"سنخبره" - Translation from Arabic to Turkish

• söyleriz
• söyleyeceğiz
• anlatırız

Onlara ormandaki bir manyağın köpeğini bize saldırttığını söyleriz.
سنخبره بأنّ معتوهاً في الغابة جعل كلبه يهاجمنا

Ön bahçede sarhoş bir halde bulduğumuzu söyleriz.
سنخبره أننا وجدناه سكران فى الحديقة الأمامية

O hapları yapmanın senin fikrin olduğunu ve bizden yardım istediğini söyleriz.
سنخبره أنك صاحب فكرة صنعهم، وأنك حاولت حملنا على مساعدتك.

Onu bulabilirsek şu sesi kesmesini ve burayı terk etmesini söyleyeceğiz
إن وجدناه, سنخبره بأن يغادر ويتوقف عن إصدار هذه الأصوات

Yani ona adamlarımızın paket anlaşma istediğini söyleyeceğiz.
لذا سنخبره أن موكلينا يؤخذوا كدفعة واحده

Lip'i arayıp olanları ona anlatırız, tamam mı?
و سنخبره بما يجري حسناً، هيا بنا

Seremoni biter bitmez söyleriz.
واذا انتهت المراسم سنخبره ، صحيح ؟

Bence-- ...yanlışsam söyle arkadaşlarıyla Paris'te yaşamaya gittiğini ve küçük oğlunun burada babasıyla güvende olacağını bildiği yerde kalmasını istediğini ve annesinin onu çok sevdiğini söylediğini söyleriz.
أعتقد .. وأخبرني إن كنت مخطئة... أننا سنخبره

Hayır ama onu gerçekten ama gerçekten görmen gerektiğini söyleriz.
كلا، لكننا سنخبره أنك، حقا، حقا، حقا ترغبين في رؤيته إذا...

Bilmesi gereken her şeyi ona söyleriz.
سنخبره بكل ما يحتاج إلى معرفته

Lake Walker ticaretini bağlayacağımızı söyleriz.
- أجل - سنخبره أننا سنؤمن حركة تجارة بحيرة واكر

Belki ona bir gün söyleriz. Tabi o kadar uzun yaşarsa.
ربما سنخبره يوما ما لو عاش فترة أطول

Havaalanında söyleriz.
سنخبره في المطار.

Onu yakalasak bile ona yaptığı şeyi nasıl söyleyeceğiz?
حتى إذا استعدناه كيف سنخبره بما جنت يداه؟

Düşmanlarının kurşun geçirmez olduğunu söyleyeceğiz.
نحنُ سنخبره أن أعداءه أصبحوا مضادين للرصاص

Tamam, o zaman ona bunu söyleyeceğiz, eğer.. ...geri adım atmazsa, dirseklerini kırarsın.
حسناً، سنخبره إذا لم يتراجع، إنّك سوف تكسر مرفقه.

Uyuşturucu karteliyle değil de,canavarlarla savaştığımızı ne zaman söyleyeceğiz?
متى سنخبره اننا نقاتل وحوش وليس منظمه مخدرات ؟

Pekala ona yemek yemeyeceğini söyleyeceğiz.
حسناّ، إذن سنخبره بأنك لن تأكل

Ona söyleyeceğiz dediğimiz şeyi söyle.
أخبرهُ ذلك الشيء الذي قلنا سنخبره

O zaman anlatırız.
سنخبره بكلّ شئ حينها