Mesai bitince buluşacağız. İyi akşamlar hanımefendi. | Open Subtitles | سنقابله بنهاية المناوبة مساء الخير , سيدتي |
Sevgilisinin evinde buluşacağız. Tahta kaldırımlı tek katlı verandalı bir ev. | Open Subtitles | ،وهذا ما سيحضره، سنقابله في منزل حبيبته .كوخ كبير بالقرب من الممر الخشبي |
Vicky, uh, Brandon buraya mı gelecek yoksa annemin evinde mi buluşacağız? | Open Subtitles | فيكي هل براندن قادم ام سنقابله في منزل امي |
Bu durum, yolculuğumuzun ilerleyen bölümlerinde tanışacağımız birisi için büyük bir engel teşkil edecekti. | Open Subtitles | سيُثبت على أن هذا عائق رئيسي لشخص سنقابله لاحقا في رحلتنا |
Görüşeceğimiz adamı tanımıyordum. | Open Subtitles | لا أعرف الرجل مَن كنا سنقابله. |
buluşacağımız kişi eski Milli Güvenlik ajanı mı? | Open Subtitles | إذن ، الشخص الذي سنقابله يعمل في مجلس الأمن القومي ؟ |
Ve bir daha ne zaman karşılaşacağımızı asla bilemeyiz | Open Subtitles | ولا نعلم بعد ذلك متى, أين, كيف وفي أي حياة سنقابله مرة أخرى |
15 dakika sonra caddenin karşısındaki restoranda buluşacağız. | Open Subtitles | سنقابله بعد 15 دقيقة فى المطعم المقابل |
Ona bunu anlat. Yarım saat sonra bir şeyler içmek için buluşacağız. | Open Subtitles | سنقابله بعد نصف ساعة |
Uçak pistinde değil, Tarpon Point'ta buluşacağız. | Open Subtitles | سنقابله في منطقة (تاربون) وليس في مدرج الطائرات |
Yarın Stubby'nin Yeri'nde buluşacağız. | Open Subtitles | أنا و ( جيسي ) سنقابله في مطعم ( ستابيز ) غداً |
Konusu açılmışken Ron Laflamme bize yeni bir davacı ayarladı ve bir saat sonra buluşacağız. | Open Subtitles | و بالحديث عن هذا, (رون لافلام) حصل لنا على مُدعي جديد و سنقابله في ساعة |
- Onunla buluşacağız. | Open Subtitles | ـ سنقابله |
Muhtemelen, tanışacağımız en zeki insan, o. Yani, "Yağmur Adam" bir şeyler yapmanı istiyorsa ben olsam dinlerdim. | Open Subtitles | إنّه على الأرجح أذكى شخصٍ سنقابله في حياتنا، لذا فإن كان "رجل المطر" يريدكِ أن تفعلي شيئًا... |
Yani şimdi bu buluşacağımız adam kendi saçını bile mi yetiştiremiyor? | Open Subtitles | تعنين ان الرجل الذي سنقابله لا يمكنه زرع شعر؟ |
Ve ne zaman ve hangi hayatta tekrar karşılaşacağımızı da bilemeyiz. | Open Subtitles | 'ولا نعلم بعد ذلك متى, أين, كيف وفي أي حياة' 'سنقابله مرة أخرى' |