Siyah olmanla ilgili bir sorun vardır, çünkü ne kadar zeki ya da aptal olursa olsun, beyaz bir çocuk o dünyada doğmuştur. | Open Subtitles | شيء تعمله مع سواد بشرتك لأنه ليس مهماً كم هو الطفل الأبيض غبياً أو ذكياً هو ولد في ذاك العالم |
Yıllarca Siyah ve karanlık olmasından sonra, şuna bak. | Open Subtitles | بعد أن كان في عَتَمَة و سواد على مر العصور، أنظر إلى ذلك. |
Yeşilimsiydi. Siyah değildi ama yeşilimsiydi. Sarımtırak bir yeşil. | Open Subtitles | كان أخضر ليس على سواد .لكن أخضر دارج على الاصفر |
Savaş Tanrısının bile göze alamadığı bir karanlık geliyor üstüme. | Open Subtitles | هناك سواد يأتي معيّ حتى آلهة الحرب لا تقترب منه |
Hayatın, yas elbiseleri giymeden de yeterince karanlık olduğunu hep söylemişimdir. | Open Subtitles | دائماً ما أقول هناك سواد في الحياة بما يكفي لعدم ارتدائه أيضاً |
Tek suçu kömür karası Mağribiye benzemesiydi. | Open Subtitles | تحوم علينا وهي تشبه مغربيًا أسود سواد الفحم |
ne zaman elimde bu kurdeleyi tutsam... kalbimdeki karanlığı görürüm. | Open Subtitles | عندما أمسك هذا الشريط في يدّي كلّ ما أراه في قلبي سواد |
Bacağın siyaha döndüğü durumlarda genellikle öyle olur. | Open Subtitles | هكذا يسير الأمر عادةً في مرحلة سواد لون الساق |
Bu robot çok Siyah, en siyahı. | Open Subtitles | ذلك الروبوت الاكثر سواداً انه الأكثر سواد |
Şimdi VOL-İ'nin gözünde Siyah, gri diyafram bıçakları ve Siyah göz bebeği var. | TED | الآن وول-إي يمتلك سواد العين. والشفرات البؤرية الرمادية وبؤبؤ العين الأسود. |
Burada Siyah değil, biliyorum ama Amerika'da ölümüne Siyah bir isim. | Open Subtitles | لا أعرف أحداً بهذا القدر في " أمريكا " لكنه هذا أكثر سواد تستطيعه |
Siyah bir şey görünmüyor, değil mi? | Open Subtitles | حسناً تأكد أنه ليس هناك سواد عليه |
Siyah sayfalarda var. | Open Subtitles | هناك سواد في الصفحاتَ أيضاً |
Babamın da hep söylediği gibi, Siyah kiraz herzman tatlı ve suludur. | Open Subtitles | أبي قال: "سواد التوت , حلو المضغ." |
Ölünce her şey bitiyor. Hayatın sona eriyor. karanlık. | Open Subtitles | عندما تموت ينتهي كل شيء فقط سواد |
Dört aşamadan oluşan bu roket karanlık uzaya doğru fırlatıldı. | Open Subtitles | صاروخ ذو اربعة مراحل انطلق للأستكشاف للبحث عن طريق للخروج من "سواد الفضاء" |
karanlık gözlerin parlıyor | Open Subtitles | " وكل أحلامي كل ليلة و حيث نظرات خاصتك سواد العين... |
Kalçalarını gizler saçlarının karası. | Open Subtitles | يلف وركها سواد شعرها |
"Kalçalarını gizler saçlarının karası. | Open Subtitles | يلف وركها سواد شعرها |
Ya da ölümü, karanlığı, hayatın anlamsızlığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر في الموت و في سواد الهاوية |
Uzayın affetmez karanlığı içindeki ikinci bir sığınak. | Open Subtitles | ملاذ ثان من سواد الفضاء الذى لا يرحم |
İlk beyaz ağacın siyaha dönmesi ile, ateş gelecek. | Open Subtitles | سواد الشجرة البيضاء الأولى جلبت البرق |