"سنأتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • geliyoruz
        
    • geleceğiz
        
    • geliriz
        
    • gelip
        
    • bulacağız
        
    • geleceğimizi
        
    • biz
        
    • orada
        
    • alırız
        
    • olacağız
        
    • alacağız
        
    • gelebiliriz
        
    • geldiğimizi
        
    • gelelim
        
    • getiririz
        
    -Sanderson. Doğuya ateş etmeyin, tekrar ediyorum, ateş etmeyin. Size doğru geliyoruz. Open Subtitles لا تفعل، أقولها ثانية، لا تطلق النار علي الشرق سنأتي إليك
    Sanırım yarın akşam, sizin eve yemeğe geliyoruz. Open Subtitles أعتقد أننا سنأتي إلى منزلكم على العشاء ليلة غد
    Daha fazla rehine için üç gün sonra tekrar geleceğiz. Open Subtitles و سنأتي بعد ثلاثة أيام لأخذ المزيد من الرهائن
    Başkan'ı kütüphaneye götürün. Birkaç dakika sonra geliriz. Open Subtitles أدخلوه إلى المكتبة فحسب, سنأتي بعد عدة دقائق
    Aşağıya gelip sizi Hasatçı'dan alacağız tüm Gözlemciler toplansın. Open Subtitles سنأتي لنأخذكم من هناك، على العاملين الإمتثال للأوامر
    orada bekle. Hemen geliyoruz. John, Kapoor zamanından önce gelmiş. Open Subtitles ابق هناك نحن سنأتي جون.كابور هناك قبل الوقت
    Ya silahını yere bırakır ve aşağıya gelirsin yada biz oraya geliyoruz. Beş saniyen var. Open Subtitles فقط ضع المسدس أسفلاً أو سنأتي هناك، لديك خمس ثوان
    Sizinle geliyoruz, Yüzbaşı, Hoşuna gitsin ya da gitmesin. Open Subtitles سنأتي معك لأها الكابتن ما إذا كنت ترغب في ذلك أو لا
    Hatırlat, bir ara gözlerini çıkarayım. Kımıldama, Rahibe, Hemen geliyoruz. Open Subtitles ذكرني أن أخرج مقلتاك لاحقاً- لا تتحركي ، سنأتي لك-
    Laboratuvar saat 11'de kapanıyor ama biz dört saat sonra geliyoruz, tek güvenlik görevlisi olduğunda. Open Subtitles يتمّ إغلاق المختبر الساعة 11م ولكنّنا سنأتي بعد 4 ساعات حينما لا يكون هنالك سوى حارسٌ واحد
    Tamam, teşekkürler. Oraya geleceğiz. Oraya gitmemizi istiyorlar. Open Subtitles حسناً , سنأتي بالحال يريدوننا أن نأتي إليهم
    Ama çözüm bulana kadar, elimizden geldiğince sık seni ziyarete geleceğiz, söz. Open Subtitles حتى نعرف مانفعل سنأتي هنا ونزورك بقدر ما يمكن
    Endişelenme, ziyarete geleceğiz ve bahar gelince onu eve getirmenin bir yolunu bulacağız. Open Subtitles لاتقلقي سنأتي للزيارة وسنجد طريقة لنيعده للمنزل في الربيع
    O şimdi geldi. biz de yarım saat içinde geliriz. Tamam. Open Subtitles إنه هنا الآن، سنأتي بعد نصف الساعة، حسناً
    O zaman iki kere daha geliriz yine evde olmazsanız siz bizim kargo ofisimize gelmek zorundasınız. Open Subtitles سنأتي مرتين آخريين، ثم سيكون عليكما المجيء لمركزنا لخدمة العملاء
    Ne yani bir saat erken gelip, üstüne saat 5.00'e kadar ders mi göreceğiz? Open Subtitles سنأتي ساعة قبل الوقت، ثم نأخذ حصتين متتاليتين ونبقى حتى الساعة الخامسة؟
    Tekrar yapmak için parayı nereden bulacağız? Open Subtitles من أين سنأتي بالمال كي نعيد كل شيء كما كان؟
    Kusura bakmayın geciktim. Buraya geleceğimizi unutmuşum. Open Subtitles آسف لأنني تأخرت ، لقد نسيت فحسب أننا سنأتي إلى هنا
    O zaman sen şimdi garaja git... biz birazdan gelir, geyiğini taşırız. Open Subtitles سأخبرك بشيئ، إذهبي الى جراجك ونحن سنأتي لنعاونك في حمل "ظبيك" عنك
    Birazdan orada olacağım. Arka kapıda bekle tamam mı? Open Subtitles سنأتي خلال دقيقة فقط انتظر عند الباب الخلفي، حسناً ؟
    Sana yeni bir kol alırız. Taze gözler. Open Subtitles أتعلم، سنأتي لكَ بذراع جديد و عينين جديدان.
    Hemen yan odada olacağız. Silahlarla içeri gireceğiz. Open Subtitles حسناً , سنكون بالغرفة المجاورة سنأتي بمسدسات
    Eğer bu gece sizden daha ateşli piliçler bulamazsak belki gelebiliriz. Open Subtitles إن لم نجد فتيات أكثر إثارة لنواعدهم الليلة ربما سنأتي
    Teslimat sırasında senin ekibin olursak, geldiğimizi anlayamayacak. Open Subtitles عند التوصيل، سنأتي كالطاقم الخاص بك انه لن يرانا قادمين
    Bekle. Sana gelelim. Eminim bir uzaktan patlatma cihazı yapabilirim. Open Subtitles انتظر, سنأتي إليك أنا متأكد أني أستطيع تزويدها بجاهز تفجير عن بعد
    biz Salingerov programi varir varmaz, biz buraya eldridgeyi getiririz Open Subtitles حالما نحصل على البرنامج ، سنأتي هنا بإلدريدج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more