| Yani Yapacağımız şey, bu gazeteci ve araştırmacılar sayesinde onları ikna etmeye çalışacağız. | Open Subtitles | ما سنفعله هو بمساعدة الصحافيون ونتمنى بوجودهم هنا ان نقنعهم بالابتعاد عن القرية |
| Yapacağımız tek şey onlardan önce orada olmak ve birinin ortaya çıkmasını beklemek. | Open Subtitles | ما سنفعله هو أن نذهب هناك قبلهم و ننتظر أحدهم إلى أن يظهر |
| Yapacağımız şey, bir milyon siyahi kadına hayatları için yürümelerini sağlayacak bir destek sistemi yaratmak. | TED | وما سنفعله هو إنشاء نظام دعم لمليون امرأة سوداء ليمارسن المشي لإنقاذ حياتهن. |
| Tek Yapacağımız şey bu yolda 100 mil batıya ilerlemeliyiz. | Open Subtitles | كل ما سنفعله هو اتباع هذا الطريق باتجاه الغرب |
| biz sadece bilgisayarları programlıyoruz; Yapmamız gereken sadece bu." | TED | كل ما سنفعله هو أننا سنبرمج كمبيوترات، هذا كل ما يتعين علينا القيام به. |
| Yapmamız gereken şey; kollarından tutup onu arabanın altından çıkarmak. | Open Subtitles | الأن كل ما سنفعله هو أننا سنسحبه من تحت السيارة. |
| Bu benim hediyem. Yapacağımız ilk şey bedeninin kaybolduğunu düşünmelerini sağlamak. | Open Subtitles | أول شيء سنفعله هو أن نجعلهم يعتقدون أن جثتكِ مفقودة |
| Ama Yapacağımız şey şuydu, kendimizi onlara sevdirecektik. | Open Subtitles | ولكن الذي كنا سنفعله هو اننا كنا سنجعلهم يحبوننا |
| Bizim Yapacağımız, mülklerinin idaresi için Bn. | Open Subtitles | ما سنفعله هو اننا لن نطلب منها سنتا واحدا |
| Yapacağımız şey; hayalet bir takım oluşturacağız sessiz ve derinden. | Open Subtitles | حسن، ما سنفعله هو أن نجهّز فريقاً متخفياً ونبقي الأمر سرّياً جدّاً |
| Tek Yapacağımız "uuu" ve "aaa" demek. | Open Subtitles | كل ما سنفعله هو اننا سنغني كلمات قليله فحسب |
| Yapacağımız şey, bir kurtarma ekibi gönderip çalışmayan Hasat Aracı'nı onarmak ve onu düzgün bir şekilde üsse ulaştırmak. | Open Subtitles | وما سنفعله هو أننا سنرسل مجموعة إنقاذ لإصلاح الحاصدة المعطلة وإعادة المحطة للوقوف على قدميها |
| Yapacağımız tek şey, bir köstebek gönderip, kamplarını izlemek. | Open Subtitles | ما سنفعله هو إرسال جاسوس ليُراقب مُعسكرهم |
| Yapacağımız şey şu babanızın ölümüyle ilgili sırrın ne olduğunu bulacağız. | Open Subtitles | لذا، ما سنفعله هو نحن سوف نقوم بمعرفة ماهو السر الذي بسببه توفى والدك |
| Yapacağımız son iş bu geri zekalı yüzünden gidip karanlıkta kaybolmak. | Open Subtitles | و يقلقلنا بدون اي سبب أخر شيئ سنفعله هو ضياعنا في الظلام |
| Yapacağımız ilk şey, şu Sheridan'ı satmak olacak. | Open Subtitles | أول شيء سنفعله هو بيع تلك لوحة شيريدين تلك |
| Pekala, Yapacağımız ilk şey FBI'ya gitmek. | Open Subtitles | حسناً ، أول شئ سنفعله هو الذهاب إلى المكتب الفيدرالى |
| Şimdi Yapacağımız şey, bu sendika karşıtı mesajı yürütmeye devam etmek. | Open Subtitles | ما سنفعله هو الحفاظ دفع هذه الرسالة المعادية للعمل النقابي |
| Daha sonra tüm Yapmamız gereken şüphe uyandırmadan trafiğe karışmak. | Open Subtitles | ما كل ما سنفعله هو أن نختلط بالمرور بدون أن نثير الشبهة |
| Tüm Yapmamız gereken, Curtzman'ı bulup, kaydı bize vermesi için onu ikna etmek. | Open Subtitles | كل ما سنفعله هو أن نجده و نقنعه بإعطائنا الشريط |