"سيتأخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • geç kalacak
        
    • gecikecek
        
    • gecikti
        
    • geç kaldı
        
    • gecikeceğini
        
    • gecikecekmiş
        
    • geç kalacağını
        
    • sürecek
        
    • geç gelecek
        
    • geç kalacakmış
        
    Baba, bırakalım gitsin uçağına geç kalacak. Open Subtitles أبي ، نحن سنتأخر ، . إنه سيتأخر عن الرحلة
    Bay Jeff biraz geç kalacak. Open Subtitles السّيد جيف الصغير سيتأخر قليلاً
    Bir duyurumuz var. Palyaço biraz gecikecek. Open Subtitles إليكم هذا الخبر، سيتأخر المهرج لبعض الوقت.
    Bay Ho hala bir toplantıda. Biraz gecikecek. Lütfen yemeğe beklemeyin. Open Subtitles سيتأخر على البيت رجاء لا تنتظريه على العشاء
    Teşekkürler kardeşim. Sizi rahatsız etmemeliydim, ama kocam gecikti. Open Subtitles لم اكن أريد إزعاجك , لكن زوجي سيتأخر بالخارج
    - Evet, Bay Monk. Biliyorum. - Doktor Kroger geç kaldı. Open Subtitles ـ نعم ، السيد مونك ، اعرف ـ الدكتور غروجر سيتأخر
    Yeni bir kuyu kazıyorlar.gecikeceğini söyledi.9:30 civarı gelirmiş. Open Subtitles لقد إتصل بى و قال إنه سيتأخر للتاسعة و النصف
    Müşteriler 15 dakika gecikecekmiş, yani aceleye gerek yok. Open Subtitles سيتأخر العملاء ربع ساعة لذا لا داعي للعجلة.
    Onlara John'un biraz geç kalacağını söyleyebilir misiniz? -İyileşecek değil mi? Open Subtitles هل تستطيع ان تخبرهم بان جون سيتأخر قليلا ؟
    Çok geç saatlere kadar sürecek mi? Open Subtitles هل سيتأخر العمل في بعض الليالي؟
    Sanki bir yere geç kalacak. Open Subtitles ليس كما لو انه سيتأخر عن أي شيء.
    Sanırım birisi toplantıya geç kalacak. Open Subtitles يبدو وكأن شخص ما سيتأخر على الإجتماع
    Ne kadar geç kalacak? Open Subtitles كم سيتأخر ، هل قال ذلك ؟
    Biliyorum tatlım.Ama bunun için daha 14 yılın var. Yaşasın! Benim arkadaşım biraz gecikecek... Open Subtitles اعرف حبيبتي، بقي 14 سنة فقط صديقي سيتأخر بضع دقائق
    - ...yani yemek gecikecek. Open Subtitles يجب ان نذهب لنحضر البعض لذا العشاء سيتأخر
    Sizi rahatsız etmemeliydim, ama kocam gecikti. Open Subtitles لم اكن أريد إزعاجك , لكن زوجي سيتأخر بالخارج
    Birkaç gün gecikti. Open Subtitles أخبرني أنه سيتأخر بضعة أيام.
    Babanız bugün eve geç kaldı, öyle değil mi? Open Subtitles سيتأخر أبي اليوم ألا تظنين لك؟
    Belki sizi arayıp gecikeceğini söylemiştir diye düşündüm. Open Subtitles أعتقد أنه ربما اتصل لكى يقول أنه سيتأخر أو أى شيىء. لم يفعل.
    Sipariş verdiğim kitap gecikecekmiş. Open Subtitles الكتاب الذي طلبته ، سيتأخر بالقدوم
    Umarım baban geç kalacağını söylemek için aramıyordur. Open Subtitles يجدر بأن لا يكون هذا أبوكم ويقول بانه سيتأخر
    geç gelecek sanıyordum burda ne işi var ki Open Subtitles لقد قال أنه سيتأخر
    Dost canlısı karaborsacı komşumuz geç kalacakmış. Open Subtitles الشخص الودود الذي سيبيعُ لنا التذاكر يقول بأنّه سيتأخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more