"سوف نضطر" - Translation from Arabic to Turkish

• zorunda kalacağız
• zorunda kalırız

O zaman, borçlarını temizleyene kadar... sizi burada tutmak zorunda kalacağız.
لذلك, سوف نضطر الى ان ندعك هنا الى ان تدفع ديونك

Çünkü yakın bir zamanda hepsini arkamızda bırakmak zorunda kalacağız. Anne, baba!
لأنه في مرحلةً ما قريبًا سوف نضطر على ترك كل شيء وراءنا.

Köprünün bozulmasıyla, buradan çıkmak için uzun bir yoldan gitmek zorunda kalacağız.
بعدما انقطعت حبال الجسر، سوف نضطر لأخذ الطريق الطويل حتى نخرج من هنا

Eğer kendimiz bir şey bulamazsak bütün gece onlarla takılmak zorunda kalırız.
إذا لم ندبر شيئا لأنفسنا سوف نضطر للجلوس معهم طيلة الليل

Bakın, sizi bir daha görecek olursak polise haber vermek zorunda kalırız.
لانه إذا رأيناك مرة اخرى سوف نضطر الى الاتصال بالشرطه

Saksonlar bizi bulursa, savaşmak zorunda kalacağız.
إذا عثر علينا السكسونيون سوف نضطر للقتال

Eğer tedavisinde büyük bir iyileşme görülmezse onu huzurevine koymak zorunda kalacağız.
اذا لم يكن هناك تطور ملحوظ في المعاملة سوف نضطر لوضعها في منزل تديره الولاية

Yakında, kapıları yabancılara kapatmak zorunda kalacağız.
قريباً, سوف نضطر لإغلاق الأبواب على كل الغرباء

Eninde sonunda tapınağa gelecek ama bu dolunayı kaçırırsak, bu ülkede bir yıl daha geçirmek zorunda kalacağız.
في الأخير هو سوف يأتي إلى المعبد , ولكن أن أضعنا ليلة اكتمال القمر , سوف نضطر إلى البقاء إلى السنة القادمة في هذه القرية

Şimdi ikinizin de tanıklığına gölge düştüğüne göre Boyd Crowder'ı serbest bırakmak zorunda kalacağız.
والآن كلاكما انكشف كشاهد سوف نضطر لتسريح " بويد كراودر "

Bir kaç gece sabahlamak zorunda kalacağız.
لكن استمعوا, سوف نضطر لقضاء بعض الليالي

Sanırım tarihi sensiz yazmak zorunda kalacağız.
اعتقد اننا سوف نضطر لصنع التاريخ بدونك

Müdüre söylemek zorunda kalacağız.
سوف نضطر لإخبار المدير

- Az önce Kate aradı, eğer bir şey bulamazsak onu serbest bırakmak zorunda kalacağız.
(كايت) أتصلت بيّ للتو، إذا لم نجد أيّ شيء، ـ سوف نضطر أن نطلق سراحه ـ ماذا؟

Bundan daha çok istediğim bir şey olamaz evlât ama baban bu haftasonu çalışmazsa hepimiz karton kutuda yatmak zorunda kalırız.
أنني أود ذلك، أيها الرياضي. لكن إذا لم يعمل والدك في العطلة، سوف نضطر للعيش في الصندوق.

Sonra da beni terk edersin ve yine beraber çalışmak zorunda kalırız.
و سوف تهجرني و سوف نضطر ان نعمل سوياً

Bütün kış görmek zorunda kalırız.
سوف نضطر لرؤيتها طوال الشتاء