-Sanderson. Doğuya ateş etmeyin, tekrar ediyorum, ateş etmeyin. Size doğru geliyoruz. | Open Subtitles | لا تفعل، أقولها ثانية، لا تطلق النار علي الشرق سنأتي إليك |
Sanırım yarın akşam, sizin eve yemeğe geliyoruz. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنأتي إلى منزلكم على العشاء ليلة غد |
Daha fazla rehine için üç gün sonra tekrar geleceğiz. | Open Subtitles | و سنأتي بعد ثلاثة أيام لأخذ المزيد من الرهائن |
Başkan'ı kütüphaneye götürün. Birkaç dakika sonra geliriz. | Open Subtitles | أدخلوه إلى المكتبة فحسب, سنأتي بعد عدة دقائق |
Aşağıya gelip sizi Hasatçı'dan alacağız tüm Gözlemciler toplansın. | Open Subtitles | سنأتي لنأخذكم من هناك، على العاملين الإمتثال للأوامر |
orada bekle. Hemen geliyoruz. John, Kapoor zamanından önce gelmiş. | Open Subtitles | ابق هناك نحن سنأتي جون.كابور هناك قبل الوقت |
Ya silahını yere bırakır ve aşağıya gelirsin yada biz oraya geliyoruz. Beş saniyen var. | Open Subtitles | فقط ضع المسدس أسفلاً أو سنأتي هناك، لديك خمس ثوان |
Sizinle geliyoruz, Yüzbaşı, Hoşuna gitsin ya da gitmesin. | Open Subtitles | سنأتي معك لأها الكابتن ما إذا كنت ترغب في ذلك أو لا |
Hatırlat, bir ara gözlerini çıkarayım. Kımıldama, Rahibe, Hemen geliyoruz. | Open Subtitles | ذكرني أن أخرج مقلتاك لاحقاً- لا تتحركي ، سنأتي لك- |
Laboratuvar saat 11'de kapanıyor ama biz dört saat sonra geliyoruz, tek güvenlik görevlisi olduğunda. | Open Subtitles | يتمّ إغلاق المختبر الساعة 11م ولكنّنا سنأتي بعد 4 ساعات حينما لا يكون هنالك سوى حارسٌ واحد |
Tamam, teşekkürler. Oraya geleceğiz. Oraya gitmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | حسناً , سنأتي بالحال يريدوننا أن نأتي إليهم |
Ama çözüm bulana kadar, elimizden geldiğince sık seni ziyarete geleceğiz, söz. | Open Subtitles | حتى نعرف مانفعل سنأتي هنا ونزورك بقدر ما يمكن |
Endişelenme, ziyarete geleceğiz ve bahar gelince onu eve getirmenin bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | لاتقلقي سنأتي للزيارة وسنجد طريقة لنيعده للمنزل في الربيع |
O şimdi geldi. biz de yarım saat içinde geliriz. Tamam. | Open Subtitles | إنه هنا الآن، سنأتي بعد نصف الساعة، حسناً |
O zaman iki kere daha geliriz yine evde olmazsanız siz bizim kargo ofisimize gelmek zorundasınız. | Open Subtitles | سنأتي مرتين آخريين، ثم سيكون عليكما المجيء لمركزنا لخدمة العملاء |
Ne yani bir saat erken gelip, üstüne saat 5.00'e kadar ders mi göreceğiz? | Open Subtitles | سنأتي ساعة قبل الوقت، ثم نأخذ حصتين متتاليتين ونبقى حتى الساعة الخامسة؟ |
Tekrar yapmak için parayı nereden bulacağız? | Open Subtitles | من أين سنأتي بالمال كي نعيد كل شيء كما كان؟ |
Kusura bakmayın geciktim. Buraya geleceğimizi unutmuşum. | Open Subtitles | آسف لأنني تأخرت ، لقد نسيت فحسب أننا سنأتي إلى هنا |
O zaman sen şimdi garaja git... biz birazdan gelir, geyiğini taşırız. | Open Subtitles | سأخبرك بشيئ، إذهبي الى جراجك ونحن سنأتي لنعاونك في حمل "ظبيك" عنك |
Birazdan orada olacağım. Arka kapıda bekle tamam mı? | Open Subtitles | سنأتي خلال دقيقة فقط انتظر عند الباب الخلفي، حسناً ؟ |
Sana yeni bir kol alırız. Taze gözler. | Open Subtitles | أتعلم، سنأتي لكَ بذراع جديد و عينين جديدان. |
Hemen yan odada olacağız. Silahlarla içeri gireceğiz. | Open Subtitles | حسناً , سنكون بالغرفة المجاورة سنأتي بمسدسات |
Eğer bu gece sizden daha ateşli piliçler bulamazsak belki gelebiliriz. | Open Subtitles | إن لم نجد فتيات أكثر إثارة لنواعدهم الليلة ربما سنأتي |
Teslimat sırasında senin ekibin olursak, geldiğimizi anlayamayacak. | Open Subtitles | عند التوصيل، سنأتي كالطاقم الخاص بك انه لن يرانا قادمين |
Bekle. Sana gelelim. Eminim bir uzaktan patlatma cihazı yapabilirim. | Open Subtitles | انتظر, سنأتي إليك أنا متأكد أني أستطيع تزويدها بجاهز تفجير عن بعد |
biz Salingerov programi varir varmaz, biz buraya eldridgeyi getiririz | Open Subtitles | حالما نحصل على البرنامج ، سنأتي هنا بإلدريدج |