"سيجعلنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • edecek
        
    • yapacak
        
    • yapar
        
    • kılacak
        
    • sağlayacak
        
    • sağlayacaksa
        
    • bizi
        
    Cebim ikimizi de çok daha mutlu edecek bir şeyle dolu. Open Subtitles لديّ في جعبتي ما سيجعلنا نحن الإثنان أكثر سعادة
    Kepenk kapatmasını sağlamak bir takım Orta Doğulu müttefikleri sevindirecek, bu da kurumu mutlu edecek, bu da seni çok mutlu edebilir. Open Subtitles القبض عليه سيجعل بعض حلفائنا في الشرق سعداء مما سيجعلنا سعداء بالوكالة
    Kendi genetiğimizi değiştirmek bizi daha az mı insan yapacak? TED هل تصميمنا لأنفسنا جينيا سيجعلنا أقل إنسانية؟
    Daha da önemlisi, bu bizi bir uzay gezgini bir tür yapacak. TED والأهم من ذلك، إن ذلك سيجعلنا صنفا متنقلا عبر الفضاء
    bizi öyle onursuz yapar ki, kusurlu olmaktansa fakir olmayı yeğleriz. Open Subtitles ذلك سيجعلنا مخادعين نفضل الفقر على الإعتراف بأننا غير كاملون
    Radyasyondan daha çok korunacağız, daha çok atmosfer bizi ısıtacak, gezegeni ısıtacak. Böylece akarsuya sahip olacağız, bu da ekip biçmeyi mümkün kılacak. TED نحصل على حماية أحسن ضد الاشعاع، ضغط جوي أكثر سيجعلنا أدفأ، ويجعل الكوكب أدفأ، فيسيل لدينا الماء و هذا يجعل زراعة المحاصيل ممكنا.
    Yarı dönüşmüş durumda olacaksın. Bu senin bilinçaltına erişmemizi sağlayacak. Open Subtitles ستكون متحول جزئيًا هذا سيجعلنا نتوصل لوعيك الباطن
    Dost olmamızı sağlayacaksa borcunu öderim. Open Subtitles المغزى هو أنني أستطيع مساعدتك في ديونك إن كان ذلك سيجعلنا أصدقاء
    Bir şekilde devamlı bağlantıda olmanın bizi daha az yalnız hissettireceğini sanıyoruz. TED و نبدأ بالاعتقاد أن كوننا مرتبطين دائما سيجعلنا نشعر أننا أقل وحدة.
    Sizin gibi Karındeşen'in peşinden koşmaya can atanlar oldukça Müfettiş, o adam birbirimizle atışmamızı izlemeye devam edecek. Open Subtitles السفاح كان سيجعلنا نقف بإهتمام و أن نجلب رجالا,رجالا مثلك حضرة المفتش,و تطالبون بإضافة أسمائكم إلى من قاموا بمطاردته
    Ve şimdi tüketiciler için, izleyicilerin geri kalanının tamamı için, kısaca şu şekilde özetleyeyim -- bizi mutlu edecek olan, vakit ve zamanımızı özgünlüğe olan arzumuzu tatmin edecek şeylere harcamaktır. TED ثم إلى المستهلكين، لكل شخص آخر ضمن الحضور، دعوني ألخّصها بكل يسر بالقول، بإضطراد، ما الذي سيجعلنا سعداء، هو قضاء أوقاتنا وأموالنا بتحقيق رغبة الأصالة.
    Şimdi bizi mutlu edecek ne var? Open Subtitles وما الذي سيجعلنا سعداءً الآن ؟
    Sadece buluşmakla kalmayacağız, eğer bu işi başarırsak Patron bizi hayal edebileceğimizden çok daha zengin yapacak, annadın mı? Open Subtitles ليس لقائه فحسب، أذا نفذنا هذه العملية بنجاح سيجعلنا الرئيس الكبير أغنياء أكثر مما نحلم به، حسناَ
    Ward hapishanenin yeni koğuşunda bizim için bir organizasyon yapacak. Open Subtitles المدير سيجعلنا نقيم الحفل في الجناح الجديد للسجن
    Doğru, o aşağılık bir herif, ama bizi zengin yapacak aşağılık bir herif. Open Subtitles إنّه بائس ومثير للإشمئزاز، لكنّه الّذي سيجعلنا أغنياء.
    Belki ezik olduğumuzu kabul edersek bu bizi havalı yapar. Open Subtitles حسناً , ربما إذا تقبلنا بأننا لسنا رائعين بعد الآن سيجعلنا ذلك رائعان
    Bu büyüklükte bir birleşme... bizi Doğu Yakası'ndaki en büyük finans şirketlerden biri yapar. Open Subtitles اتحاد مثل هذا سيجعلنا من أكبر شركات الخدمات المالية في مرفأ البحر الشرقي
    Hayır çünkü bu bizi kafayı yemiş, aptal insanlar yapar. Open Subtitles كلا، لأن هذا سيجعلنا أشخاصًا مجانين وأغبياء.
    Onun cesur davranışları bizi daha güçlü kılacak. Open Subtitles تصرف الشجاعة الذي قام به سيجعلنا أقوياء.
    Aslına bakarsanız buraya gelmemiz hepimizi daha güçlü kılacak. Open Subtitles في الحقيقة، قدومنا لهذا المكان سيجعلنا جميعاً أقوى
    Gideceğimiz yeri seçmemizi sağlayacak bir iş. Open Subtitles مصدر ربح من النوع الذي سيجعلنا نختار وجهتنا كما نشاء
    Bu, hayatta kalmamızı sağlayacak tek şey. Open Subtitles هذا الشئ الوحيد الذي سيجعلنا أحياء
    Tamam sert çocuk. Eğer daha hızlı gitmemizi sağlayacaksa buyur kes elimi. Open Subtitles حسنٌ، أيُّها القويّ افعلها، افعلها إن كان ذلك سيجعلنا نصل أسرع.
    Eğer bu onun daha kolay oy vermesini sağlayacaksa, eğer bu bize eşit ödeme yasasını getirecekse... Open Subtitles ان كان هذا سيجعل التصويت يمضي على ما يرام, ان كان هذا سيجعلنا نحصل على اجور متكافئة...
    Son kaçımızdan sonra, yanlarında kürek çekmek bizi hedeflerin en kolayı yapacaktır. Open Subtitles بعد هروبنا الأخير، فإن التجديف بزورق لهناك في البحر سيجعلنا أهدافًا سهلة
    Arzularımız başka bir kişinin bizi mutlu edeceğine inandırdığı için âşık olduğumuz ancak çok fena yanıldığımızı iddia eder. TED وارتأى أننا نحب لأن رغباتنا تقودنا إلى الاعتقاد بأن هناك شخصًا آخر سيجعلنا سعداء، ولكننا مخطئون بشدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more