Bugüne kadar duyduğum en aptalca şey. Işıklarımızın uzaydan görünmesini istiyorsun. | Open Subtitles | انه اسخف شيء سمعته بحياتي انت تريد ان تظهر انوارنا من الفضاء الخارجي |
Küçük lastik eldivenlerle öğle yemeğini yemene bayılıyorum ve buruştuklarında hayatımda bu güne kadar duyduğum en tatlı sesi çıkartıyorlar. | Open Subtitles | أحب كيف تأكلين غدائكِ مع قفازاتكِ البلاستيكية الصغيرة وصوتها وتصدرين أظرف صوت قد سمعته بحياتي |
Bugüne kadar duyduğum en çılgınca şey. | Open Subtitles | هذا أكثر شيء جنوني قد سمعته بحياتي |
"Dostum, bu şimdiye kadar duyduğum en karamsar mezuniyet konuşması." | Open Subtitles | "إنّه خطاب التخرّج الأكثر تشاؤماً الذي قد سمعته بحياتي." |
Bugüne kadar duyduğum en kötü Barbra Streisand taklidi. | Open Subtitles | (هذا اسوء إنطباع لـ (باربرا سترايسند قد سمعته بحياتي |
Bugüne kadar duyduğum en kötü bahaneydi. | Open Subtitles | هذا أسوء سبب سمعته بحياتي |