| Olamaz, çığlıklarını duydum. | Open Subtitles | لا ، لقد سمعته يصرخ |
| Olamaz, çığlıklarını duydum. | Open Subtitles | لا ، لقد سمعته يصرخ |
| Sahilden onun çığlıklarını duydum. | Open Subtitles | سمعته يصرخ من الشاطيء |
| Dün gece yine tekrar tekrar bağırdığını duydum. Sanırım gün geçtikçe kötüye gidiyor. | Open Subtitles | لقد سمعته يصرخ مراراً وتكراراً البارحة أعتقد أن وضعه ازداد سوءاً |
| Evet, ben de bağırdığını duydum. Çok kötü bağırıyordu. | Open Subtitles | نعم، سمعته يصرخ كان يبدو لئيماً بجد |
| Onun Çığlık attığını duydum, sonra orada buldum. | Open Subtitles | سمعته يصرخ , ثم وجدته |
| Sahilden onun çığlıklarını duydum. | Open Subtitles | سمعته يصرخ من الشاطيء |
| Ama onun çığlıklarını duydum. | Open Subtitles | ولكنني سمعته يصرخ |
| Onun gökyüzüne doğru çığlıklarını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعته يصرخ وهو يسقط من السماء! |
| - çığlıklarını duydum. - Jack-- | Open Subtitles | .. سمعته يصرخ - (جاك) - |
| Giderken ona bağırdığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعته يصرخ بوجهها وأنا أغادر. |
| Sonra saat 12.03, bağırdığını duydum... | Open Subtitles | في الساعة 12: 03 مساءً سمعته يصرخ |
| - bağırdığını duydum, sonra bütün mekânı... | Open Subtitles | سمعته يصرخ وفجر كل.. |
| Çığlık attığını duydum ama onu bir daha görmedim. | Open Subtitles | سمعته يصرخ لكني لم أره ثانية |
| Ve sonra ... ve sonra onun Çığlık attığını duydum. | Open Subtitles | ثم... ثم سمعته يصرخ |