"سنقتله" - Translation from Arabic to Turkish

• öldüreceğiz
• öldürürüz
• öldürelim
• öldürebiliriz
• Vururuz
• öldürecektik

Ama eninde sonunda ya onu öldüreceğiz ya da birbirimizi.
ولكن في نهاية المطاف كنا سنقتله او نقتل بعضا البعض

Elimde bir Cin cüce var ve biraz altın istiyorum yoksa onu öldüreceğiz.
أنا لديّ العفريت و انا أريد بعض الذهب و إلا سنقتله.

Bana o filmi getirmezsen onu öldüreceğiz, düzeceğiz ve filme alacağız.
إن لم تعد لي الفيلم سنقتله .. نغتصبه

Merak etmeyin, yalan söylerse, onu öldürürüz.
لا تقلق، إن تبين لنا أنه يكذب، سنقتله حينها

Tamam önce onu öldürelim, sonra çay ve biküvi yeriz.
حسناً سنقتله أولاً ثمّ نشرب شاى و نأكل بسكويت

Palyaço yumurtası. Onu bulup kırabilirsek, sanırım onu öldürebiliriz.
بيضة المهرج،اذا وجدناها وقمنا بكسرها،أعتقد أننا سنقتله

Benle Kid çiftliğe kadar gider, onu bulup Vururuz.
أنا والفتى سنتجه إلى المزرعة وحينما نجده سنقتله

Geçen hafta onu öldürecektik.
كنّا سنقتله الأسبوع الماضي

Kızı götürdükten sonra öldüreceğiz.
لا، غدا سنقتله عندئذ، بعد نقل الفتاة

Bugün olmaz. Onu kızı götürdükten sonra öldüreceğiz.
لا، غدا سنقتله عندئذ، بعد نقل الفتاة

Önce astık, sonra uzaklaştırdık, şimdi de öldüreceğiz.
, لقدْ شنقناه و نفيناه, و الآن سنقتله

Biliyor musunuz, yakında biz onun yerine öldüreceğiz.
قريباً سنقتله هو.

- Onu dışarı çıkar Bhuvan! - öldüreceğiz!
اسحبه للخارج يا بوفان سنقتله

Onu öldüreceğiz, her şey bitecek.
سنقتله ثم ينتهى الامر.

- Sonra onu öldüreceğiz. - Sakinleşmen gerekiyor.
وبعدها سنقتله يجب أن تهدأي

Onu bulacaksın ve biz de onu öldüreceğiz.
أنت ستجده .. ونحن سنقتله

Gidip ona sorabilir. Sonra da öldürürüz. Eve gideriz.
يمُكننا أن نذهب ونسأله بعدا سنقتله ونذهب للمنزل لتناول العشاء

Eğer Escobar o kapıdan girerse, onu kendimiz öldürürüz.
لو دخل إسكوبار عبر ذلك الباب سنقتله بأنفسنا

Doğaüstü bir şeyse öldürürüz.
, لو كان هذا شئ خارق للطبيعة سنقتله

Ben onu öldürelim demiyorum. Sadece uzaklaştıralım diyorum.
لم أقل أننا سنقتله بل قلت سنزيحه

Fırsat elde edebilirsek o şeyi öldürebiliriz belki.
وإذا تمكنت من وضع رصاصة واحدة في هذا الشئ، سنقتله حينها

Hani öldürecektik...
...ظننت أننا سنقتله