraklılar yağmalamaya başladılar. Open Subtitles وحين فر موظفي المتحف لأجل سلامتهم ذهب العراقيون لنهب الغنائم
    Hayatlarındaki yetişkinlerin, güvenlikleri için endişelenseler bile kendilerini desteklediklerini gördüler. TED تعلموا أن البالغين في حياتهم سوف يدعمونهم حتى ونحن قلقون على سلامتهم.
    Onların geleceğini ya da Güvenliklerini tehlikeye atacak hiçbir şey yapmam. Open Subtitles لا يوجد شيء في العالم سأفعله ليعرّض سلامتهم أو مستقبلهم للإفساد
    Sebebini öğrenene kadar bunu kimseyle paylaşamayız bizim ve onların güvenliği için. Open Subtitles وحتى نعرف السبب لا يمكننا مشاركة هذا مع أحد لأجل سلامتهم وسلامتنا
    Mürettebata karşı olan görevimi onların güvenliğini teyit ederek yerine getiriyorum. Open Subtitles إني أتمّ واجباتي نحو أعضاء طاقمها بتقديم العون للحرص على سلامتهم.
    Adadaki bütün personeli güvenlik açısından tahliye ettik. Nasıl içeri gireceğim? Open Subtitles لقد اخلينا جميع موظفينا من الجزيره حرصا على سلامتهم
    Onları buraya getirin ki, gözlerimle görüp güvende olduklarını bileyim. Open Subtitles أحضروهم هنا بحيث أراهم, وأتأكد من سلامتهم
    Onları en yakında ve en güvende tutmak için yapılabilecek herşeyi yaptık Open Subtitles نفعل كل ما بوسعنا لإبقائهم بقربنا و الحفاظ على سلامتهم
    Dünya'daki çocuklara gözkulak olmak.. ..onları güvende tutmak, şaşırtıp eğlendirmek.. Open Subtitles إن واجبنا هو حماية أطفال العالم، والحفاظ على سلامتهم
    Dünya'daki çocuklara gözkulak olmak.. ..onları güvende tutmak, şaşırtıp eğlendirmek.. Open Subtitles إن واجبنا هو حماية أطفال العالم، والحفاظ على سلامتهم
    Onları güvende tutmanın tek yolunun bu olduğunu hatırlayarak. Open Subtitles أتذكّر أنّ تلك هي الطريقة الوحيدة للحفاظ على سلامتهم.
    Bu insanları kendi güvenlikleri için oldukları yerde tutun. Open Subtitles لا , أبقى هولاء الناس فى مكانهم كما هم من أجل سلامتهم أرجوك
    Her zaman 24 saat olduğunda geri dönüyorlardı, güvenlikleri için. Open Subtitles دائمًا ما يرجعون خلال 24 ساعة من أجل سلامتهم
    Bir savaş gemisine komuta eden bir subay öldüğünde insanlar güvenlikleri konusunda endişelenmeye başlarlar. Open Subtitles عندما نفقد ضابط مسئول على متن سفينة حربية سيبدأ الناس بالقلق حيال سلامتهم
    Ama Güvenliklerini temin edebiliriz. Open Subtitles لكن يمكننا ضمان سلامتهم كل شيء على ما يرام
    Şimdi, yurttaşlarımızın kendi Güvenliklerini garantilemeleri için yapacakları en iyi şey evlerinde kalmalarıdır. Open Subtitles الآن أفضل طريقة ليتأكد مواطنينا من سلامتهم هى أن يبقوا بمنازلهم
    Bir noktada kamu güvenliği için bunu açıklamak zorunda kalacaksınız. Open Subtitles في مرحلة ما، سيتوجب عليكِ تحذير العامة من أجل سلامتهم الشخصية.
    Ötekisi de güvenliğini garantiye almazsam işten çıkmakla tehdit etti. Open Subtitles الأخرين هددوا بالإستقالة إذ لم أستطع ضمان سلامتهم
    Yeni gelenlerin, kendi iyilikleri için, güvenlik bölgesinden çıkıp, nehri geçmeleri kesinlikle yasak. Open Subtitles يُنصح القادمون الجدد حرصاً على سلامتهم بعدم عبور النهر ومغادرة المنطقة الآمنة.
    Birkaç soylu güvenliklerinden korktukları için kaleyi terk etti. Open Subtitles عدة نبلاء غادروا القلعة . خوفاً على سلامتهم
    Yarın, kendi iyilikleri için, geleceklerinin... huzurlu ve kârlı olması için onlara hitap etmeni istiyorum. Open Subtitles انا أرى أنه من الأفضل أن تتحدث إليهم غدا من أجل سلامتهم و مستقبل مريح لهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more