"سيجد طريقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yolunu bulur
        
    • yolunu bulacaktır
        
    • bir yol bulur
        
    • yolunu bulacak
        
    • bir yolunu bulacağını
        
    • yol bulurdu
        
    Onu orada uzun müddet tutarsan seni alt etmenin yolunu bulur. Open Subtitles أبقيه هناك لمدة كافية و سيجد طريقة ليتمكن منك
    Bipbip bir yolunu bulur. Üzgünüm ama bunu yapmana izin veremem, Red. Risk çok fazla. Open Subtitles صديقنا القديم هنا سيجد طريقة أخشي اني لن استطيع أن ادعك تفعل هذا ياريد هذه مخاطرة غير مقبولة
    Bir şeyden eminim. Frank onlardan kurtulmanın bir yolunu bulacaktır. Open Subtitles أنا واثق من شيء فرانك سيجد طريقة لإبطائهم
    Zaman tekrar yazılabilir. Bir yolunu bulacaktır. Open Subtitles يُمكن إعادة كتابة التاريخ سيجد طريقة لذك
    Oleg, gözetim raporlarıyla ne yaptığını FBI'ın öğrenmesi için elbet bir yol bulur. Open Subtitles (اوليج) سيجد طريقة لجعل المباحث الفدرالية تعلم عمّا فعلته بتقارير المراقبة
    Ama Chuck o oteli senden geri almanın yolunu bulacak. Open Subtitles لكنه سيجد طريقة لاستعادة ما سرقته.
    Buraya başvurduğumda kabul edilirsem ve beş ay boyunca ayrı kalırsam onu geri almanın bir yolunu bulacağını söyledi ve buldu da. Open Subtitles ،وحين تقدمت إلى هنا وقال حتى إن قمت بالإلتحاق هنا، وخرجت بعد 5 أشهر سيجد طريقة لإستعادتها، وقد فعل
    Bunu bozmak için Cohen'ce bir yol bulurdu gene. Open Subtitles كان سيجد طريقة غبية لنفترق.
    Belki birgün ona söylemenin bir yolunu bulur yani onu öylece terkettiğini. Open Subtitles ممكن يوم من الايام سيجد طريقة ليخبرها بالحقيقة ولكن فى الوقت الحاضر هو سيتركها هكذا
    Çalışmak için yardıma ihtiyacı olan çocuklar, bir yolunu bulur alır elbet. Open Subtitles أذا كان الشخص بحاجه لمساعدة بالدراسة سيجد طريقة ليحصل عليها
    - Herkes sakin olsun. - Cooper, bir yolunu bulur. Open Subtitles كل واحد ياخذ نفس,كوبر سيجد طريقة
    Ben niyetimi gösterdim. Aşk bir yolunu bulur. Open Subtitles لقد أظهرتُ نواياي، الحب سيجد طريقة
    Altı ay sonra da olmayabilir ama bir yolunu bulacaktır. Open Subtitles قد يكون بعد 6 أشهر ولكنّه سيجد طريقة حتماً
    Altı ay sonra da olmayabilir ama bir yolunu bulacaktır. Open Subtitles قد يكون بعد 6 أشهر ولكنّه سيجد طريقة حتماً
    Babam yasal boşlukların kralıydı. - Eminim cadıyla anlaşmanın bir yolunu bulacaktır. Open Subtitles والدي ملك المخارج وأنا متأكّد أنّه سيجد طريقة للتعامل معها
    O asla vazgeçmez, her zaman bir yol bulur. Open Subtitles لن يستسلم أبداً سيجد طريقة
    Bobby laneti kaldıracak bir yol bulur. Open Subtitles بوبي) سيجد طريقة لكسر اللعنة)
    Sonrasında ne yaparsam yapayım şikâyet etmenin bir yolunu bulacak. Open Subtitles أنه سيجد طريقة لتقديم شكوى حول حول وضعي
    Ben sana inanıyorum. Ama Harken'ın nasıl düşüneceğini biliyorum. Seni suçlamanın bir yolunu bulacak. Open Subtitles أصدقكِ، لكنني أعرف طريقة تفكير (هاركِن) سيجد طريقة لإلقاء اللوم عليكِ
    Hep, bir şekilde bana bakmanın bir yolunu bulacağını söylerdi. Open Subtitles لطالما قال أنه سيجد طريقة ليعتني بي
    Ben kabul etmedim, o da başka bir yolunu bulacağını söyledi. Open Subtitles لم أقبل بذلك , فقال أنه سيجد طريقة أخرى
    Jack için kazancı olacak bir yol bulurdu. Open Subtitles كان سيجد طريقة ليجد (جاك) ان هذا يستحق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more