"سيحل الظلام" - Translation from Arabic to Turkish

    • hava kararacak
        
    • karanlık olacak
        
    • hava kararır
        
    • Hava kararıyor
        
    • hava kararmış olacak
        
    • Hava kararmak
        
    Geç kaldınız teğmen. Yarım saat sonra hava kararacak. Bazı sorunlar çıktı efendim. Open Subtitles لقد تأخرت ، سيحل الظلام بعد نصف ساعة لقد كان لدينا شقة خارج النطاق ، سيدى
    İlgilenir misiniz bilmem ama yarım saat sonra hava kararacak. Open Subtitles لا أدري ان كنت تهتم ولكن سيحل الظلام بعد نصف ساعة
    Yakında hava kararacak. Burada onunla kal. Ben saklanma yerini bulacağım. Open Subtitles سيحل الظلام قريبا ابقي هنا بجانبه, سأجد الساتر
    yakında karanlık olacak, geri dönüş yolunu bulamayabiliriz. Open Subtitles سيحل الظلام قريباً ربما لن نجد طريقنا للعوده
    Bak, yakında hava kararır. Senin gitmen lazım. Open Subtitles . سيحل الظلام قريبا, يجب ان تذهب
    Hava kararıyor. Tüm gece boyunca orada kalacaksın, yaşlı adam. Open Subtitles سيحل الظلام , وستعلق هنا طوال الليل أيها الرجل العجوز
    Biliyorsunuz, haftaya saatler geri alınacak, saat 5'e gelmeden hava kararmış olacak. Open Subtitles ستتأخر الساعة الأسبوع القادم سيحل الظلام قبل الخامسة
    Ama hemen öğrenmemiz lazım. Bir kaç saat içinde hava kararacak. Open Subtitles ولكننا يجب ان نكتشف باقصي ما بسرعتنا سيحل الظلام بعد عدة ساعات قليلة
    Yakında hava kararacak. Umarım helikopter falan tutmak için biraz para ayırmışsındır. Open Subtitles سيحل الظلام قريباً، آمل أنكم أدخرتم بعض الماء للحصول على هيليكوبتر أو شيء ما..
    Birazdan hava kararacak ve bu yollar kötü adam kaynayacak. Open Subtitles سيحل الظلام قريبا والطريق سيمتلئ بالأشرار
    Hadi ama millet. hava kararacak yakında. Analog olarak çalışıyoruz dijital olarak çalışıyoruz. Open Subtitles هيّا يا رفيقتاي، سيحل الظلام قريبًا، نحن نعمل على رمز تناظري
    Yakında hava kararacak. Sonraki hamlemizi konuşmalıyız. Open Subtitles سيحل الظلام قريبًا، عليّنا التحدث بشأن ما سنفعله
    Yakında hava kararacak. Bakılacak çok yer var. Open Subtitles سيحل الظلام قريباً، و هناك الكثير من المساحة لتغطيتها
    "Bir gün kaybettim. Yakında hava kararacak. Open Subtitles لقد فقدت يوما وقريبا سيحل الظلام
    Ama birazdan hava kararacak canım. Open Subtitles ولكن سيحل الظلام بعد قليل يا عزيزتي..
    Bir kaç saat sonra hava kararacak. Open Subtitles يجب أن نستمر فى التحرك ...بعد ساعات قليله سيحل الظلام
    Güneş hızlı batıyor. Birazdan hava kararacak. Open Subtitles والشمس تغرب بسرعة سيحل الظلام قريبًا
    - Ve sen neden yapıyorsun? - Burası karanlık olacak. Open Subtitles إننا نفعل هذا لأن الوقت سيتأخر و سيحل الظلام
    Biraz sonra onu aramak için karanlık olacak. Open Subtitles سيحل الظلام قريباً ولن نتمكّن من إيجاده
    Yakında hava kararır. Bırakıp geri dönelim. Open Subtitles سيحل الظلام قريباً فلنتوقف ونعد أدراجنا
    Zaten Hava kararıyor. Kimse bizi göremeyecek. Open Subtitles سيحل الظلام بكل حال لا أحد سيرانا
    Biliyorsunuz, haftaya saatler geri alınacak, saat 5'e gelmeden hava kararmış olacak. Open Subtitles ستتأخر الساعة الأسبوع القادم سيحل الظلام قبل الخامسة
    Hava kararmak üzere. Annen seni merak eder. Open Subtitles سيحل الظلام و أمك سوف تقلق عليك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more