"سمعت ان" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu duydum
        
    • diye duydum
        
    • Duyduğuma göre
        
    • Duydum ki
        
    • olduğunu duymuştum
        
    • duydun
        
    • nin
        
    • olacağını duydum
        
    • olduklarını duymuştum
        
    Bennet'ın Haydutları'nın, saklanmak için, ...bu civarda gizli bir yerleri olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت ان الحراس بينت اعتادوا ان يملكوا مخبأً في مكان ما هنا
    Marvin'in yardıma ihtiyacı olduğunu duydum, ve neden olmasın dedim. Open Subtitles سمعت ان مارفن يحتاج لمساعده لذا انا اكتشفت ,لما لا
    Dr Jackson Yıldız Geçidi hakkında yeni bir teoriniz olduğunu duydum. Open Subtitles دكتور جاكسون لقد سمعت ان لديك نظرية جديدة عن ستارغيت
    Franky ona borcu olan birinin, taşşaklarını ısırarak koparmış diye duydum. Open Subtitles سمعت ان فرانكي قطع خصية رجل, كان مدينا له ببعض المال.
    Yanıp sönen ışıklarla migren orantılı diye duydum, değil mi? Open Subtitles لقد سمعت ان الاضواء اللامعه وامراض الشقيقه لا يذهبان سوياً
    Duyduğuma göre sabahın habercisi horoz Gün Tanrı'yı uyandırırmış yırtıcı, keskin sesiyle. Open Subtitles انا سمعت ان الديك للصباح بمثابة البوق بحنجرته ذات الصوت العالي المديد
    Duyduğuma göre adamın Frankie 15 kırıkla hala revirde yatıyormuş. Open Subtitles سمعت ان فرانك يزال يتعافى من 15 كسر فى الضلوع
    Evet. Grubunuzda 2 Etin olduğunu duydum. Open Subtitles نعم، سمعت ان هناك اثنان من الإيتنس بصحبتكم
    Tuhaf şeylerin orada olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت ان هناك بعض الاشياء المثيره للقلق بأعلى
    Ayrıca onun aşık olduğunu duydum Open Subtitles أنا أعلم أنه عبيط قليلا سمعت ان هناك شئ بينه وبين سيدة مسنة عبيطة
    Ayrıca onun aşık olduğunu duydum Open Subtitles أنا أعلم أنه عبيط قليلا سمعت ان هناك شئ بينه وبين سيدة مسنة عبيطة
    Merhaba, Ben Sam, Montecito mihmandarı. Bir isteğiniz olduğunu duydum. Open Subtitles اهلا , انا سام مضيفة كاسينو المنتسيتو لقد سمعت ان لديكي طلب
    Godard'ın gerçek hayatta bir fahişe fetişisti olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت ان جودارد كان في حياته الحقيقة عاهرة
    - Annenle baban gelmiş diye duydum. - Evet. Hiç sorma... Open Subtitles ــ سمعت ان والديك جاؤوا ــ نعم , يا لها من فوضى كانت
    Yeni yeraltı otoparkında bir boru patlamış diye duydum. Open Subtitles لقد سمعت ان هناك انفجار في المرآب الجديد الذي تحت الارض
    4000 metreden düşen bir paraşütçümüz varmış diye duydum. Open Subtitles سمعت ان لدينا محلق سقط من على ارتفاع 12 ألف قدم
    Duyduğuma göre şu kız Başkan'la süit odada kalmış. Open Subtitles سمعت ان الفتاة و الرئيس كانوا في جناح في الفندق
    Duyduğuma göre Vali şimdi başına... 500 altın koymuş. Open Subtitles سمعت ان المامور يضع قيمه جديده لراسك و هي 500 قطعه ذهبيه
    - Duyduğuma göre altına sıçmışsın. - Siktir. Open Subtitles لقد سمعت ان هذا جعلك تتبرز فى بنطالك اذهب الى الجحيم
    Duydum ki yeni bir şey çıkarmışlar -- milyon kere daha hızlı benim telefonumdan. TED سمعت ان هناك شيئ جديد اكثر روعة بملايين المرات من هاتفي
    Tokyo'nun korkunç bir yer olduğunu duymuştum, ama burası çok daha kötü. Open Subtitles لقد سمعت ان طوكيو منطقة مخيفة لكن هذا كثير علي
    Jone Bang Fai'nin kimseyi öldürdüğünü hiç duydun mu? Open Subtitles هل سمعت ان جون بانج فاي قتل احد من قبل ؟
    Jack Bauer'ın Seyit Ali'nin ailesini tehdit ettiğinden haberiniz var mı? Open Subtitles هل سمعت ان جاك باور هدد حياة عائلة سيد علي
    Tandon efendim, önümüzdeki hafta üst kurul toplantısı olacağını duydum. Open Subtitles سيد تاندون , لقد سمعت ان هناك اجتماع للقيادات بالاسبوع المقبل
    Tavuk lezzetinde olduklarını duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت ان طعمه ينبغي ان يكون مثل الدجاج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more