"سلطتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • gücünü
        
    • Salatasına
        
    • yetkilerinden
        
    • Onun yetkisini
        
    Mesela, demokraside halk, teorik olarak, hükümete gücünü seçim yoluyla verir. TED في الديموقراطية، على سبيل المثال، نحن الشعب، نظريًا، نعطي الحكومة سلطتها عبر انتخابات.
    Hepimiz açıkça görüyoruz ki Komünist Diktatörya, gücünü Rus Emperyalizmi'nin gölgesinde arttırmak için elindeki her imkanı kullanacaktır. Open Subtitles لقد أصبح واضحا لنا جميعا أن الديكتاتورية الشيوعية ستستغل أية وسيلة لتقوية سلطتها تحت ظل الإمبريالية الروسية
    Yeni terfi etti, sadece yeni elde ettiği gücünü kontrol etmeye çalışıyor, o kadar. Open Subtitles توظّفَت حديثاً، وهي تكافح للسيطرة على سلطتها الجديدة فحسب
    Salatasına baldıran mı koymuşlar diye sordum. Open Subtitles سألت إذ كان الشوكران مرشوشاً على سلطتها
    Küçük aptal Salatasına baldıran koyduğumdan bir haberdi. Open Subtitles "لم يعلم المجنون أنني وضعت الشوكران في سلطتها"
    Ve federal hükümet LAPD'nın yetkilerinden vazgeçmesini istemediği sürece, bir cinayet olarak yürütülecek ve LAPD cinayet masası dedektifleri tarafından yönetilecek. Open Subtitles إلا في حالة طلب الحكومة الفدرالية أن تخلي مركز شرطة لوس انجلس عن سلطتها سيتم التعامل معها وتسلم القضية إلى محققي شرطة لوس انجلس
    Ve federal hükümet LAPD'nın yetkilerinden vazgeçmesini istemediği sürece, bir cinayet olarak yürütülecek ve LAPD cinayet masası dedektifleri tarafından yönetilecek. Open Subtitles إلا في حالة طلب الحكومة الفدرالية أن تخلي مركز شرطة لوس انجلس عن سلطتها سيتم التعامل معها وتسلم القضية إلى محققي شرطة لوس انجلس
    Onun yetkisini al. Open Subtitles تجريدها من سلطتها.
    Ailesini ve kendi gücünü korumaya kararlı olan Faustina planını harekete geçirdi. Open Subtitles انطلاقا من رغبتها في حماية اسرتها و الحفاظ على سلطتها رسمت فاوستينا خطة و شرعت في تنفيذها
    İRİS gücünü Güney ve Kuzey'den alıyor. Open Subtitles آيريس" تمارس سلطتها على مدى" كوريا الشمالية و كوريا الجنوبية
    Sör Heraklio, Kraliçe'yi zayıf olmakla ve hukukçuları da onun gücünü engellemekle suçladı. Open Subtitles الفارس "هيراكليو" إتهم الملكة بالضعف و اتهم المحامي باستغلال سلطتها
    Asiller onun gücünü hakaret olarak kabul ediyor ve İmparator'u sık sık ihtar ediyorlardı. Open Subtitles "النبلاء إعتبروا سلطتها إهانة." "غالبًا ما حذّروا الإمبراطور."
    Çünkü gücünü ve gizemini kaybedecek. Open Subtitles ان فعلت ذلك ستخسر قوتها و سلطتها
    Mimi'nin asıl korkusu gücünü kaybetmek, yani şu an erkekler üzerinde hissettiği gücü. Open Subtitles ميمي) ماتخاف منه هو أن تفقد سلطتها) السلطة التي تشعرها أكثر بالرجال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more