"سماً" - Translation from Arabic to Turkish

    • zehir
        
    • Zehirli
        
    • toksin
        
    Bu zehir değil Ray. Seni öldürmek isteseydim, bu şekilde yapmazdım. Open Subtitles هذا ليس سماً راي لو أردت قتلك لما استعملت هذه الطريقة
    Tehlikeli bir durum yok ama kız lanet tüylerinde zehir depoluyor. Open Subtitles .. ليس بشكل قاتل لكن هي نفثت سماً من اصابعها اللعينة
    Size çok iyi gelecek. Sizin gibileri biliyorum. Sesiniz tatlı, ama zehir ve yalanlarla dolu. Open Subtitles إننى أعرف نوعك ، إن لديك صوت جميل و لكنه يقطر سماً و كذباً
    Bu bıçak, ölümcül bir zehir taşıyor. Open Subtitles الآن ، هذا السلاح يحمل سماً مميتاً على الجانب الذى يحمل نحتاً للثعبان
    Dünyada çok nadir bulunur ve en Zehirli olanıdır. Open Subtitles واحد من أندر العقارب في العالم وأكثرها سماً
    Onu zehirleyen bir toksin var ama nasıl durduracaklarını bilmiyorlar. Open Subtitles أنّ هناك سماً يسري بجسده ولا يعرفون كيفية إيقافه؟
    Uykuda terlemiş, bol zehir yapmış, önce sen kayna büyülü kazanda. Open Subtitles عرقت سماً وهى تنام انسلقى أول شئ فى مرجلنا المسحور
    Bir içimlik zehir ver bana Ama çabuk etkilemeli, yayılıp bütün damarlara, bir anda öldürmeli bu canından bezmiş adamı. Open Subtitles أعطني سماً سريع المفعول ينتشر في العروق بسرعة
    Her sabah ona bir damla zehir verip, her akşam da panzehir verirler. Open Subtitles كل صباح يعطينوهم سماً ، سم بطيء وكل مساء الترياق
    Her sabah ona bir damla zehir verip, her akşam da panzehir verirler. Open Subtitles كل صباح يعطينوهم سماً ، سم بطيء وكل مساء الترياق
    Eğer zehir ise, bir gece burada kalsın. Open Subtitles و إن كان سماً سنبقيه هنا الليلة حتى يخف التورم ثم نرسله لبيته
    -Bu zehir değil, uyumanı sağlayacak. Open Subtitles لا ، هذا ليس سماً هذا لمساعدتك على النوم
    Hırsız değilim, ağabey. Ona murabba vermek istiyorum, zehir değil. Open Subtitles . أنا لست لصاً يا أخي، أريد أن أعطيه مربى و ليس سماً
    Bayan Foxworth onların Alman ordusunu öldürecek kadar oraya yeterince zehir taşıdı. Open Subtitles السيده فوكسورث تحمل سماً كافياً في الأعلى لتقتل جيشاً ألمانياً منهم
    zehir olduğunu ve burada olduğunu biliyoruz. Open Subtitles حسناً ، نعلم أنه كان سماً ، نعلم أنه كان هُنا لذا فعلينا مُحاورة وتفتيش جميع
    Iago, zehir bul bana bu gece. Open Subtitles . هيىء لي سماً الليلة يا اياجو
    Eğer bir zehir olsaydı, karaciğerlerde görürdük. Open Subtitles إن كان سماً كنا سنجده في الكبد
    Bu çok güçlü kurutucu zehir olabilir. Open Subtitles ربما يكون سماً خارقاً يسرع الشيخوخة
    Kötü şans... ..zehir gibi. Open Subtitles أنا أجلب الحظ السئ أو أنني سماً
    Zehirli olabilir. Open Subtitles ربما يكون سماً.
    Tıpkı "Zehirli top vebalı gemide En iyi bira saraydaki kadehte." gibi. Open Subtitles إتضح إنه (جيري سميث) مزيف و هذا مربك هذا يشبه قرص به سماً في وعاء به يد الهون
    Bir toksin. Open Subtitles هذا كان سماً تم ترشيحه من عطر زهرة "روديندرون بونتيكوم"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more