Evet, evet ama seyahatiniz esnasında siz kuzuları kim koruyacak? | Open Subtitles | أجل أجل أجل لكن من سيحمي الخراف في رحلتها ؟ |
Tanrı bizi koruyacak ve günahkârlar cezalandırılacak. | Open Subtitles | سيحمي الرب أتباعه، أما الأشرار فمآلهم العقاب |
Yalnız bu sefer, yüzük onu değil Cupid'i koruyacak. | Open Subtitles | أجل، والإختلاف الوحيد هو، أنّ الخاتم لن يحميه، بل سيحمي هذا |
Bir gün Naman'ın bütün dünyayı koruyacağını söylüyor. | Open Subtitles | إنها تعد بأنه يوماً ما سيحمي نامان العالم كله |
Büyüm alevi koruyacaktır. Elbette benimle çalışman gerekecek. | Open Subtitles | سحري سيحمي الشعلة، وطبعًا سيتحتّم عليك التعاون معي. |
Kardeşin bu totemle, barışı sürdürürsek topraklarımızı koruyacağına yemin etmişti. | Open Subtitles | أقسم أخوك بهذا الرمز، إن حافظنا على السلام سيحمي أرضنا |
4. Alay, Antisamos'u koruyacak. | Open Subtitles | الفوج الرابع سيحمي أنتزموس سنبقي الخامس كإحتياطي في أزوس |
Herkes birbirini eşit şekilde koruyacak. | Open Subtitles | لأكون عادل كل شخص سيحمي منا ألأخر أنا متأكد |
Kraliçe bir kralı, sağ kol ise başka bir kralı beyan ettiğinde altın pelerinliler kimin barışını koruyacak? | Open Subtitles | عندما تعلن الملكة ملكاًَ والساعد آخر، سلامة من سيحمي عباءات الذهب؟ |
Ordu, son iki buçuk haftada yüzlerce insanı öldüren Mübarek yanlısı katilleri koruyacak mı? | Open Subtitles | هل سيحمي الجيش عصابات مبارك التي قتلت المئات في آخر اسبوعين ونصف |
Bütün birliklerimiz savaştayken şehirlerimizi kim koruyacak? | Open Subtitles | إذا ارسلنا كُل قواتنا لساحة المعركة من سيحمي مواطنينا؟ |
Hanımımın, bölgemizi koruyacak evlilik ihtimaline açık olması istiyorum. | Open Subtitles | هذا سيدتي سيبقي الباب مفتوحا حول إمكانية الزواج الذي سيحمي مقاطعتنا |
Ne pahadına olursa olsun aileni ve ülkeni koruyacak biri. | Open Subtitles | شخص سيحمي عائلتك و وطنك, مهما كلف الثمن. |
"Eğer onlara hükumette bir yer verirsek," "Kadın haklarını kim koruyacak?" | TED | " لو أعطيناهم مكاناً في الحكومة،" تساءلت،" من سيحمي حقوق المرأة ؟ " |
Bu yazılımın, hükümetin izlediği normal kişileri koruyacağını söylüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت زعمت ان هذا سيحمي الناس العادية ضد الجهات الحكومية التي تجسس عليها؟ |
Kocan ne olursa olsun ailesini koruyacağını söylemişti. | Open Subtitles | زوجك، قال أنّه سيحمي عائلته ولن يتوانى في ذلك |
Zaman içinde para kendini koruyacaktır. | Open Subtitles | في النهاية، سيحمي المال نفسه سيؤجر حراس ويأتي لنا بأصدقاء |
Hidrojen sülfür, travmatik durumdan çıkarken önemli organlarını koruyacaktır. | Open Subtitles | كبريت الهيدروجين سيحمي أجهزته الرئيسية عندما يصحو من حالة فاجعة |
Ataların kalkanının halkımı koruyacağına gerçekten inanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت حقًا أنّ درع الأسلاف سيحمي شعبي |
Gideceğin o yeni hapishanede seni kim kollayacak? | Open Subtitles | نعم, لكن هذا السجن الجديد الذي ستذهب إليه مَنْ سيحمي ظهرك؟ |
Milyonları kalp hastalıklarından kurtaracak yepyeni bir buluş bu. | Open Subtitles | دواء طبي متطور سيحمي الملايين من مرض القلب |
Ben, kendi hesabıma, Fransa'yı basılı kitaplardan koruyacağım, tıpkı... büyücü, sihirbaz ve çingelerden ...Avrupa'yı istila etmiş, ecnebilerden koruyacağım gibi. | Open Subtitles | لا، لست مثل هذا الأحمق أنا، من جهتي، سيحمي فرنسا من هذه الكتب المطبوعة، مثلما سأَحميه ... منالساحراتوالسحرةوالغجر... |