Daha genç erkekler ise mükemmel bir cinsel dürtüye sahiptirler. | Open Subtitles | الرجال الأصغر سناً لديهم دافع جنسي أكبر يمكنهم المحافظة عليه |
Tabii ki yapıyorum. Benim yaptığım spor genç kadınların peşinden koşmak. | Open Subtitles | بالطبع امارس الرياضة , و هى مطاردة الفتيات الاصغر منى سناً |
Benden yaşça genç ve tecrübesiz olan pilotlara arkadan yapılan saldırılara karşı gözlerini kapatmalarını söyledim. | Open Subtitles | لذلك أخبرت الطيار الأخر معى وكان أصغر سناً وعديم الخبره أن يغمض عينيه ويهاجمهم من الخلف |
O senin en iyi arkadaşın değildi. En eski arkadaşındı. | Open Subtitles | لكنه لم يكن صديقك العزيز بل كان صديقك الأكبر سناً |
Sanırım yeni bir diş çıkarıyor. | Open Subtitles | اعتقد انها ستخرج سناً آخر انهم يخرجون بسرعه |
Bak, sakin ol ve normal davran, daha olgun olmaya çalış. | Open Subtitles | اسمع، فقط تصرف بهدوء وعلى طبيعتك وحاول ان تبدو اكبر سناً |
Çoğu köpeğin 42 dişi vardır ama senin de keşfettiğin gibi senin Cujo'nun 41 dişi var. | Open Subtitles | هل تعرف,معظم الكلاب لديها 42 سناً لكن كما اكتشفت كلبكم القاتل لديه 41 سناً فقط |
Yani daha yaşlıyım, façam bozulmuş ve cehennemde bir akşam geçiriyorum. | Open Subtitles | أذاً فقد أصبحت أكبر سناً ومشوهاً وسوف أقضى المساء فى الجحيم |
- Biraz daha yaşlıydı. Sigara reklamındaki adama benziyordu. | Open Subtitles | كان أكبر سناً بعض الشيء ويشبه الرجل في دعاية سجائر مارلبورو |
Bir yazar yazı stilini değiştirip daha genç ya da az eğitimli görünebilir. | Open Subtitles | يمكن للكاتب أن يتنكر بأسلوب كتابته ليظهر نفسه أصغر سناً أو أقل تعليماً |
Devam edebilmek için daha genç ve havalı birine ihtiyacı olduğunun farkındaydı. | Open Subtitles | كان يعرف أنّه يحتاج لإيجاد شخص أصغر سناً ومُضحكاً لو أراد النجاة. |
Ben de belirteyim genç erkek deneyimini şiddetle tavsiye ederim. | Open Subtitles | يجب أن أخبركِ بشئ، أوصيكِ جداً بتجربة الرجال الأصغر سناً |
Ve olay şu ki... ..ben bu tecrübeyi kullanarak daha genç kızları, mesela orta okulluları sinsi kızlar olmaktan kurtarabilirim. | Open Subtitles | ولكن هناك شيء، أريد أن أستغل تلك التجربة لمنع الفتيات الأصغر سناً مثل طالبات المرحلة الإعدادية من أن يصبحن لئيمات |
En son yemeğe geldiğinde bana, yaşça büyük birileriyle birlikte olmakla ilgili sorular sordu. | Open Subtitles | حسناً , إنه فقط في آخر مرة أتت للعشاء كانت تسألني كل تلك الأسئلة حول مواعدة رجل أكبر سناً |
yaşça büyük adamlarla ilgili sorunlarımı aşarım belki. | Open Subtitles | أعتقد بأني قد إنتهيت من الرجال الاكبر سناً |
eski bir satıcının, senden daha genç birinin emrinde çalışmaktan rahatsızlık duyacak mısın? | Open Subtitles | هل تظن أنك ستكون مستريحاً تحت إدارة كاتب سابق ؟ للعمل تحت إدارة رجل اصغر منك سناً ؟ |
Şuna bak kalktığımda ağzımda fazladan bir diş vardı. | Open Subtitles | أنظر إلى هذا وجدت سناً زائداً داخل فمي البارحة |
Peki diğer kişinin sesi biraz daha yaşIı ve olgun gibi geliyor muydu? | Open Subtitles | وهل كان صوتُ الآخر يبدو ذو أكبر سناً أعني، أكثر نضج من الآخر؟ |
yaşlı dişi ailesine yük olmadan genlerini yetişkin oğullarını destekleyerek geçirebilir, bu oğullar diğer ailelerin yetiştireceği yavrulara baba olur. | TED | فيمكن للإناث الأكبر سناً أن تستفيد من جيناتها دون أن تحمل عائلتها أعباء إضافية من خلال دعم أبنائها الذكور الكبار، الذين ينجبون عجول ستربيهم عائلات أخرى |
Senden daha yaşlıyım. Hayatı artık her iki taraftan da görebiliyorum. | Open Subtitles | أنا أكبر منك سناً أنا رأيت الكثير من الأمور |
Benden biraz daha yaşlıydı. Bir römorkörde kaptandı. | Open Subtitles | لقد كان أكبر سناً مني وكان كابتن مركب شحن |
Kıyafet beni 10 yaş genç gösterir öyle değil mi ? | Open Subtitles | هل أنا أهذي أم قلنسوة ستُظهرني أصغر سناً بعشر سنوات؟ |
Bir dişini daha mı kırmamı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريدين أن أكسر لك سناً أخرى؟ |
Çoğu kız yaşlı erkekleri sever. Ama ben değil, ben gençleri severim. | Open Subtitles | كما تعرف معطم الفتيات تحب الكبار أما أنا فأحب الشبان الأصغر سناً |
Tommy 2'si erkek 1'i kız 3 çocuğumuzun en büyüğü. | Open Subtitles | تومي الأكبر سناً 3, 2 أولاد و بنت. |
Hayır tabii ki. yaşlısın ve zaten bir sürü şeyi biliyorsun. | Open Subtitles | لا ، لأنك أكبر سناً وأنت بالفعل تعرف أشياء |
Anthony en büyükleri, Lisa ortanca çocuk ve... | Open Subtitles | ـ (أنتوني) ـ هو الأكبر سناً و ـ (ليسا) ـ هي الوسطى يا إلهي |
Yaşım kemale erdikçe hoşuma giden şeylerin giderek azaldığını fark ettim. | Open Subtitles | بينما أتقدم سناً أجدني أستمتعُ بالقليل من الأشياء. |