| Sinclair'in dedesi Birinci Dünya Savaş'ından önce margarinden büyük servet yapmış. | Open Subtitles | قدم جده سنكلير ثروة من من السمن قبل الحرب العالمية الأولى. |
| "36 yaşındaki Liz Sinclair Ryden State Park'ın kuzey batı yakasında ki yürüyüş yolunda yaşadığı vahim bir kaza sonucu öldü. | Open Subtitles | ليز سنكلير ، 36 سنة ماتت أثناء تنزهها بسبب سقوط قاتل لشجرة بلوط في منتزه في القسم الشمالي لحديقة ريدن ستيت |
| Mencken, Ingersoll, Sinclair Lewis ve diğer ateistlerden öğrenmiş. | Open Subtitles | تعلم مهنته من منكن وانجرسول سنكلير لويس والكثير من الملحدين الآخرين |
| Sinclair İngiltere dışına açılmak istiyor, sermaye boşu boşuna heba oluyor. | Open Subtitles | سنكلير يريد الخروج من إنجلترا، الاقتصاد وتضمينه في نزول شلال. |
| Teğmen Sinclair, iç işlerinin bekçi köpeği. | Open Subtitles | انتم تعرفون الكابتن سنكلير أحسن كلب حراسة في الشؤون الداخلية |
| Bu kız arkadaşım Sandra Sinclair. Burası onun da şehri. | Open Subtitles | تلك خطيبتي، ساندرا سنكلير وهذه مدينتها أيضاً |
| Sinclair, sendikanın en büyük sigortacısı olarak, sen de sahtekârlıkla kazanılmış servetinin büyük bir kısmını kaybedebilirsin. | Open Subtitles | سنكلير , تأمين رئيسي للاتحاد يمكن ان تفقد جزء كبير من ثروتك القذرة او انا ابالغ ؟ |
| Seni ezeceğim Sinclair. | Open Subtitles | سوف احطمك يا سنكلير سوف اخذ كل شيء تملكه |
| Ben onu Jamal Sinclair olarak tanıyordum. Orta sıklet. Seni bir çekiç gibi ezmişti. | Open Subtitles | انا اعرفه باسم جمال سنكلير الوزن الخفيف ، وهو يضرب كالمطرقة |
| Sinclair, ne olur ne olmaz diye yanına al şu silahı. | Open Subtitles | سنكلير , خذ هذا السلاح فى حال قابلتك أى مشكلة على الطريق |
| Umarım size iyi davranılmıştır, Binbaşı Sinclair. | Open Subtitles | أثق أنك كنت تعامل بطريقة لائقة , أيها الرائد سنكلير |
| Ne yani Sinclair Projesi Amerika'daki uyuyan casusları bulmak ve silahlarını ellerinden almayı mı amaçlıyordu? | Open Subtitles | اذا مشروع سنكلير كان مهمته العثور على الخلايا الخاملة في الولايات المتحدة ، وجمع أسلحتهم ؟ |
| Bu adamın Sinclair Projesi'yle alakası olmayabilir. | Open Subtitles | هذا الشخص لا يمكن ان يكون متورطاً في مشروع سنكلير |
| Gibi "Vivian" "Vivien Leigh," en sevdiğiniz film yıldızı ve "Sinclair," annenizin kızlık soyadı gibi. | Open Subtitles | فيفيان مثل فيفيان لى نجمة الافلام المفضلة لديكى و سنكلير, مثل اسم والدتك قبل الزواج |
| Hotel Blanc söyledi bu Vivian Sinclair gece kontrol ediyordu, Chicago başlık ev . | Open Subtitles | فندق بلان قال ان فيفيان سنكلير كان تصفى حسابها الليلة, متوجهة الى شيكاجو |
| Bob Geer telefon kayıtları gösterir bir "Vivian Sinclair" onu aradım öldürüldü 20 dakika önce. | Open Subtitles | سجلات هاتف بوب جير تُظهر ان فيفيان سنكلير اتصلت بة قبل 20 دقيقة من قتلة |
| Danny Sinclair ve kuklaları ile Sabah Programı'nı dinliyorsunuz. | Open Subtitles | كنت تستمع إلى إفطار مشاهدة مع داني سنكلير وهذه الدمى المتحركة. |
| Evde silah bulunmazsa Sinclair hâlâ, Philip'i suçlayabilir. | Open Subtitles | اذا لم يكن هناك سلاح بالمنزل سنكلير ستستمر بإتهام فيليب |
| Sinclair seninle öğle yemeği yemek istiyor. | Open Subtitles | سنكلير يريد أن يكون الغداء معك. |
| Sinclair'in ebevenylerin dairesinde buluşabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن تجتمع في شقة الوالدين سنكلير. |
| Polly St. Clair? Benimle görüşme yapmıştın? | Open Subtitles | بولى سنكلير لقد أجريت معى مقابله لقد كنت تعتقد أنى سأرزق بطفل |