İyi misin? Beni yatağa atmak için birkaç kadehten fazlası gerek. | Open Subtitles | هل أنت بخير ؟ قلت أنه سيتطلب أكثر من عدة جرعات |
Öyle olsa anlarım ama o kadına bir şey olması için safra kesesi rahatsızlığından daha fazlası gerek. | Open Subtitles | أنا واثقة بأن هذا جزء من الأمر و لكن الأمر سيتطلب أكثر من مرارة مريضة لتقضي عليها |
Beni buradan göndermek için bundan fazlası gerek. | Open Subtitles | سيتطلب أكثر من ذلك ليجعلني أذهب |
Bunun için gözyaşından fazlası gerekir güzel bayan. | Open Subtitles | هذا الأمر سيتطلب أكثر من مجرد دموع، يا حلوة |
Sizi öldürmek için bundan fazlası gerekir. | Open Subtitles | سيتطلب أكثر من ذلك لقتلكما يا رفاق |
Ne yazık ki Margaret'in beni affetmesi daha uzun sürecek. | Open Subtitles | أخشى أن الأمر سيتطلب أكثر من ذلك كي تسامحني "مارغريت". |
Heck, seni izliyordum ve ne yazık ki sporcu olman bu aklı bir karış havadaki seremoniden daha uzun sürecek. | Open Subtitles | هيك).. كنت أراقبك) ويؤسفني القول أن الأمر سيتطلب أكثر من مجرد تلك المراسم المرفهة |
Ondan daha fazlası gerek. | Open Subtitles | سيتطلب أكثر من ذلك |
Onu mutlu etmek için bir saraydan fazlası gerek. | Open Subtitles | سيتطلب أكثر من قصر لأسعادها |
- Onu öldürmek için bundan fazlası gerek. | Open Subtitles | ـ سيتطلب أكثر من ذلك بكثير |