"سوف يخسر" - Translation from Arabic to Turkish

• kaybedecek
• kaybeder
• kaybedeceğini
• kaybediyor

O evde yaşan insanlar içinde, en fazla kaybedecek şeyi olan sendin.
من بين جميع الناس في الدار أنت الشخص الذي سوف يخسر الكثير

Onun kaybedecek olduğunun sesi önümüzde net bir şekilde duyuluyor.
كان واضحا أن الشائعات تلاحقنا و أنه سوف يخسر

Ve o zaman, hazır olduğumuzda, at kaybedecek.
في ذلك الوقت.. عندما نكون متأهبين .. سوف يخسر الحصان

Spikerimizi kovamam. Sigortasını kaybeder.
لا أستطيع ان افصل المذيع سوف يخسر تأمينه

Sözümü tutmalıyım. Yoksa şerefini ve haysiyetini kaybeder.
لا أستطيع خرق ذلك العهد سوف يخسر شرفه وإحترامه

Yatırımlarımızı böyle kaybedeceğini nereden bilebilirdim?
كيف لي أن اعلم انه سوف يخسر مالنا بهذه الطريقة السيئة؟

Davayı kaybedeceğini biliyor, sadece ünlü olmaya çalışıyor.
انه يعلم انه سوف يخسر هذه القضية انه يحاول ان يصبح مشهور

Gördün mü, o yine kaybediyor ve onu bu işe ben soktuğum için yine beni suçlayacak.
أرأيت سوف يخسر مجددا وسوف يلومني لأني أدخلته الانتخابات

Eğer Wickes Çelik batarsa emekli maaşını da kaybedecek.
أقيل من عمله حديثاً، و إذا خسرت شركة "ويكس"، فعلى الأرجح سوف يخسر راتب تقاعده.

Eğer ameliyata devam etmezse, lisansını kaybedecek.
اذا لم يكمل العمليه سوف يخسر رخصته

Çiftliğini kaybedecek.
سوف يخسر المزرعة.

Bütün albenisini kaybedecek.
سوف يخسر جميع تميزه

Ölmek mi istiyorsunuz? Baban bugün kesinlikle kaybedecek.
أبوك سوف يخسر اليوم

Hain kaybedecek.
لا، ذلك الخائن سوف يخسر

Kim daha çok kan dökerse kaybeder.
أياً الذي ينزف كثيراً، سوف يخسر.

Gidecek olurlarsa Chen Gong İmparatorluk nezdinde ciddi güç kaybeder.
لو رحلوا تشن جونج سوف يخسر كل شئ

Yoluma çıkan herkes kaybeder.
وأي شخص يقف في طريق ذلك سوف يخسر

Bu olay yüzünden seçimi kaybedeceğini de biliyorsun.
وأنّه سوف يخسر بسبب هذا

Arkadaşın Russell'ın dağıttığı bildiriler nedeniyle okutmanlığını kaybedeceğini bilmelisin.
،ينبغي أن تعلم بأنّ صديقك راسل)، سوف يخسر منصبه كمحاضر) .نتيجةً للمنشورات التي كان يوزّعها

Taha Aki'nin ruhani karısı onun dövüşü kaybedeceğini anlamıştı.
زوجة( تاهاأكي)الثالثة، تستطيع أن ترى إنه سوف يخسر...

Bak, ikimizinde sevdiği birini bizden aldığını biliyorum ama o da sevdiği birini kaybediyor.
اسمع , اعلم انهو اخذ شخص كلانا نحبه لكنه سوف يخسر شخص يحبه , ايضاً

Sakın, söyleme. Knicks kaybediyor. Adamım, herifler berbat!
لا تقل لي بأن فريق (نيكس) سوف يخسر يا رجل، إنهم سيئون!