"سيئة عن" - Translation from Arabic to Turkish

• hakkında kötü
• için kötü
• suçsuzu ayıramaz

Asla başkasının çocukları hakkında kötü şeyler söylememelisin.
لايمكنك أبداً قول أمور سيئة عن أولاد شخص آخر

İnsanlar senin hakkında kötü şeyler söyleyebilirler ama sen asla kendi hakkında kötü şeyler söylememelisin.
سوف أشرح ذلك الناس قد يقولون أشياء سيئة عنك لكن يجب عليك ألا تقول أشياء سيئة عن نفسك

Delirdin, çünkü seni dinlemiyorum, arkadaşlarını sevmiyorum ve annen hakkında kötü şeyler söyledim.
أنتِ غاضبة بسبب أني لا أستمع إليكِ وأنا لا أحب أصدقائكِ وقلت أشياء سيئة عن أمكِ

Bu sabah seni üzdüğüm için kötü hissettim.
نعم، حسنا، شعرت سيئة عن إزعاجك هذا الصباح.

Bir dedektifin gözleri nasıl suçluyla suçsuzu ayıramaz?
كيف لمحقق أن تكون له نظرة سيئة عن المجرمين؟

Aslında, Anne, Alex hakkında kötü haberlerim var.
في الواقع أمي ، هناك أخبارٌ سيئة عن أليكس

Kimse, sevdikleri hakkında kötü şeylere inanmak istemez evlat.
لا أحد يريد أن يؤمن بأشياء سيئة عن الناس الذين يحبوهم يا أبني

Bayan Buzdolabı hakkında kötü anıları olan var mı?
من منكم يمتلكَ ذكرى سيئة عن السيدة ثلاجة؟ أ..

Böylece işe koyuldum biraz Infowars takıldım, biraz American Renaissance sitesine, biraz National Vanguard Alliance'a videolara yorum yapmaya başladım. Al Sharpton ve Siyah Hayatlar Önemlidir hareketi hakkında kötü konuştum.
وبدأت بعدد قليل من المتابعين لنذهب لعصر النهضة الأمريكية التحالف الوطنى وبدأت بالتعليق على الفيدوهات بطريقة سيئة عن الشاربتون وحياة السود

Sakın Time hakkında kötü bir şey söyleme.
لا تقل ابدا اى كلمة سيئة عن الوقت

Steve hakkında kötü hissetmeye başlıyordum.
- الحمد لله. كنت قد بدأت أشعر سيئة عن ستيف ولي.

Üzgünüm, büyükannem hakkında kötü şeyler söyleyemem.
آسف، لا أستطيع قول أشياء سيئة عن جدتي

Çünkü Lasse hakkında kötü şeyler söyledi.
لأنه قال أشياء سيئة عن لاسي

Eğer bu gemide Madame Clapperton hakkında kötü konuşan herkes arkadaşınız kadar gürültü ediyor olsaydı, bu tekne gemi trafiği için bir tehlikeye dönüşürdü.
لو كل شخص قال أشياء سيئة عن السيدة "كلابرتون" لكان هناك الكثير من الضوضاء يا صديقتي هذة السفينة ستكون خطرة بالنسبة للإبحار

Arkadaşın hakkında kötü haberlerim var.
لدي أخبارِ سيئة عن صديقك

Sanırım sana Penny hakkında kötü tavsiyelerde bulundum ve özür dilemek istiyorum.
أعطيتك نصيحة سيئة عن "بيني" و أنا اعتذر

Annika Melander'in Claes hakkında kötü bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum.
(أنيكا ميلاندر) لا تأخذ صورة سيئة عن (كلاس)، على أية حال

Galiba biz o yaptıkları şey için kötü hisseden birçok sarhoş insanlardan birkaçı değiliz.
لا أعتقد أننا ننتمي في خط كامل من الناس الذين hungover تشعر سيئة عن ما فعلوه.

Yaptığımız şey için kötü hissetmiyorum.
أنا لا أشعر سيئة عن ما فعلته.