"سمعتني" - Translation from Arabic to Turkish

    • duydun
        
    • duyuyor
        
    • duydunuz
        
    • duymadın
        
    • Anladın
        
    • duyduğunu
        
    • duydu
        
    • duymuş
        
    • dedim
        
    • duyarsan
        
    Buna eminim. Her açıdan çekmeni istiyorum duydun mu? Her açıdan! Open Subtitles بالطبع ، أريدك أن تغطي كل صغيرة وكبيرة هل سمعتني ؟
    Bu adama, Red Rock'ın yeni şerifi olduğumu söylediğimi duydun, değil mi? Open Subtitles لقد سمعتني أخبر هذا الرجل أني الشريف الجديد في ريد روك صحيح؟
    Peki ya ben ölüyken o zaman beni hiç duydun mu? Open Subtitles قد أتكلم الآن, ولكن حتى عندما مـُـت هل سمعتني بعد ذلك؟
    Beni duyuyor musun, Courtney? Open Subtitles فقد كنت أنت من أمرته بإصلاحها هل سمعتني ؟
    Tutuklanıp asılsın. Derhal. duydunuz mu? Open Subtitles أُريد أن يُقبض عليه وأن يشنق حالاً هل سمعتني ؟
    Diğer hattan konuştuklarımı mı duydun? Open Subtitles سمعتني أتحدث على الخط الآخر؟ هل أنت متأكد؟
    Beni duydun. Bana "biraz" deme. IBM'e söz verdim. Open Subtitles لقد سمعتني لا تقل لي نوعا ما، للتو اخبرت اي ابي ام
    Seyircilerim var. Güldürebildiğimi sen de duydun. Open Subtitles وأنا لدي جمهور لقد سمعتني وأنا أضحك الناس
    Ne dediğimi duydun Coltrane. Open Subtitles لقد سمعتني يا كولتراين :جون كولتراين . مغني جاز أسود مشهور :
    Beni duydun. Kuzeyi göster. Çabuk. Open Subtitles لقد سمعتني اشيري الى الشمال بسرعة الشمال
    Eğer uyurken Seninle adı ve bir şekilde Beni duydun ve gitmeme izin vermedi olmalıdır. Open Subtitles لقد ناديتك عندما كنت نائماً و بطريقة ما أنت سمعتني و لم تدعني أذهب
    İçeride arkadaşıma yardımın için teşekkür ettiğimi duydun mu? Open Subtitles لا أعلم إذا كنت قد سمعتني في الداخل وأنا أشكرك على مساعدة صديقي
    - Sen hiç beni kokain kullandığımı inkar ederken duydun mu? Open Subtitles هل سمعتني من قبل انكر استخدامي للكوكايين ؟
    - Ne? Evet. Beni duydun. Open Subtitles كنت أتعرض للقتل أيها الأحمق أجل أجل لقد سمعتني
    Allan'dan bahsettiğimi duydun ve beni sinirlendirmek istiyorsun, değil mi Yayma Çocuk? Open Subtitles لقد سمعتني أتكلم عن آلان و تريد أن تعبث معي
    * Bu yüzden ortağı ölmeliydi * * beni duydun, hedef uzun zamandan beri sendin * * haklı mıyım,haksız mıyım * Open Subtitles لقد سمعتني ، لقد كنتَ أنتَ المقصود طوال الوقت، أأنا مخطئٌ أم صحيح؟
    Mesajımı alıp bize yardım gönderdin. Beni duydun. Open Subtitles لقد وصلتك رسالتي و أرسلت المساعدة لقد سمعتني
    Beni duydun, Margaret. Hepiniz eve erken gidebilirsiniz. Open Subtitles لقد سمعتني يا مارجريت يمكنكم جميعاً الذهاب للمنزل باكراً
    Seninle konuştuğumu duyuyor musun? Bu sabah neredeydin? Open Subtitles سمعتني وأنا أتكلم معك أين كنتي طوال هذا الصباح ؟
    İş bağlayacağımız şirketlerin ortalamasıyla ilgili sorunlar konusundaki uyarılarımı hepiniz duydunuz. Open Subtitles سمعتني أحذرك بخصوص المشكلة من متوسط بداية السركة
    Beni duymadın galiba, ufaklık. Open Subtitles لا أعتقد انك قد سمعتني أيها الرجل الصغير
    Geceye gitmiş olacaksın, Anladın mı? Open Subtitles اريدك ان ترحل بحلول الليل هل سمعتني ؟
    Bu konuda mahkeme kararı var. Beni duyduğunu söyle. Open Subtitles لدينا أمر من المحكمة أخبريني أنّك سمعتني
    "Seni seviyorum" dediğimi defalarca duydu. Open Subtitles لقد سمعتني أَقُولُ لها أَحبُّك ألف مرة
    Kapıdan çıkınca başka bir rehberle karşılaştım, sanırım attığım çığlığı duymuş. Open Subtitles ما ان وصلت للباب كان هناك مشرف اخر اظن انها سمعتني اصرخ
    Hayır. Ben öyle bir şey demedim ki? Ben öyle mi dedim? Open Subtitles لا، ليس كذلك، انا لم اقل ذلك هل هذا ما سمعتني اقوله؟
    Kollarında bağırdığımı duyarsan... endişelenme, bazen kendimi kaybediyorum. Open Subtitles إن سمعتني أصرخ بين ذراعيك فلا تقلق أحياناً أتمادى كثيراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more