"سنغادر" - Translation from Arabic to Turkish

• gidiyoruz
• gideceğiz
• ayrılıyoruz
• çıkıyoruz
• gideriz
• ayrılacağız
• gidelim
• çıkacağız
• terk
• çıkarız
• gidiyorduk
• Gidiyor
• gideceğimizi

Kaçmak mı, kurtulmak mı adını her ne koyarsan koy, biz gidiyoruz.
الخروج من هنا , الهروب أياَ يكن ماتدعوه, نحن سنغادر من هنا.

Bir kaç konser vermek için Gdansk'a gidiyoruz. Gelmek ister misin?
سنغادر إلى مدينة غدانسك لإقامة بعض الحفلات, هل تودين الذهاب معنا؟

Yarın, alayım yola çıkıyor. Cepheye gidiyoruz.
بُصِي، كتيبتي ستتحرك غداً، حيث سنغادر إلى الجبهة.

Ama sadece bir saatiniz var, sonra biz gideceğiz.
ولكن كلّ ما تملكينه ساعة واحدة وبعدها سنغادر

Yardımcım haklı. Askeri arıyorum, biz de buradan ayrılıyoruz. Ateş etme!
إن العريف على حق، سوف أتصل بالجيش و سنغادر ذلك المكان

15 dakika sonra çıkıyoruz ve sen hala işlerini yapmadın.
سنغادر خلال ربع ساعة ولم تنته من أعمالك المملة بعد

Biz gidiyoruz. Sadece şuraya atomu teslim aldık diye imzalayın yeter.
حسناً, سنغادر الآن إذا وقعت لنا على إستلامك الذرة

Ona hemen aşağı inmesini söyle, çünkü havaalanına gidiyoruz.
لأقول لها أن تنزل الآن لأننا سنغادر إلى المطار

Bu işten sıkıldım. Uçağı hazırlat. Bu gece gidiyoruz.
أنا مريض هذه الفضلات، أحصل على الطائرة جاهزة سنغادر الليلة

Baharda Arabistan'a gidiyoruz ve seni burada bırakıp, gidemem.
سنغادر جزيرة العرب بالربيع ولن يمكنني الرحيل من دونك

İlk ışıkta gidiyoruz, döndüğümüzde, özgürlük sizi bekliyor olacak.
سنغادر عند الفجر وعندما نعود حرياتكم ستكون بإنتظاركم

Ama buradan gidiyoruz. Tekneyi çöz.
لكن نحن سنغادر هذا المكان فكي رباط القارب

Filoyu bir sonraki yıldız sistemine sıçramaya hazırlayın. gidiyoruz.
, اعد الاسطول لاجل العبور للمسار النجمي التالي سنغادر

Hoşça kalın demeye geldik. Ohio'ya gidiyoruz.
نحن هنا لتوديعكم لأننا سنغادر إلى أوهايو

Seni geri zekalı, yağmur başlamadan buradan gideceğiz.
انت مغفل , نحن سنغادر من هنا قبل سقوط الامطار

Sana söz veriyorum, sabah ilk iş olarak buradan gideceğiz.
اعدك اننا سنغادر المكان بأقرب فرصة في الصباح

30 dakikaya ayrılıyoruz. Ben komuta edeceğim, sen de eşlik edeceksin.
سنغادر خلال 30 دقيقة تحت أمرتي، سترافقني

Hiç olmadı. Bir adam öldü. Sabah ilk iş olarak buradan çıkıyoruz.
لن أفعل ، هناك رجل مات ، نحن سنغادر في الصباح الباكر

Erkenden gideriz, neler olup bittiğine bakıp yarın akşama döneriz, tamam mı?
سنغادر باكراً، و نتفقّد الأمور هناك، من ثمَّ نعود مساء الغد، موافقة؟

Sonra biz ayrılacağız ve Bay Mezcal kalanını halledecek.
بعدها سنغادر والسيد مازكال سيتولَى الباقي

Haydi gidelim. Biz New York'a gidiyoruz! Gelin ve bizi orada izleyin!
لنذهب سنغادر إلى نيويورك تعالوا لتشاهدونا هناك

Birazdan yola çıkacağız galiba.
سنغادر قريبا، الجنود انتهوا للتو من تحميل آخر أشيائهم

Bunu yiyecekle doldur. 60 saniye içinde bu evi terk ediyoruz.
إملأ هذه بالطعام ، سنغادر هذا المنزل فى غضون 60 ثانيه

Tamam ama parti güzel değilse erken çıkarız tamam mı ?
حسنٌ، إذا كانت الحفلة مُملة نحنُ سنغادر مبكراً، أليس كذلك ؟

Hepimiz zaten gidiyorduk. Öğlene kadar merkezde olmak zorundayım.
. نحن جميعاً سنغادر على أي حال عليّ العودة إلى المكتب بحلول الظهيرة

Yani savaş yanlısı uzaylı olsalardı şu anda Gidiyor olacaktık diyorsun.
حسنا لو انهم كائنات فضائية متوحشة كنا سنغادر ؟ نعم -

Demek istediğim, herkes bizim baharda gideceğimizi biliyordu.
أعني,الجميع كان يعلم بإننا سنغادر عند حلول الربيع