Evlenme teklif etmemesine şaşmamak lazım, ergenliği bitirememiş ki. | Open Subtitles | لا عجب ان جيرمي لم يتقدم لي بعد فهو لم يصل سن البلوغ بعد |
Kanadalı ergenliği hakkında araştırma yapsana. | Open Subtitles | لمَ، لاتثقف نفسك بشأن سن البلوغ لدى الكنديّين |
Ama ergenlik çağına gelince ondan kurtulun. | Open Subtitles | لكن كوني متأكده بأن تتخلصي منها في سن البلوغ |
ergenliğe girdiğimizde, çoğumuz, uyum sağlamaya ve popüler olmaya çalışıyoruz. | TED | العديد ان لم يكن الجميع عندما نصل الى سن البلوغ نبدأ بالقلق حيال اندماجنا و شهرتنا |
Çünkü senin reşit olmayan bahçıvanınla ilişkin oldu. | Open Subtitles | لأنكِ أقمتِ علاقة مع البستاني تحت سن البلوغ |
Çok korkmuş bir çocuğa yaklaşan yetişkin olma hissi. | Open Subtitles | من سن البلوغ وتحت, التصرف كطفل خائف حتى الموت |
Normal bir cadı ergenlikte güçlerine kavuşur. | Open Subtitles | ساحرة بالفطرة كما تأتى القوه في سن البلوغ |
Ergenlikten biraz daha radikal bir değişim ama üzülmeye değmez. | Open Subtitles | انه امر راديكالي اكثر بقليل من سن البلوغ لكن لا شيء خصوصيا يصبح غاضباً من اجله |
Kadınlarda, yumurtalıkların östrojen salgılar ve Yetişkinlik başlar. | TED | في النساء، يشير إفراز هرمون الإستروجين من المبيضين إلى بداية سن البلوغ. |
Bu gerçekleşmeden en azından ergenliği biraz atlatmayı isterdim! | Open Subtitles | وانا أود أن احصل على مزيد من سن البلوغ قبل أن يحدث ذلك. |
ergenliği geçtim ve rock grubum var. | Open Subtitles | وصلت سن البلوغ وحاليًا فرد في فرقة موسيقى روك. |
Ergenlere, olabilecek en yoğun toplumsal cinsiyet psikometri testlerinden birini uyguladıktan sonra, girmeyi istemeyecekleri ergenliği önlemek üzere bir tedavi yöntemi uyguluyorlardı. | TED | كانوا يعالجون المراهقين الصغار بعد إخضاعهم لأشد اختبار قياس ذهني مكثف للجنسين وكانوا يعالجونهم عن طريق منع سن البلوغ الذي لا يرغبون به |
ergenlik çağına geldiklerinde güvenlik sorunu içime dert olmuştu ve koleje gittiklerinde korumaları reddedeceklerinden emindim. | Open Subtitles | مسألة الحماية اصبحت مزعجة عندما وصلتا سن البلوغ وانا كنت متأكدا انهما سترفضان الحراس الشخصيين عندما يذهبن الى الجامعة |
ergenlik çağına bile girmemiş. Seks yapıyor olabilir mi? | Open Subtitles | لم تبلغ سن البلوغ فهل ستكون مارست الجنس ؟ |
Yani, Minik Brooke ergenlik çağına girdiğinde... | Open Subtitles | عندما يصل طفلك سن البلوغ |
Beş yaşına geldiğimde, ergenliğe ulaştığımda evlenmek üzere nişanlı olduğumu öğrendim. | TED | عندما كان عمري خمس سنوات، اِكتشفت أنني كنت مخطوبة و سأتزوج بمجرد وصولي سن البلوغ. |
gibi hissedersiniz. ergenliğe girdiğinizde sahip olduğunuz vücut, rüyalarınızdaki vücudun tam zıttıdır. | TED | والخيال الذي يتملكك بأن جسمك سيتغير لتصبح ما ترنو إليه مع سن البلوغ يغدو سراباً بعد أن تصل إلى سن بلوغك |
Bilgisayarınızda reşit olmayan kızların yüzlerce fotoğrafını bulduk. | Open Subtitles | وجدنا المئات من الصور تخص فتيات تحت سن البلوغ في حاسوبك. |
Hayır, Henüz yetişkin Hiçbir Fea Bulamadım. | Open Subtitles | 'لا، لايمكنني إستشعار أي 'فاي لم يبلغ بعد سن البلوغ |
Bu inanılmaz, normal bir cadı ergenlikte güçlerine kavuşur. | Open Subtitles | إنه أمر لا يصدق ساحرة الحقيقيه تأتي قوتها في سن البلوغ |
Ergenlikten beri bir ev soymamıştım. | Open Subtitles | انا لم اسرق منزل منذ تقريبا سن البلوغ |
Yetişkinlik dedikleri şey, ipotekle dolu lise hayatı gibi. | Open Subtitles | إن سن البلوغ, هو تماماً مثل المدرسة الثانوية مع صك الرهن |