"سوران" - Translation from Arabic to Turkish

    • Soran
        
    • Surran
        
    • Suran
        
    Ama Soran ve 46 kişi daha Atılgan-B tarafından kurtarılmışlar. Open Subtitles لكن (سوران) و46 آخرين تم إنقاذهم من قِبل السفنية "إنتربرايز-ب."
    Benim adım Soran. Herkes bana Uydu der. Open Subtitles اسمي سوران الجميع يدعوني ستلايت
    Bilim adamlarından biri olan Dr Soran, sizinle görüşmek için ısrar ediyor. Open Subtitles أحد العلماء، الطبيب (سوران)، أصرَّ على التحدث إليك.
    Rasathaneden Dr Soran'ı arıyorum. Open Subtitles أبحث عن الطبيب (سوران) من المرصد الفلكي.
    Dr. Surran'ı ara. Acilen buraya gelsin. Open Subtitles اتصلي بالطبيب "سوران" وأخبريه أن يحضر على الفور.
    Diğer taraftan Komutan Suran beni düşündürüyor. Open Subtitles القائد (سوران)، من ناحية أخرى، يمنحني نقطة توقُّف.
    Soran diğer militanlarla birlikte "Lakul" adlı bir gemiyle kaçabilmiş. Open Subtitles فرّ (سوران) برفقة حِفنة من اللاجئين الآخرين، على متن سفينة تدعى "لاكول."
    Soran'ı epeydir düşünmemiştim. Open Subtitles (سوران) كان اسمًا لم أسمعه قطّ منذ أمدٍ بعيدٍ.
    Ne bu gemiyi, ne Soran'ı, hiç bir şeyi. Open Subtitles لا لهذه السفينة، ولا (سوران)، ولا لي. لا شيء.
    Soran, banta geri gitmeye uğraşıyor demişti... Open Subtitles قالت أن (سوران) كان يحاول العودة لحزام الطاقة.
    Soran, bandın rotasını değiştiriyor. Open Subtitles ذاك ما يفعله (سوران). إنه يبدّل مسار حزام الطاقة.
    Data , eğer Soran Veridian yıldızını yok ederse, bu şeritin rotasını etkiler mi? Open Subtitles (داتا)، ماذا كان سيحدث لمسار حزام الطاقة، إنْ (سوران) دمّر كوكب "فيريديان" ذاته؟
    Soran'ı bulmak için bir yol bulmalıyız. Open Subtitles يتعيّن علينا إيجاد سبيل للوصول إلى (سوران).
    Lursa, Soran'la görüşmeliyim. bu çok önemli. Open Subtitles (لورسا)، إنه لأمر بالغ الأهمية أن أتحدث إلى (سوران).
    O zaman beni de geminize ışınlayın ve Soran'ın olduğu yere ışınlanabileyim. Open Subtitles إذًا سأنتقل بالأشعة إلى سفينتكم ويمكنكم نقلي إلى (سوران).
    Dünyanı yok eden Borgların yaptığıyla şu an yaptığın arasında hiç bir fark yok Soran. Open Subtitles ما أنت بصدد القيام به، (سوران)، ليس مختلفًا، حينما دمّر قوم "البورغ" عالمك.
    Veridian 3'deki dağın tepesine, Soran'ın yıldızı yok ettiği anın hemen öncesine. Open Subtitles إلى ذِرْوة جبل عند "فيريديان الثالث" قبل أن يُدمّر (سوران) الكوكب.
    Veridian 3'e geri dönmemiz ve Soran denen adamı bir yıldızı yok etmeden durdurmamız gerekiyor. Open Subtitles يتعيّن علينا العودة لكوكب "فيريديان الثالث." علينا إيقاف رجل يدعى (سوران) من تدمير الكوكب.
    Soran'ları ve Ramale'leri Dış Halkaya götürüyorlar! Open Subtitles سيأخذوا (سوران) و(رامل) للحلقات الخارجية
    Dr. Surran dinlenmen gerektiğini söylüyor. Open Subtitles قال الد. (سوران) إن عليك الارتياح
    - Dr. Surran gibi. Open Subtitles ـ مثل الطبيب "سوران".
    O sevgi dolu gözlerini Komutan Suran'dan ayırma. Open Subtitles ضعي هاتين العينين الجميلتين على القائد (سوران).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more