"سمعت إشاعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylenti duydum
        
    • dedikodu duydum
        
    • söylenti duymuştum
        
    • söylentiler duydum
        
    • Kulağıma bir şeyler geldi
        
    • dedikodular
        
    Sıkıntı yaratan vampirlerden biri daha azaldı diye bir söylenti duydum. Open Subtitles لقد سمعت إشاعة لقد كان هناك مصّاص دماء يسير على الأرض يُعدّ مصدر إزعاج لنفسه
    Evet, ama yardımcı doktorlardan bir söylenti duydum. Open Subtitles لكني سمعت إشاعة من أحد الدكاترة السابقين
    "Dışlanmış" çocuklarınla Madonna şarkıları yaptığına dair küçük bir dedikodu duydum. Open Subtitles لقد سمعت إشاعة صغيرة بأنك تقوم بعمل نفس الأغاني لمادونا هل هذا صحيح ؟
    Asla silahsız birini vurmadığına dair bir dedikodu duydum. Open Subtitles سمعت إشاعة بأنك لا تطلقين النار على رجل غير مسلح
    Kızı saçlı kadınlar hakkında bir söylenti duymuştum... Open Subtitles سمعت إشاعة عن النساء الصهباوات...
    O zamanlarda, Bin kavgadan sapasağlam çıkan bir adam hakkında efsaneleşen söylentiler duydum. Open Subtitles سمعت إشاعة عن رجل كان أسطورياً .بقي لم يهزم في ألف معركة
    Kulağıma bir şeyler geldi de. - Uykularımı kaçıran türden. Open Subtitles سمعت إشاعة أرّقت منامي
    Üniversitenin, onu Annalise'in savunmasını istediğine dair dedikodular var. Open Subtitles لقد سمعت إشاعة ان ادارة الجامعة يريدون من (آناليس) أن تُدافع عنه
    Meteorların etkilediği insanlar üzerinde çalıştığına dair bir söylenti duydum. Open Subtitles إنه جراح أعصاب سمعت إشاعة أنه يعمل مع أناس مصابين بالنيزك
    Bu arada bir söylenti duydum ve doğru olduğuna inanmak istemedim. Open Subtitles ... بالمناسبة سمعت إشاعة لم أرد أن .. أصدق أنها صحيحة ، لذا
    Yarın evleneceğinize dair bir söylenti duydum lordum. Open Subtitles لقد سمعت إشاعة انك ستتزوج غداً، مولاي
    Tong'lar ve Yakuza'lar arasındaki bir ittifak hakkında söylenti duydum. Open Subtitles سمعت إشاعة حول تحالف بين "الياكوزا" و "التونج"
    Tuhaf bir söylenti duydum. Open Subtitles سمعت إشاعة غريبة
    Petrolü taşırken, bir sorunla karşılaştığın ile ilgili bir dedikodu duydum. Open Subtitles لقد سمعت إشاعة عن مواجهتك لمشكل نقل نقطكَ
    Yakışıklı veterinerimiz hakkında bir dedikodu duydum. Open Subtitles سمعت إشاعة عنك وعن الطبيب البيطري
    İlginç bir dedikodu duydum Doktor. Open Subtitles سمعت إشاعة مثيرة للإهتمام أيها الطبيب.
    George, Kosta Rika'da, çocukken annemin bir aşığı olduğu hakkında bir dedikodu duydum. Open Subtitles أتعلم يا (جورج), لمّا كنتُ فتىً في "كوستاريكا" سمعت إشاعة تقول بأن أمي كان لديها خليل
    Santana'nın karşı takımı tercih ettiğine dair bir dedikodu duydum ve %100 doğru olduğunu teyit edebilirim. Open Subtitles أنه طعمها مثل رائحة حفاظة الأطفال لقد سمعت إشاعة بأن " سناتانا " تلعب للفريق الآخر تقصد أن سانتانا شاذة جنسيا واستطيع أن تأكيد هذه الإشاعة %إنها صحيحة 100
    - Evet bir söylenti duymuştum. Open Subtitles -أجل لقد سمعت إشاعة
    Evet böyle bir söylenti duymuştum. Open Subtitles -أجل لقد سمعت إشاعة
    Haklarında tuhaf söylentiler duydum. Open Subtitles يا رئيس, سمعت إشاعة غريبة تدور حول عائلة سانو
    Ben halkın bildiğinden en az bir sene öncesinde beta testinin yapıldığına dair söylentiler duydum. Open Subtitles . لقد سمعت إشاعة بأنه كان هناك اختبار تجريبي . على الأقل قبل عام من معرفة العامة
    Kulağıma bir şeyler geldi de. - Uykularımı kaçıran türden. Open Subtitles سمعت إشاعة أرّقت منامي
    Bizimle devam edeceğine dair dedikodular duydum. Open Subtitles سمعت إشاعة أنك لازلت معنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more