| Kanepesinde uyuyan sarı şişman bir kedi, pencereye yağmur damlaları çarpıyor, ve mutfağın havasında kahvenin izi bile yok. | TED | هناك قطّة صفراء سمينة نائمة على أريكته، حبّات مطر تتساقط على النافذة، ولا أثر لرائحة القهوة في هواء المطبخ. |
| Neden bilmiyorum. şişman ve sıska kızlarla seks yaptım gerçekten hepsi aynı. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا أنا مارست الجنس مع بنت سمينة ومع أخرى نحيفة |
| şişman bir kız olmasına rağmen güzel olan kız. | TED | الفتاة التي تعتبر جميلة بالنسبة لفتاة سمينة. |
| şişko, kıllı, çirkin bir dağ adamının arzuladığı biri oldun mu? | Open Subtitles | سمينة ، كثيفة الشعر ، قبيحة المنظر وهي مبتلة فى الحلم |
| şişko bir domuz gibi görünmeden kısa etek ve dekolte bile giyemiyorum. | Open Subtitles | ولا أستطيع حتّى ارتداء تنّورة صغيرة بدون أن أظهر وكأني خنزيرة سمينة |
| Çünkü özgüvene sahip şişman bir kadın akla hayale sığmaz. | TED | لأن وجود إمراة سمينة واثقة من نفسها أمر من غير الممكن خطوره على الفكر |
| Sırf insanlar bana baktığında, çok şişman, çok kahve tenli, çok fakir bir Latin görmesinler diye. | TED | كل ذلك كان لكي ينظر الناس لي ولا يروا فتاة لاتينية سمينة أكثر من اللازم، سمراء أكثر من اللازم، فقيرة أكثر من اللازم. |
| Kendine şişman bir eş bul ve bir aile kur. | Open Subtitles | - من أجلي واعثر لك على زوجة سمينة وكوّن عائلة |
| Bebek şişman sen şişmansın, kötü ve ağız sulandırıcısın. | Open Subtitles | الطفلة سمينة.. وأنتِ سمينة.. سمينة وغضّة |
| Sana daha önce ilk birlikte olduğum kızın şişman bir kız olduğunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتك بأنني مارست الحب لأول مرة مع فتاة سمينة في مثل هذه الغرفـة ؟ |
| Ama nişasta ve florit kullandığın zaman böcekler yemi yedikten bir kaç gün sonra ortalıkta şişman domuzlar gibi koşuşturmaya başlıyor. | Open Subtitles | بينما هذه البودرة و الفلوريد تتركه في الانحاء وتأكله الصراصير لتعود بعد بضعة أيام و تجد الصراصير تجري سمينة في كل مكان |
| Anan o kadar şişman ki, düşüp bacağını kırmış ama bunu fark etmemiş. | Open Subtitles | والدتك سمينة لدرجة انها وقعت وكسرة ساقها وخرج منها الشحم |
| Anan o kadar şişman ki, düşüp bacağını kırmış ama bunu fark etmemiş. | Open Subtitles | والدتك سمينة لدرجة انها وقعت وكسرة ساقها وخرج منها الشحم |
| Annen o kadar şişman ki, gökkuşağının üstüne oturmuş, kıçı taşmış. | Open Subtitles | أمك سمينة جداً لدرجة أنها تحطم كل ماتجلس عليه |
| Annemizin zorla arattığı şişko, zavallı bir kızla çıkmak gibiydi. | Open Subtitles | كان يبدو مثل مواعدة فتاة سمينة جعلتنا والدتنا نتصل بها |
| Her şişko kedinin önünde yere kadar eğilmemiz gerekse de. | Open Subtitles | أجل، حتى وإن كان علينا الزحف وراء كل قطة سمينة وعجوز |
| Böyle şişko bir nişanlıya sahip olduğun içi çok şanslısın. | Open Subtitles | جيمس أنت محظوظ لتحظى بمؤخرة سمينة كخطيبتك |
| Evet, bence de ben şişmanım. Hepimizin sorunları var sanırım. | Open Subtitles | نعم , انا اعتقد اني سمينة لذلك كلنا لدينا مشاكل |
| İlginç, tatlı bile denebilir hafif tombul, yani muhtemelen kendine güveni yok. | Open Subtitles | مثير و جميل سمينة قليلا فمن المحتمل أنها تقلل من أحترامها لنفسها |
| ahbap, sen koca götlüsün ve annen de bir hermafrodit. | Open Subtitles | يا رجل، أنت صاحب مؤخّرة سمينة كما أنّ أمك خنوثية |
| - Hayvanat bahçesine gittim. - şişman kadın da öyle yaptı. | Open Subtitles | ذهبت إلى حديقة الحيوان وهذا ما فعلته سيدة سمينة |
| Tek farkım karnım burnumdaydı ve büyük, tombul ayak bileklerim vardı. | Open Subtitles | فقط كان لدي معدة سمينة ضخمة وكواحل سمينة كبيرة |
| Ve o çok şişmanladı. Ve, incecik direklerin arkasında saklanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | وهي سمينة جدا، تعرف وهي تحاول الإختفاء وراء هذه الأقطاب الصغيرة النحيلة |
| Ama sen, sen biraz kilo almışsın. Balık etinde olmuşsun, keklik gibi! | Open Subtitles | لكنك إزددتِ وزناً، أصبحتِ سمينة بعض الشيء |
| Şiir, yaramaz bir prensin, gerçek aşkı güzel fakat biraz kilolu bir prenseste bulmasını anlatıyor. | Open Subtitles | إنها تحكي عن أمير سيء الأخلاق الذي وجد الحب الحقيقي مع امرأة جميلة، لقد كانت أميرة سمينة قليلاً. |
| - Kemikli kıçı, iri göğüsleri ve kötü bir teni var. | Open Subtitles | لديها مؤخرة نحيلة و أوراك سمينة و جلد سىء |
| Şey, karanlıktı ama evet, şişmandı. | Open Subtitles | كان الجو مظلماً لكن نعم، أعتقد أنها سمينة |
| Hayır. Seninki kısa ve kalın, benimki uzun ve ince. | Open Subtitles | لا، خاصتك سمينة و قصيرة لكن خاصتي طويلة و نحيلة |
| Neden kahve dükkanımızda hıçkırarak oturan dolgun bir yahudi kızımız var? | Open Subtitles | لماذا هنالكِ فتاة يهودية سمينة تذرف دموعها على طاولة المقهى الخاص بنا؟ |