Anlaşamadığımız konusunda anlaştık sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنّنا سنتفق على الاختلاف إنّي آسف جدّاً لأنّك لن تكون هناك معنا |
ilişkimizin her zaman için, bir çıkar evliliği olduğu konusunda sanırım ikimiz de aynı fikirdeyiz. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنتفق على أن علاقتنا لطالما كانت إتحاداً للوسائل |
Daha iyi bir lider olamayacağı konusunda hepimiz hemfikiriz sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن جميعنا سنتفق على انه لا يمكن أن نتمنى قائد أفضل. |
Bu konuda aynı kanıya varacağımız konusunda emin değilim. | Open Subtitles | لست واثقاً أننا سنتفق على هذا أبداً |
Tamam, sanırım anlaşamadığımız konusunda anlaşmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد بأننا سنتفق على أننا مختلفين |
ve paçayı kurtarmana izin vermeyeceğim. Bence, bence oturup... kabul veya ret konusunda anlaşmaya gidebiliriz. | Open Subtitles | أظن أننا سنتفق على التعارض وحسب، |
Sanırım anlaşamadığımız konusunda anlaşmaya varmamız gerekecek. | Open Subtitles | أظننا سنتفق على أننا لا نتفق. |
General Washington bu ordunun büyük bir lideriydi, bu yüzden öyle tahmin ediyorum ki siz de onun eşsiz biri olduğu konusunda aynı fikirdesiniz. | Open Subtitles | العقيد (واشنطن) كان القائد العام لهذا الجيش و اعتقد بإننا سنتفق على اي حال و هذا الأمر لابد منه |
Anlaşamama konusunda anlaşıyoruz o zaman. | Open Subtitles | سنتفق على عدم الموافقة |
Pekala. Aynı fikirde olmadığımız konusunda anlaştık. | Open Subtitles | حسنًا، سنتفق على الإختلاف |