"سيتطلب الأمر أكثر" - Translation from Arabic to Turkish

• fazlası lazım
• yetmez
• fazlası gerek
• fazlası olacak
• fazlası gerekiyor

Oğlumu öldürmek için senin gibi bir korkaktan fazlası lazım.
سيتطلب الأمر أكثر من جبان مثلك من أجل قتل ولدي

- Bundan çok daha fazlası lazım. - Para hâlâ orada.
سيتطلب الأمر أكثر من ذلك - المال لا يزال معروضاً -

Ona bir şey olması için biraz buz ve kardan çok daha fazlası lazım.
سيتطلب الأمر أكثر بكثير من بعض الثلج والجليد للقضاء عليه.

Sizin dandik Amerikan silahlarınız beni yok etmeye yetmez.
سيتطلب الأمر أكثر من أسلحتكم الأمريكية الضعيفة لتدمروني

Endişelenme. Bu yaşlı ayıyı öldürmek için kalp krizinden fazlası gerek.
لاتقلقٍ، سيتطلب الأمر أكثر من سكتة قلبية حتى تقتل والدنا

Laius'un iyiliği için Tanrılara bir erkek domuzdan daha fazlası olacak.
سيتطلب الأمر أكثر من مجرد خنزيرٍ برّي (لتظهر الآلهة محاباتها ل(لايوس

İkimizden de kurtulmak için daha fazlası gerekiyor.
سيتطلب الأمر أكثر من ذلك بكثير للتخلص منا

Bu yavruyu düşürmek için patatesten çok daha fazlası lazım.
سيتطلب الأمر أكثر من مجرد بطاطا للإطاحة بهاته الصغيرة

Onun hafızamdan silinmesi için Brainiac'dan fazlası lazım.
سيتطلب الأمر أكثر من (برينياك) ليمسح ذلك من ذاكرتي.

Sadece Fransa ve ABD yetmez ki.
سيتطلب الأمر أكثر من فرنسا والولايات المتحدة

Chloe, bir kaç hap ve boks maçı birinin Jekyll/Hyde'a dönüşmesine yetmez.
(كلوي)، سيتطلب الأمر أكثر من مجرد إدمان والانخراط في الملاكمة ليصاب بالفصام

Buranın beni etkilemesi için boyadan fazlası gerek.
سيتطلب الأمر أكثر من دهان رخيص لكي يعجبني

Dünyanın sonu gelmiş olsa bile bizi ayırmak için bundan daha fazlası gerek.
سيتطلب الأمر أكثر بكثير من نهاية العالم لإبعادنا عن بعضنا البعض

Özür dilemekten biraz daha fazlası olacak.
لذلك سيتطلب الأمر أكثر من اعتذار

Çocukları hâlâ bir babaları olduğuna ikna etmek için oyuncak hayvanlardan daha fazlası gerekiyor.
سيتطلب الأمر أكثر من حيوان محشوٍ لتقنع الطفلين بأنّه ما يزال لديهما أب

Buradan ayrılmamız için birkaç mayından fazlası gerekiyor.
سيتطلب الأمر أكثر من بضعة ألغام أرضية لإجبارنا على تركه