"سهولة" - Translation from Arabic to Turkish

    • rahat
        
    • kolaylıkla
        
    • kolay
        
    • kolaylaştırıyor
        
    • çabuk
        
    • kolaylaştırır
        
    • kolaydı
        
    • kolaylaşır
        
    • oyuncağı
        
    • rahatlıkla
        
    • kolaymış
        
    • olur
        
    • kolaydır
        
    • kolaylığı
        
    • kolaylaştırmak
        
    Hey, ah, sorduğum için affedersin ama bir bastonun ya da köpeğin olmadan nasıl bu kadar rahat dolaşıyorsun? Open Subtitles اعذرني في سؤالي و لكن كيف يمكنك التجول هكذا بكل يسر و سهولة بدون عصا أو كلب؟
    Bir Yahudi sinagoguna da, Shinto Tapınağı'na da kolaylıkla gidebiliriz. Open Subtitles وهذا سيتيح لنل سهولة الآتصال بدير يهودي أو معبد الشينتو
    ~ Bir, İki, Üç ~ ~ "ÖLDÜRMEK" Kadar kolay! Open Subtitles واحد, إثنان, ثلاثه إنه فى مثل سهولة إقتل إقتل إقتل
    Günümüzde bu tür makineler Sahel bölgesi genelinde üreticilerin hayatını kolaylaştırıyor. TED اليوم، مثل هذه الآلات تجعل الحياة أكثر سهولة للمنتجين حول منطقة الساحل بأكملها.
    Olayları çok çabuk ele alabilirler. Open Subtitles يمكنهم ان يأخذوا زمام الأمور بيدهم بكل سهولة
    Bu, o kişinin söyleyeceği şeyle bağlantı kurmayı kolaylaştırır. TED يجعل مشاركة ما يجب أن يقوله ذلك الشخص أكثر سهولة.
    Seni sadece hayal ettiğimde daha kolaydı. Open Subtitles كان الأمر أكثر سهولة عندما كنتَ مجرد صورة متخيلة
    Güvenlik erişim parolasını öğrenebilirsek işimiz kolaylaşır. Open Subtitles إذا استطعنا الحصول على كلمة المرور لتصريح المستوى الأول سيصبح عملنا أكثر سهولة
    Perçini çıkartırım ve ısı pedine sokuştururum. Çocuk oyuncağı. Open Subtitles ما ان تخرج المسامير اضع القطعة الساخنة بكل سهولة
    Kalçalarına 100 üzerinden not versen rahatlıkla 94 alır. Open Subtitles التي إذا أردت أن تقيم مؤخرتها من 100 درجة لأخذت بكل سهولة 94 درجة
    Çektiği acı ve kan kaybı onları deli ediyor ve bir şey bulup buna engel olurlarsa çok daha rahat ederler. Open Subtitles وعذابه، ونزيفه الغزير سيجعلهم مجانين وسوف يصبحون أكثر سهولة للعثور عليهم أو إعاقتهم
    İlaç mümessilleri doktorlara daha rahat ulaşır. Open Subtitles موزعوا الادوية لديهم سهولة في الوصول الى الاطباء
    Doktorlar da ilaç mümessillerine rahat ulaşır. Open Subtitles والاطباء لديهم سهولة في الوصول الى موزعي الادوية
    Fakat hanımefendi, kolaylıkla özgür kalabilirsiniz. Bunu her zaman biliyordunuz. Open Subtitles ولكن سّيدتى,أنتِ تعلمين أنكِ يمكنكِ أن تصيري حرة بكل سهولة
    Ve yaşamın ilk 6 ayında gördüğümüz şey, bu iki grubun birbirinden kolaylıkla ayrıldığı. TED وما نراه في الستة أشهر الأولى من الحياة هو أن هاتين المجموعتين يمكن عزلهم عن بعض بكل سهولة.
    Habersiz bir şekilde mineral almanın ne kadar kolay olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف مدى سهولة إستهلاك المعادن , وعدم معرفة ذلك حتى ؟
    Sadece daha da kolaylaştırıyor. Yapmam gerekeni biliyorum. Open Subtitles إنه فقط يجعله أكثر سهولة أعرف ما يجب أن أفعله
    Çünkü faydasız lüks şeyler daha çok ilgi görür ve para cüzdanlarını daha çabuk açar. Open Subtitles محفظة المرأه السطحية تنفتح بشكل أسرع من محفظة ربات البيوت أنا اود ان أفتح محفظة راقية وسطحية والمال سوف يخرج بكل سهولة
    Galeri için işleri kolaylaştırır. Hadi yemek yiyelim. Open Subtitles وسيجعل الأمر أكثر سهولة لي للحصول على دعم للمرأب
    Siz gerçek değilken daha kolaydı. Open Subtitles كان الأمر أكثر سهولة قبل أن تكونا حقيقيين
    Bir adam doğru arkadaşlara sahip olursa hayat çok daha kolaylaşır. Open Subtitles إن كان لدى الرجل الأصدقاء الأوفياء فتصبح الحياة أكثر سهولة
    Bunu kolaylığı hakkında en ufak bir fikrin var mı? Çocuk oyuncağı. Open Subtitles هل لديك أدنى فكرة عن مدى سهولة هذا ؟
    İçlerinden biri onu rahatlıkla öldürmüş olabilir. Open Subtitles في الحفلة الليلة الماضية،أي واحد منهم كان بإمكانه قتلها بكل سهولة
    Hata yapmak çok daha kolaymış. Open Subtitles وكان احتمال ارتكاب خطأ أكثر سهولة بكثير
    Alakasız konulardan bahsedersek bu hurdaya alışması kolay olur gibime geldi. Open Subtitles كان هذا ليؤمِّن طريقاً للخروج من هذا المكان اللعين بكل سهولة
    Bitkilerle çalışmak hayvanlarla çalışmaktan çok daha kolaydır. TED والامر اكثر سهولة ان كان ذلك الكائن الحي هو نبتة اكثر بكثير من كونه حيوان .. مثلاً
    Kullanım kolaylığı en büyük özellik daha basit bir arayüz geliştirmeye çalışıyoruz. Open Subtitles من الواضح أن سهولة الإستخدام هي أكبر ميزة عندنا نحن نحاول أن نجعل واجهة الجهاز بسيطة
    Metronunu tek yapacağı şey merkezdeki sorunların batıya kaymasını kolaylaştırmak. Open Subtitles كل ما فعله مشروع المترو هو سهولة الوصول إلى وسط المدينة تيمناً بالغرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more