Buenos Aires'ten şifreli bir sunucu üzerinden geliyor. Bu biraz zaman alacak gibi. | Open Subtitles | هذا الشيء جاء من سيرفر مشفر في بوينس أيرس هذا سيأخذ بعض الوقت |
Şarkıyı bir duysalar çılgına dönecekler. biraz zaman alacak. Ne önemi var ki? | Open Subtitles | عندما يستمعون للأغنية ستطير عقولهم ولكن هذا سيأخذ بعض الوقت , فما القضية ؟ |
Arabayı getirmek biraz zaman alacak bu arada neden sakinleşip kendine bir bira açmıyorsun? | Open Subtitles | السيارة سيأخذ بعض الوقت ، فلماذا لا تسترخي والبيرة نفسك؟ |
Bilgin olsun uzun sürecek. Ne kadar çaresiz olduğunu öğrenmesi gerek. | Open Subtitles | لكي تعلمي فقط، الأمر سيأخذ بعض الوقت عليه أن يعي أنه عاجزٌ تماماً |
Biraz zaman alabilir ama onu bulacağız. | Open Subtitles | ربما سيأخذ بعض الوقت ولكننا سنمسكه |
Muhtemelen tutulması biraz zaman alacaktır. | Open Subtitles | حسناً,إنه من المحتمل فقط سيأخذ بعض الوقت |
Seni o noktaya getirmek biraz zaman alacak. | Open Subtitles | انها مجرد سيأخذ بعض الوقت بالنسبة لك للوصول إلى هناك. |
Bazı sorular üzerinde çalışıyoruz ama biraz zaman alacak. | Open Subtitles | تبحث عن بعض الأجوبة، لكنه سيأخذ بعض الوقت. |
Metalcide olan şeyleri de hesaba katınca bu işi çözmek biraz zaman alacak. | Open Subtitles | وما حدث في مصنع الحديد سيأخذ بعض الوقت لتسويته |
İhtiyacınız ne olursa olsun başka, ama biraz zaman alacak! | Open Subtitles | ! أي شيئا آخر تحتاجه , لكنه سيأخذ بعض الوقت |
Mary Sibley'e o gece ormanda kimin olduğunu bulacağımızı söyle lakin biraz zaman alacak. | Open Subtitles | أخبر ماري سيبلي أننا سنجد من كان في الغابة تلك الليلة؟ لكنه سيأخذ بعض الوقت. |
biraz zaman alacak, iyice gözden geçirmem lazım. | Open Subtitles | حسناً ، هذا سيأخذ بعض الوقت لا بد لي من القيام بمراجعة ملائمة |
Ve hâlâ sana kızgınım ve... bu biraz zaman alacak. | Open Subtitles | ومازلتُ غاضباً منكِ وهذا سيأخذ بعض الوقت |
Eminim o da kendine gelecektik. Bu sadece biraz zaman alacak. | Open Subtitles | انا واثقة أن قلبها سيلين، الامر سيأخذ بعض الوقت فحسب |
biraz zaman alacak ama onu bulacağız. Tamam mı? | Open Subtitles | هذا سيأخذ بعض الوقت ولكننا سنجده. |
biraz zaman alacak ama atlatacaksın. | Open Subtitles | سيأخذ بعض الوقت لكنك ستصل الى هناك |
Alışması biraz zaman alacak. | Open Subtitles | لا شك في أن هذا سيأخذ بعض الوقت |
- Bu biraz uzun sürecek. | Open Subtitles | هذا سيأخذ بعض الوقت |
Biraz zaman alabilir ama onu bulacağız. | Open Subtitles | ربما سيأخذ بعض الوقت ولكننا سنمسكه |
Bu yüzden eğer kızdıysa, muhtemelen biraz zaman alacaktır. | Open Subtitles | لذا إن كانت بهذا الغضب فإن الأمر على الأرجح سيأخذ بعض الوقت |
Burada bir araba mezarlığı var. Uyacak bir hortum var mı diye bir bakayım. Ama bu biraz zaman alır. | Open Subtitles | سأفتش فى الباحة هنا عن خرطوم مثله ولكن ذلك سيأخذ بعض الوقت |
Ama bilinci yerine gelse bile günlük yaşamına dönmesinin biraz zaman alacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيأخذ بعض الوقت كي يعود إلى أسلوب حياته اليومي |