"سوف يصبح" - Translation from Arabic to Turkish

    • olacağını
        
    Ve bunun gelişerek, yeni South Bronx'un toplumsal canlanmasının gurur verici başlangıcı olacağını biliyordum. TED وقد أدركت أن ذلك سوف يصبح البدايات المشرفة لإعادة تجديد منطقة جنوب برونكس بقيادة المجتمع
    Eskiden kitaplarım sayesinde birilerinin daha iyi olacağını düşünürdüm. Hayır, kimsenin bana ihtiyacı yok! Open Subtitles ظننت دائما ً أن أحدا ً ما . سوف يصبح أفضل بسبب كتاباتى
    Jordan bir adamın onun sırtından iktidara yükseldiğini ve bir çeşit Hitler olacağını öğrenseydi, öylece ellerini ovuşturup oturmazdı. Open Subtitles لو ان جوردان اكتشف شخص ما كان يحاول ان يتسلق عبر ظهره وانه سوف يصبح نوعا ما
    Milo daha raketi bile doğru düzgün tutamıyor. Eski kocam büyüdüğü zaman büyük bir tenis yıldızı olacağını düşünürdü. Open Subtitles رجلي السابق ، لديه تلك الفكرة بأن عندما يكبر سوف يصبح لاعب تنس مشهور
    ...büyünce onun ne tür bir adam olacağını ve neye benzeyeceğini merak ederdi. Open Subtitles متسائلة , كيف يبدوا وأي نوع من الرجال سوف يصبح ؟
    Buradaki grafikte göreceğiniz gibi, Goldman Sachs tahminleri, 2025 yılı itibariyle Çin ekonomisinin Amerikan ekonomisiyle hemen hemen aynı büyüklükte olacağını gösteriyor. TED ان نظرتم هنا على هذا التمثيل البياني سوف ترون انه في عام 2025 فان تنبؤات جولدمان ساكس تقول ان الاقتصاد الصيني سوف يصبح تقريباً بنفس حجم الاقتصاد الامريكي
    Ve aynı grafik, 2050 yılı için, Çin ekonomisinin Amerikan ekonomisinden iki kat büyük olacağını, ve Hint ekonomisinin de Amerikan ekonomisi büyüklüğüne ulaşacağını gösteriyor. TED وان نظرتم الى التمثيل البياني لعام 2050 سوف ترون انه يظهر ان الاقتصاد الصيني سوف يصبح ضعف حجم الاقتصاد الامريكي والاقتصاد الهندي مقارباً للاقتصاد الامريكي على نحو واضح
    Bunun olacağını biliyordum Blanche. Open Subtitles لقد عرفت بأنه سوف يصبح هكذا يا بلانتش
    Sorun olacağını sanmıyorum. Bunu kasıtlı yapmadığını biliyordur. Open Subtitles كل شيء سوف يصبح علي مايرام انها تعرف انك لم تكن تقصدين ذلك .
    Bilirsin, Bu işi kabul ederken, bu insanlara ihtiyaçları olan yardımı yapmanın imkansız olacağını hiç düşünmemiştim. Open Subtitles أتعلم , لم يكن لدي أدنى فكرة عندما أخذت هذا العمل بأنه سوف يصبح مستحيلا جدا لي بأن أعطي هؤلاء الناس هذا النوع من المساعدة التي يحتاجونها
    Onu bulmaya çalıştın çünkü eğer bulursan Leonard'ın masum olacağını biliyordun. Open Subtitles لقد حاولتي البحث عنها لأنكي تعلمين إذا عثرتي عليها (لينارد بيلي) سوف يصبح بريء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more