"سمعته يقول" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylediğini duydum
        
    • söylerken duydum
        
    • dediğini duydum
        
    • söylediğini duydun
        
    • dediğini duyunca
        
    • söylediğini duymuş
        
    Sanırım ben düşüneceklerini ve bize kararlarını bildireceklerini söylediğini duydum. Open Subtitles إعتقد أني سمعته يقول بأنه سيفكر في الموضوع وسوف يعود إلينا
    Hayatım boyunca ilk defa bu kelimeleri söylediğini duydum. Open Subtitles كان الملازم أول مرة في بلدي كامل الحياة ل من أي وقت مضى سمعته يقول هذه الكلمات.
    Babam da kalmanı istiyor. Anneme söylerken duydum. Open Subtitles يتمنى أبى أن تبقى أيضا سمعته يقول ذلك لأمي
    Özgürlük hareketçisi bir kadına söylerken duydum. Open Subtitles سمعته يقول هذا لواحدة من أنصار حركة تحرير المرأة
    Babamın şey dediğini duydum... Open Subtitles .. أبي كان هذه المرة الوحيدة في حياتي .. لقد سمعته يقول
    Hayır, ama bebekle ilgili bir şey söylediğini duydun mu? Open Subtitles كلا لكن هل سمعته يقول شيئاً عن طفل ؟
    Ama bu sefer yolun birkaç yüz metre ilerisinde buluşalım dediğini duyunca... kendime% **50 şans tanımıştım. Open Subtitles لكن عندما سمعته يقول مائتا ياردة على الطريق أعطيت نفسي 50 بالمائة
    Trafik gürültüsü varmış ama Green'in şöyle söylediğini duymuş, Open Subtitles كان هناك جلبة بسبب الزحام ولكنها سمعته يقول
    Ama dinimizin değersiz olduğunu söylediğini duydum. Çünkü hala günalarımızdaymışız ve lanetlenmişiz. Open Subtitles ولا أريد أن أعرفه لكن سمعته يقول أن ديننا ليس له قيمة لأننا مازلنا في خطايانا
    Öğleden sonraki mesaiyi aldığını söylediğini duydum, yani 6:00'ya kadar. Open Subtitles حسنا,لقد سمعته يقول انه سيغطي نوبة بعد الظهر اي حتى الساعة 6
    Ve defalarca bu şehri yok etmek istediğini söylediğini duydum kendisinin ve eğer ona yardım etmeseydim kızımı öldürecekti. Open Subtitles ولقد سمعته يقول مرارا كيف انه يريد تدمير هذه المدينة وأنه إذا لم أكن مساعدته على القيام بذلك،
    Çünkü, güzel şeyler söylediğini duydum. Open Subtitles لأني سمعته يقول أشياء لطيفة
    Hayır, onu önce kendisinin biraz halledeceğini söylerken duydum. Open Subtitles لا , لقد سمعته يقول أنه سيقوم بتعذيبها أولاً قليلاً
    Ama Bourg'un dairesindeyken, onu bir şey söylerken duydum. Open Subtitles ولكن عندما كنت في شقة بورغ سمعته يقول شيئًا
    Onun birçok sefer senin nasıl İyi bir genç adam olduğunu söylerken duydum. Open Subtitles لقد سمعته يقول أكثر من مرة أنك شاب طيب
    Ben kalın dediğini duydum. Open Subtitles قال يجب أن نذهب نعم، سمعته يقول يجب علينا أن نبقى
    Kafamda çivi vardı amına koyayım. "Beni bırak." dediğini duydum. Open Subtitles مسمار في رأسي سمعته يقول أن تتركني
    Bunu söylediğini duydun mu? Open Subtitles أنت سمعته يقول ذلك؟
    Kadına "Seni özledim." dediğini duyunca diğer telefondan onları dinledim. Open Subtitles سمعته يقول "اشتقت لك" لذلك أنا التقطت الخط الآخر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more